Uçurtma traduction Portugais
364 traduction parallèle
Uçurtma gibi uçacağız.
alto como pipas.
Bir uçurtma almak istiyorum.
Quero um papagaio.
Ama bir gün, aniden yanımda beliriverdi ve uçurtma uçurmama yardımcı oldu.
Um dia, ele apareceu de repente ao meu lado e ajudou-me.
Bir uçurtma gibi uçuyorsun.
Você está quase louco...
Uçurtma uçuruyor gibi duruyorsun.
Parece que está a lançar um papagaio de papel.
- Ve uçurtma çok güçlüydü.
- A pipa era forte demais para nos.
Aslında iyi bir uçurtma değildi.
A pipa nao era das melhores.
Ya da uçurtma uçurabilirim.
Ou vou empinar pipa.
Gidip uçurtma uçuralım
Vamos empinar papagaio
"Gidip uçurtma uçur."
Va empinar pipa.
Uçurtma uçuralım.
Soltar papagaio
Uçurtma uçuralım.
Empinar papagaio
Pazar günü gelirseniz yine uçurtma uçururuz.
Se vierem no domingo, podemos lançar outra vez o papagaio.
Hey! Bir uçurtma gördün mü?
Viste um papagaio de papel?
Sen de uçurtma uçurarak.
Nem tu a lançar um papagaio.
Bir uçurtma gibi uçtular.
Eles voaram como um papagaio de papel.
Babamın uçurtma uçurabildiğini bilmiyordum.
Não fazia ideia que o pai sabia fazer voar um papagaio. Eu também não.
Benjamin Franklin de fırtınada uçurtma uçururken ne yaptığını bilmiyordu.
Nem o Franklin, quando lançou um papagaio tempestade.
Uçurtma yükseldi.
O papagaio está no ar.
Uçurtma ve anahtarla uğraşan herif- -
Aquele gajo do papagaio e da chave...
Benimle bu gece uçurtma uçurmak isteyen var mı?
Alguém quer ir comigo dar uma queca hoje à noite?
Bence uçurtma uçurmak için harika hava var.
Está um tempo lindo para dar quecas.
Buralarda uçurabileceğimiz hiç uçurtma var mı acaba.
Estou a pensar se há por aqui alguma queca que possamos mandar.
Ona "uçurtma" denmez. "Uçurma" denir.
Não é "queca". É "quico".
Uçurtma ama o zaman çocuktum.
Papagaios. Mas isso foi quando era miúdo.
Kaliforniya çok güzel, eroin kullanan vahşi bir kız gibi. Bir uçurtma gibi gökyüzünde uçuyor ve herşeye hakim olduğunu düşünüyor.
A Califórnia é como... uma rapariga maravilhosa cheia de heroína.
Ah, bu bir uçurtma!
Que belo papagaio!
Uçurtma yapımı üzerine bir kitap yazıyorum.
Estou a escrever um livro sobre como construí-los.
İnsan uçuran bir uçurtma yapıyorum ve briç oyunu üzerine bir kitap yazıyorum.
Estou a construir um papagaio para um homem voar e a escrever um livro sobre bridge.
Uçurtma uçurmaya mı geldiniz, efendim?
Veio lançar um papagaio?
Uçurtma.
O papagaio.
"Bu Bir Uçurtma Değil" adlı bir öykü var.
"Isto não é um papagaio."
- Babam uçurtma uçuruyor!
- O papá está a brincar com o papagaio!
- İşte uçurtma.
- Lá vai o papagaio.
Uçurtma yükseliyor!
Está a subir!
Kafanı uçurtma bana!
Eu dou-te um tiro nos miolos!
Piste çarptığında bir uçurtma gibi büküldü.
Ela dobrou-se como um papagaio quando atingiu a pista.
Bir bakıyorsunuz etrafta kağıt uçurtma gibi bir bakıyorsunuz tamamen hareketsiz.
Num momento está bastante ativo e depois está completamente "paradão".
Uçurtma uçuruyorduk, sert bir rüzgar esti ve kafana çarptı. Ama zaten biliyorsun...
Estávamos com o papagaio, apareceu vento e acertou-lhe em cheio na carola.
Merak etme, uçurtma getirmedik.
Calma, não trouxemos o papagaio.
Albay Brandon'ın çimenliği uçurtma uçurmak için harikadır.
O relvado do Coronel Brandon é perfeito para lançar papagaios.
Neden bir hap atmak yerine, parka gider uçurtma uçururuz?
Porquê ir ao parque e tentar dar nas vistas, quando basta engolires uma pastilha.
Uçurtma aslında ipleri kurutmak için kullanılıyordu.
O papagaio de papel comum era usado para secar fios molhados.
Gece uçurtma uçurmakta yanlış bir şeyler var.
Há algo de doentio em largar papagaios à noite.
- Bay Burns, eğer Uçurtma uçurursanız hayatınızdaki tüm sorunların uçacağını göreceksiniz.
Burns, creio que verá os problemas da vida desaparecerem, ao lançar um papagaio.
Uçurtma uçur!
É canja! Dá corda às botas!
- Uçurtma.
- Papagaio.
Kızlar tıpkı uçurtma gibidirler.
As raparigas são como os cometas.
Harika bir şeydi... Uçurtma ve Yüzbaşı John.
O papagaio e o Capitão John.
Uçurtma Bayramları İyi seyirler...
Boa diversão.
Uçurtma Bayramları İyi seyirler...
RJBADBOY01, King Hyperdyo, BHGP. Boa diversão.