Uğradık traduction Portugais
2,333 traduction parallèle
Saldırıya uğradık.
- Estamos a ser atacados.
- Saldırıya uğradık.
Fomos atacados.
- Tanrım, saldırıya uğradık!
- Meu Deus! Estamos a ser atacados.
Yüzük silahlı telepatik Hare Krishnalar tarafında saldırıya uğradık.
Fomos atacados pelo telepático Hare Krishna com armas de anel.
Bakın, onun babası bize bir mesaj göndermiş ve biz de selam vermeye uğradık.
Ouçam, o velho dela enviou uma mensagem, e viemos aqui para cumprimentar.
Bu günün geleceğini biliyordum. Rupert, canavarların saldırısına uğradık!
Rupert, estamos a ser atacados por monstros!
saldırıya uğradık!
Fomos atacados!
Geçiyorduk uğradık öyle.
Apenas a passear. Estou de passagem.
Saldırıya uğradık.
Estamos sob ataque.
Eğer gerçekten bilmek istiyorsanız, Arabam ve ben başka bir rakun tarafından saldırıya uğradık.
Vou dizer, meu carro foi roubado por um Guaxinim e um Gambá.
Captain'ı senden almak için uğradık.
Quisemos passar por cá, para te livrar do Captain.
Zaman aşımına uğradık.
O prazo já prescreveu.
İhanete uğradık.
Fomos traídos.
Buraya bir şey almak için uğradık.
Só paramos aqui para vir buscar uma coisa.
Tanrı bilir neyin saldırısına uğradık. Bu dünyadan değiller. Onlara bütün gücümüzle saldıracağız.
Temos uma infestação sabe Deus de quê, mas não são deste mundo e temos de atingi-los com tudo e em força.
Hepimiz ihanete uğradık.
Todos nós fomos traídos.
Az önce saldırıya uğradık.
Fomos atacadas.
Hayır, geçerken uğradık.
Não, só estamos de passagem.
Şüphelinin buraya uğradığı açık.
O suspeito esteve aqui.
Kız tecavüze uğradı.
Ela foi violada.
Hayal kırıklığına uğradım.
Que desilusão.
Amerikan yüz dolarlık banknotunun kalıplarını taşıyan Gizli Servis'e ait bir zırhlı araç saldırıya uğradı.
Foi atacada uma carrinha dos Serviços Secretos que transportava chapas de impressão de notas de 100 dólares.
Boyko, cidden hayal kırıklığına uğradı.
O Boyko está muito desapontado.
Ne, hayal kırıklığına mı uğradın?
Estás desapontada?
Hayal kırıklığına uğradım da.
Apenas estou desapontada.
Düş kırıklığına mı uğradın?
Desapontado?
Hayal kırıklığına uğradım.
Decepcionante.
Baban saldırıya uğradığında kulaklık takıyorum dedin doğru olmadığını biliyorum
Disseste que tinhas auscultadores postos quando o teu pai foi atacado. Bem, agora sei que não é verdade.
Sizden öte de hayal kırıklığına uğradım.
Estou desapontada consigo.
Carlos iş seyahatinden döndüğünde kızını ziyaret etmek için hastaneye uğradı kızı huzur içinde uyuyordu.
Quando o Carlos regressou da sua viagem de negócios, passou pelo hospital para visitar a filha, que tinha estado a dormir profundamente.
Temel uzay-zaman süreci kırılmaya uğradı.
O tecido do tempo-espaço está em processo de ruptura.
Percy davranışından ötürü hayal kırıklığına uğradı.
O Percy está desapontado com o teu comportamento.
Stewie Noel babayı görememe konusunda 179 00 : 08 : 39,227 - - 00 : 08 : 40,827 hayal kırıklığına uğradığını biliyorum, ama seni Kuzey Kutbuna götürecek değilim.
Olhe, Stewie, eu sei que você está desapontado porque você não conseguiu ver o noel, mas eu... eu não vou levar você até o polo norte.
Tüm dünyada umut dolu insanlar uyandıklarında, noel ağacının altında hiç hediye olmamasıyla hayal kırıklığına uğradı.
Os cidadãos do mundo acordaram esperançosos mas se desapontaram essa manhã quando não acharam nenhum presente do Noel embaixo de suas árvores de Natal.
Sabrina'nın erkek arkadaşı konusunda hayal kırıklığına uğradım. Ama Shelly'nin onunla ilgilenmediğimi öğrenmesinden daha çok korktum.
Quero dizer estou lixado por a Sabrina ter namorado, mas estou mais preocupado por a Shelly ter percebido que estou noutra.
Çalışanın olarak başarısızlığından hayal kırıklığına uğradım.
Como teu empregado, estou desapontado com a tua ineficiência.
O yüzden neden hayal kırıklığına uğradığını anlamış değilim. Bana dikenini batırırsan kanamam mı sanıyorsun?
O que me faz pensar o porquê de pareceres desapontado.
Hayal kırıklığına uğradım, Mandrill.
Isso é decepcionante, Mandril.
Hayal kırıklığına uğradım diyelim.
Decepcionado.
Artık neyin doğru olduğunu düşünemiyorum çünkü ben saldırıya uğradım ondan mı?
Achas que não sei ser objectiva porque fui alvo de um ataque?
Kız arkadaşım saldırıya uğradı.
A minha namorada foi atacada.
Seni izliyordum, avanak Larry ve hayal kırıklığına uğradım!
Tenho estado a observar-te, Larry bobo. E estou muito desiludido.
Therman, bana zihin kontrol tekniklerini anlattığında açık söylemeliyim ki, resmen şoka uğradım.
O Therman contou-me sobre algumas das suas técnicas de controlo da mente. Tenho que dizer. fiquei impressionado.
Düş kırıklığına uğradığını biliyorum.
Eu sei que é frustrante.
Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Estou muito decepcionado.
Çok hayal kırıklığına uğradım, hayatımın gelecek 20 yıla yetecek kadar mastürbasyon yaptım.
Estava tão deprimido que ia passar os próximos 20 anos a bater punhetas.
Hayal kırıklığına mı uğradın?
Estás desiludido?
Ama tanklar karşılık vermez. YouTube şöhretlerinin büyük sahnelere çıkınca başarısızlığa uğradığını daha önce de gördük.
Nós já vimos sensações do youtube a falhar no grande palco anteriormente.
Saldırıya uğradığımız gece Hispaniola açıklarındaydık.
Estávamos ao largo de Hispaniola, quando fomos atacados.
Hayal kırıklığına uğradım.
Estou decepcionado.
Tamamen hayal kırıklığına uğradığını ifade eden bakışı.
A expressão de absoluta decepção.