Vetter traduction Portugais
29 traduction parallèle
Detektif Vic Vetter ailemi arıyor. Şimdilik sonuçsuz.
- O detetive Vic Vetter está a procurar os meus pais, mas até agora sem resultados.
Ona sor, Vic Vetter adı neyi çağrıştırıyor.
- Pergunta-lhe se o nome Vic Vetter lhe diz alguma coisa.
3 metre!
Três metros, Vetter!
Vetter, tututkludan uzak dur!
Vetter, afaste-se do prisioneiro!
Vetter, lanet olsun, sana ne söyledim?
Raios, Vetter, eu avisei-o!
Haydi Vetter, gidelim.
Vetter, vamos embora.
Burası Vetter'ların evi.
Ligou para a residência Vetter.
Geç vardiyadan sonra çoğumuz Vetter'a gideriz.
Depois do turno da noite, costumamos ir ao Vetter.
Dr. Vetter, biliyorsunuz, yarın gece senfoni orkestrasıyla beraber çalacağım...
Dr. Vetter, sabe, amanhã à noite, eu vou tocar com a Orquesta Sinfónica, então...
Şikayet eden doktoru aradım bile. Adı Vetter'miş.
Já liguei para o médico que apresentou a queixa... o Vetter.
Polis geldiğinde Dr. Vetter ve eşini, ağır yaralı biçimde, yerde yatarken buldu.
A polícia chegou e encontrou o Dr. Vetter e a sua esposa no chão, ambos com enormes ferimentos na cabeça.
Tabii ya, tam da Vetter, 5.0'ı yermeye başladığı zaman, görünüşe göre hiçbir şeyin çalınmadığı bir soygunda öldürülüyor.
Ao mesmo tempo que o Vetter começa a queixar-se do 5.0, é morto num assalto onde, aparentemente, nada foi roubado.
Bu şirketten birisi Dr. Vetter ve karısına saldırdı mı?
Será que alguém desta empresa terá atacado o Dr. Vetter e a esposa?
Bu Dr. Vetter'in otoparkının güvenlik kamerası görüntüleri.
Esta é a filmagem de segurança da garagem do Dr. Vetter.
- Ama dün Dr. Vetter'e otoparkta saldırdın.
Mas, o Sr. assaltou o Dr. Vetter ontem, na garagem dele.
Vetter'den kurtulmak istemesini anlıyorum ama karısını neden öldürsün?
Eu entendo porque é que ele se quer livrar do Vetter, mas porquê a esposa?
Benim DBS'm sadece bir halüsinasyon ama Susan Vetter'inki gerçek.
A minha DBS é apenas uma alucinação, mas, a Susan Vetter é... É real.
Susan Vetter şu an minimal bilinç halinde komada değil.
A Susan Vetter está num estado minimamente consciente, não num coma.
- Susan Evelyn Vetter.
Susan Evelyn Vetter.
Bak, kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama Dr. Vetter oradaydı ve şifresini de kesinlikle biliyordu.
Olha, eu sei que parece uma loucura, mas o Vetter estava lá e ele tinha, definitivamente, o código.
Cihazda çalışan son program ve Susan Vetter'in DBS'sine göre ayarlanmış.
Foi o último programa executado no dispositivo, e... Foi sincronizado com o código de acesso ao DBS da Susan Vetter. Óptimo.
Görünüşe göre, her şeyi karısının cinayeti bir ürün hatası gibi görünsün diye Vetter planlamış.
Parece que o Vetter fez tudo para que o homicídio da esposa parecesse uma parte de uma série de falhas do produto.
Susan Vetter'in DBS'sini kimin kapattığını bulmaya çalışıyordun.
Foste tentar descobrir quem desligou o DBS da Susan Vetter.
Susan Vetter kriz ve çok sayıda kesik için tedavi edildi.
A Susan Vetter... Foi tratada para as convulsões e múltiplas lacerações, causadas por uma pancada na parte de trás da cabeça. Agora, achas que ela fez isso?
Vetter, Tess'i Miami'de gördüğünü söylemişti.
O Vetter disse que viu a Tess em Miami.
Randall Vetter'in başına çok kötü şeyler geldi.
É terrível o que aconteceu ao Randall Vetter.
O zaman mı Susan Vetter, hakkında bir şey yapmaya karar verdin?
E, então, você decidiu fazer algo sobre a Susan Vetter.
Eddie Vetter.
Eddie Vedder dos Pearl Jam.
Gidelim, Vetter!
Vamos, Vetter.