English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ V ] / Vakası

Vakası traduction Portugais

2,064 traduction parallèle
Basın haberleri ve web siteleri altı eyaletin hidrolik parçalama uygulamasının sonucu olarak binden fazla yer altı suyu kirlenmesi vakası belgelediğini ileri sürdüler.
A imprensa e sites'alegação de que seis estados viram o seu abastecimento de água potável'contaminados por fraturamento hidráulico.
Basın haberleri ve web siteleri altı eyaletin hidrolik parçalama uygulamasının sonucu olarak binden fazla yer altı suyu kirlenmesi vakası belgelediğini ileri sürdüler.
Nos últimos meses, Web sites e notícias alegação de que seis estados viram o seu abastecimento de água potável'contaminados por fraturamento hidráulico.
ATF'in bir kayıp vakasıyla işi ne?
O que é que isto tem a ver com a ATF?
Muhtemel küçük bir adam kaçırma vakası da var.
Possível rapto de um menor. Cerquem esta área.
Aynı lastik izleri, geçen sene olmuş bir ağır saldırı vakası ile ilişkili.
Essas marcas, coincidem com as de um carro usado num roubo qualificado, o ano passado.
Kardeşinin vakası hakkında seninle konuşan bendim.
Era eu que estava a falar contigo acerca do caso do teu irmão.
Bak, düşündüm de son zamanlarda çok fazla bıçaklama ve silahla yaralanma vakasına baktın.
A modos que sinto que ficas a maior parte dos esfaqueamentos e feridas de balas. Posso ficar com este?
- Silahla yaralanma vakası geliyor. - Silahla yaralanmayla ben ilgilenmek istiyorum.
- temos um ferido com bala a caminho.
Ona herhangi bir kayıp kadın vakası olursa diye tetikte olmasını söylemiştim.
Pedi-lhe para ficar atento a mulheres desaparecidas.
Senin kazığa geçme vakası nasıl?
- Como está o teu paciente?
Cinayet vakasında bir gece çalışsın da görelim.
Deixa-a passar a noite a trabalhar num homicídio.
Yani ex vivo akciğer vakası için müsaitim.
Por isso, estou disponível para o seu caso do pulmão ex vivo.
Ortada ex vivo akciğer vakası yok. Çünkü bu yalnızca İsviçre ve Kanada'da bizimkinden çok daha iyi durumdaki hastalarda uygulandı.
Eu não tenho um caso de um pulmão ex vivo, porque isso só foi feito na Suíça e no Canadá, em doentes em muito melhor forma do que o nosso paciente.
Bunu ex vivo akciğer vakasına çevirebilir miyiz dersin?
Achas que isto pode ser um caso de um pulmão ex vivo?
Hâlâ bir ruhsatsız silah vakası bekliyor. Adamın kafası yarılmış.
Ainda temos uma arma não registada.
Merkez, arabada kilitli kalma vakası var.
Controlo, tenho uma pessoa presa, preciso vereficar uma matricula.
Bomba vakası.
A bomba.
Ben, Callie'nin vakasından sorumlu doktora soruyorum.
Estou a pedir à pessoa responsável pelo caso da Callie.
Dr. Webber, Audrey Taylor vakasının bende kalmasını istiyorum
Dr. Webber, quero ficar com a Audrey Taylor.
Üçüncü derece kanser vakası için adam gayet iyi. Fiziksel olarak.
A boa notícia é que, para um cancro em estágio três, o tipo está bem, fisicamente.
- Başka bir Boston vakasını kaldıramayız Yüzbaşı.
Não pode acontecer o mesmo que em Bóston, capitão. Eu sei.
James, bize çok fazla kaçırılma vakası gelmez çünkü konu ailenin bir üyesi olduğunda insanlar ödemeyi çabucak yaparlar.
James, a maioria dos raptos não são do nosso conhecimento porque quando se trata de familiares, as pessoas pagam rapidamente.
Kayıp kız Rebecca Daniels vakasına ben bakıyorum.
Sou o responsável pela miúda desaparecida, Rebecca Daniels.
Rebecca Daniels vakasındaki raporları ve dosyaları okudum.
Só estou um pouco nervoso. Analisei o processo da Rebecca Daniels, os seus relatórios.
Ve inkar da, bir şiddet vakasını tettikleyebilir.
E contradição pode desencadear uma reacção violenta.
