English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ V ] / Vaka

Vaka traduction Portugais

1,823 traduction parallèle
Drew Coleman tespit ettiğimiz üçüncü vaka.
O Drew Coleman é o terceiro caso que detectámos.
- Cristina, bu sadece bir vaka.
- Cristina, é um caso.
Bence umutsuz vaka.
Acho que ele é uma causa perdida.
Düşüncenizi takdir ediyorum, ama sanırım Alan kayıp vaka. Hallettik.
Aprecio esse pensamento mas acho que Alan é uma causa perdida.
Başka vaka yok mu?
Nenhum código preto ou vermelho?
Başka vaka kalmadı.
Nenhuma urgência.
- Eve. Vaka sonuçlandı.
- Para casa.
Bu vaka bir tıp komitesinin önüne gitmek zorunda kalacak.
Este caso deve passar antes por um comité médico.
Bu sayede, bu vaka, şifası olmayan hastaları iyileştirmeye gönül veren herkese çekici gelecektir.
Seria um caso apelativo para quem quer curar o incurável.
Elimizde bir vaka mı var?
Temos um caso?
Demek vaka.
Um caso.
Bu vaka her şeyin aptalca olduğunu, herkesin her şeyi aşk için yaptığını kanıtlıyor.
Este caso só prova que, todas as coisas estúpidas que as pessoas fizeram durante a vida, fizeram por amor.
Yerel bir vaka olmalı. J.J. çanta hazırlamamızı istemedi.
O caso deve ser local, A JJ disse para não trazer mala.
Müsait olan tüm biriler, 13. ve Marine arasında vaka bulan bir 4-11 durumu var.
A todas as unidades disponíveis, temos um 4-11 a decorrer, em 1310 Marine.
Muhtemelen bağırsaklarımda çürüyen onca sandviç yüzünden daha zorlu bir vaka oluyorum.
Talvez seja um caso perdido, com todas aquelas sanduíches a apodrecerem nos meus intestinos.
- Olası bir vaka, doktor.
- Um possível caso, doutor.
- Bu seferki anormal bir vaka.
Temos um caso estranho. - Fora do normal.
Allah'ın belası bir vaka değil mi?
E em relação às vítimas? Há alguma ligação?
Tamam, çocuklar, vaka ile işimiz bitti mi?
Muito bem, malta. O caso está controlado?
Elimizde çok fazla vaka var.
É uma lista enorme de casos para analisar com ele.
Hiç karşılaşmadığım bir vaka.
Eu nunca vi este tipo de doença antes.
- Evet, biliyorum. Gemideki şeyin umutsuz vaka olduğunu söylemiştim.
Eu falei que o que estava na nave estava morto.
Bir vaka daha var.
Temos mais um caso.
- Bu vaka da öyle mi?
É isso que estamos a ver?
Evet, işte küçük bir vaka.
Sim, aqui está o bandalho.
Ama haneye tecavüzden bir önceki vaka... sıradan bir inşaattı.
Mas no último caso, mesmo antes da invasão doméstica, Isso foi num sítio ao acaso.
Gördüğüm en kötü vaka.
O pior caso que já vi.
- Bir vaka daha vardı.
- Tenho outra chamada.
Noe Valley'de bir vaka vardı bugün.
Comecei com uma chamada para Noe Valley.
Booth bıçaklanan birinin izine rastlamamış. Hastane veya acil servislerde böyle bir vaka yok.
O Booth não encontrou nenhuma vítima que tenha sido apunhalada e dado entrada nas emergências dos hospitais.
Bir vaka geldi.
Acabou de chegar um caso.
Bana yeni bir vaka bulman gerekirken neden bir ameliyat yapıyorsun?
Por que está fazendo a cirurgia quando deveria procurar um caso?
Yeni bir vaka istemiyorsun.
Você não quer outro caso.
House yeni bir vaka aldı.
House tem um novo caso.
Vaka senin gözetiminde çözüldü.
O caso foi resolvido sob a tua supervisão.
Hangi vaka?
Que caso?
Ayrıca Dibala dosyasını da bu haftaki vaka toplantısı için hazırlaman gerekiyor.
Tens de preparar o caso do presidente Dibala para a conferência desta semana sobre Morbidade e Mortalidade.
Foreman'ın vaka toplantısı için daha fazla yardıma ihtiyacı var.
O Foreman precisa de ajuda para a conferência. Está bem.
Dibala'nın vaka toplantısıyla alakalı bir sorun var.
Há um problema com a conferência do Dibala.
Havanda olmadığın için mi vaka toplantısını yapmak istemiyorsun?
Não queres fazer a conferência porque não te apetece?
Vaka toplantısını yap o zaman. Tamamen senindir.
- Então, faz a conferência.
Vaka toplantısını yapmak istemiyorum sadece.
- Só não quero fazer a conferência.
Vaka toplantısına hazırlanmak için Chase'e ihtiyacın mı var?
- Precisas do Chase na conferência?
Foreman vaka toplantısında vakayı sunamaz.
O Foreman não pode apresentar o caso na conferência.
Geçerli bir vaka.
- É um caso legítimo.
Ortada bir vaka yoktu.
Não há caso.
Tetradotoksin alınımının sözde ölüme neden olduğu kayda geçmiş birkaç vaka var.
Há vários casos documentados em que a ingestão de Tetrodoxina causou morte aparente.
Vaka neredeyse bitti, inan bana.
Confia em mim, o caso está quase a acabar.
İyi haber şu ki, vaka aslında heyecan verici, hareketli bir vakaymış.
As boas notícias são que, este é um caso excitante e cheio de acção, afinal de contas.
Ümitsiz vaka benim.
É minha.
Emin olamayız elbette fakat son zamanlardaki kaçırılma ya da kayıp vaka dosyaları aklımıza şunu getiriyor- - - Kurtulanlar olduğunu mu?
Sobreviventes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]