Vaftiz traduction Portugais
2,011 traduction parallèle
İnanç kalplerine yerleşmeden nasıl onları vaftiz edebiliriz?
Como podemos oferecer o sacramento do baptismo antes da fé ter se alojado nos seus corações?
Bu su, senin vaftiz edilişini hatırlatsın İsa'nın tutkusuna ve dirilişine katılmanı sağlasın.
Que esta água evoque o teu baptismo, na paixão e ressurreição de Cristo.
Daha çok Finlandiyalı Ermenisin. Johann Hasuvian adıyla vaftiz edilmişsin.
De facto, és mais Finlandês-Armênio, o teu nome de baptismo é Johann Hasuvian.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına seni vaftiz ediyorum Maria del Carmen.
Eu baptizo-te, Maria del Carmen... em nome do Pai, do Filho e do Espírito Santo.
Peki bunun ölü bebekleri vaftiz etmekle ne ilgisi var?
E o que isso tem a ver com baptizar bebés mortos?
Aslında vaftiz adım Isabelle Ann,
Por acaso, o meu nome de baptismo é Isabelle Ann,
Baban benden, vaftiz baban olmamı istediğinde çok duygulanmıştım.
Quando o teu velho me pediu que fosse teu padrinho, foi um momento grande da minha vida.
Küçük bir dereyi senin isminle vaftiz ederiz, istersen eğer.
E baptizo o riacho com o teu nome, se quiseres.
Çocuklar, Sophie'yi vaftiz ebeveynleriyle resim çekmek istiyorum.
Vamos tirar uma foto com os padrinhos.
Oğullarının da vaftiz babasıyım.
Sou o padrinho do filho dele.
Burada da ninemle ben, vaftiz töreninde.
Esta sou eu e a avó no meu Crisma.
Tanrım ; vaftiz olarak sonsuz yaşama kavuşan Agnes'in Kurtarıcımızın saflarına katılmasına izin ver.
Senhor, deixa que Agnes, que recebeu vida eterna através do Sacramento do Baptismo engrosse as fileiras dos salvadores.
Teknik olarak vaftiz edildim, ama örgütlü dine ilgim yok.
Tecnicamente, sou baptista, mas não ligo muito à religião.
Peder Paez seni vaftiz etti ve ailedeki herkesin nikahını da o kıydı.
O Padre Paez baptizou-te e fez todos os nossos casamentos.
Bir cenaze ve iki vaftiz töreni kaçırdım bile.
Quero dizer, já perdi um funeral e dois baptizados.
sanslarina komsulari, Alec'in vaftiz babasinin destegine sahiptiler.
Por sorte tinham o apoio do vizinho, o padrinho do Alec.
Büyük Fischer'ın sağ kolu. Küçük Fischer'ın vaftiz babası.
O braço direito do pai e padrinho do filho.
Babasına olan husumetini vaftiz babasına aktarmalıyız.
Precisamos transferir essa animosidade... do pai para o padrinho.
- Babasıyla arasını düzeltirken vaftiz babasının gerçek yüzünü görsün.
Não. Repararemos a relação dele com o pai... expondo a verdadeira natureza do padrinho dele.
Vaftiz törenine gelmiştin
Foste ao baptizado.
Üzgünüm, Calvin burada vaftiz edilmedi mi?
Desculpe, mas o Calvin não foi baptizado aqui?
Burası erdemli paganların ve vaftiz edilmemiş bebeklerin bulunduğu diyar.
É o reino onde vivem os pagãos virtuosos e os bebés não baptizados.
Bu kişi artık vaftiz olmuştur. Merhameti daima üzerinde olsun.
Que esta criança agora batizada encontre lugar na plenitude da graça do Senhor e permaneça para sempre entre os fiéis e eleitos através de Cristo Nosso Senhor.
Sarah. Seni vaftiz ediyorum. Baba, oğul ve kutsal ruh adına.
Eu te batizo do Filho e do Espírito Santo.
- Vaftiz adı ne?
- Sarah! - Encantador!
Scott bu Morgan, benim vaftiz kardeşim.
Scott Esta é minha irmã de afecto.
Kütüklere vaaz verdiğimi, tavukları vaftiz ettiğimi, inekleri evlendirdiğimi...
Que prego às árvores, baptizo galinhas e caso vacas.
Vaftiz edileceksin. Cennette sonsuz huzur bulacaksın.
Eu te batizo e terás glória e paz eterna no Céu.
Vaftiz edileceksin. Cennette sonsuz huzur bulacaksın.
Eu te batizarei e terás glória e paz eterna no Céu.
Vaftiz annenizin bir arkadaşıyım,... Alexandra Irinivna.
Sou amigo de sua madrinha, Alexandra Irinivna.
Ben senin oğlunun vaftiz babasıyım.
Sou padrinho do teu filho. Acorda!
Senin vaftiz oğlun.
Teu afilhado!
Çocuğum çocuğum kız kardeşim vaftiz çocuğum.
Os meus filhos... Os meus filhos, os da minha irmã, e os meus afilhados.
Böyle davranmaya devam edersen, seni vaftiz törenime davet etmeyeceğim.
Se vais ser assim, não te vou convidar para o meu baptismo.
- Ben İmparatoriçe'yim. Bu sabah yeniden vaftiz edildim.
Rebaptizei-me esta manhã.
Gaz odalarından altın dişlere kadar bebek künyelerinden vaftiz madalyonlarına kadar.
Dentes de ouro das câmaras de gás se tornam braceletes de crianças, medalhas de batismo.
Bu kutsal vaftiz ile Tanrı sana merhamet göstersin. Kutsal ruhun hürmetine sana yardım etsin.
Através desta Santa Unção que o Senhor e o Seu amor e misericórdia, te ajude com a graça do Espírito Santo.
Armstrong'ların Long Island'daki evinde çok kez kaldım. Çünkü Daisy'nin annesi Sonia'nın vaftiz annesiydim.
Fiquei muitas vezes na casa dos Armstrongs em Long Island, tinha o privilégio de ser a madrinha da mãe de Daisy, Sonia.
Vaftiz anası, teyzesi. Dava savcısının oğlu. Poirot, gazetelerden çok iyi hatırlıyor.
A madrinha, a... a tia e o filho do procurador, de quem Poirot se lembra dos jornais, terminou a carreira em vergonha porque arruinou o julgamento.
Vaftiz kızımı görmeye geldim.
Só aqui vim para ver a minha afilhada.
Vaftiz baba.
Padrinho!
Vaftiz babama bahsetme ama.
Não contes ao meu padrinho isto.
Hem çok iyi bir vaftiz annesi olur benden.
Só que terei de ser madrinha.
- Vaftiz anneleri var zaten.
- Elas já têm madrinhas.
Vaftiz ruhu günahlardan arındırır.
O Baptismo puro que redime a alma. "
Kız kardeşlerim oradaydı Yeğenler, kuzenler, vaftiz kızım.
As minhas irmãs estavam lá sobrinha, irmã, a minha madrinha.
Vaftiz anneleri olmaya her an daha da yaklaşıyorum.
Cada vez mais próxima de ser madrinha.
Bak, kızları tekrar vaftiz edemeyiz.
Sabes uma coisa? Não podemos baptizar de novo as miúdas.
Diyor ki ; Meksika geleneğine göre, düğün masraflarını çocuğu vaftiz eden kişi karşılar.
Ela está a dizer que, na tradição mexicana, os padrinhos pagam o casamento.
- Vaftiz edildi mi?
Não.
Vaftiz edildi. Aferin!
- Qual é o nome de batismo dela?