Amir Pope, bu olayın sıradan bir kaybolma vakası olmadığını düşünüyor. Ayrıca benim göürüşümde bu yönde.
O Chefe Pope sente que pode acabar por ser um desaparecimento crítico, e eu vou tratar disto desta forma.
Siz kabul edin yada etmeğin bu sıradan bir kayıp vakası değil. Bu yüzden, benim görevimde şahşın durumunun iyi olup olmadığını öğrenmek ve kamu güvenliğini sağlamak.
Se concorda ou não, ainda é um desaparecimento crítico, e é meu dever entrar na residência se suspeitar que alguém não está seguro.
Detective Sanchez, çevrede bu şekilde bir öldürme vakası görülmüş mü?
Detective Sanchez, quaisquer outros crimes semelhantes na área? Quase nenhum crime.
Şimdi elimizde, aynı şahısa ait üç tecavüz vakası mı var?
Então, agora temos três agressões sexuais pelo mesmo suspeito?
Tüm kasaba kahrolası bir sirke dönüşmüş durumda. Halen araştırma durumunda 4 kayıp vakasının olduğunun farkında değiller.
Desde que este circo se instalou na cidade, ninguém parece lembrar-se que temos quatro casos de desaparecimentos bem abertos.
Belediye başkanıyla olan arkadaşlığım sayesinde... Onun vakasına dahil oldum.
E graças à minha amizade com o presidente, pude ficar no caso.
Dün gece geldiğinde haneye tecavüz vakasıyla karşılaşmış ve ruhsatlı silahını kullanma şansı bulamadan katil kafasına bununla vurmuş.
Surpreendeu uma invasão a noite passada, e antes de ter a hipótese de usar uma arma registada, o nosso assassino acertou-lhe na cabeça com isto.
Belediye başkanıyla olan arkadaşlığım sayesinde... Onun vakasına dahil oldum.
E graças à minha amizade com o Presidente da Câmara, consegui ficar ao lado dela.
Belediye başkanıyla olan arkadaşlığım sayesinde... Onun vakasına dahil oldum.
Graças à minha amizade com o "Mayor", estou a trabalhar com ela.
Kirli, temiz, dalışlı ya da halı ; şehrimizi her türlü bombalama vakasından korumak için, İngiltere Londra'dan bir danışman kiraladık.
Para proteger a nossa cidade de todos os futuros bombardeamentos, sujos, limpos, picados de tapete, contratámos um consultor estrangeiro de Londres, Inglaterra.
Üç haftada yedi aşırı doz vakası oldu.
Tivemos sete overdoses em três semanas...
Bu bir çocuk kaçırma vakası değil, ama içinden bana 1 milyon dolar vermek gelirse, bana uyar.
Isto não é um rapto, mas se estiveres disposto a dar-me um milhão de dólares, tudo bem.
Eddie, gasp vakası, Brock Caddesi. Yakınında mı?
Eddie, carjacking na Brock Avenue.
- Şimdiye kadar 22 çiçek hastalığı vakası var.
Até agora, 22 casos de varíola.
Katherine vakası oldu.
Foi a Katherine.
Bu ay ikinci 430-B vakası.
É o segundo 430-B aqui este mês.
Artık başka bir şiddet vakası olmamalı.
Ainda mais numa situação violenta como esta.
Bir cinayet vakasını yakından görmek sizin için iyi bir fırsat olacaktır.
É uma boa oportunidade para ver um homicídio ser solucionado.
Atılmış ceset vakası.
É uma largada de corpo típica.
Delege Reagan, geçen yaz yukarı doğu yakasındaki Allie Dintenfass'ın kaçırıIma vakası hakkında internette yer alan "üçte birden daha az polis vardı" suçlamaları ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Comissário Reagan, o que diz das afirmações do blog de que havia um terço a menos de policiais na Allie Dintenfass em Upper East Side no verão passado?
John Doe vakasında durum ne?
E no caso do Zé Ninguém?
Onlara olası bir cinayet vakasından bahset.
Informa-os que isto é um possível cenário de crime.
Silahla yaralanma vakası geliyormuş.
- Ferido com bala a caminho.
- Onu bir travma vakası için alıkoydum.
Não me digas?
- Bir kayıp vakası.
- Uma pessoa desaparecida.
- Ne vakası?
- Qual caso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]