Vigo traduction Portugais
60 traduction parallèle
Jean Vigo'nun 1934'de çektiği "L'Atalante" filmi birçok tahribat ve onarıma maruz kalmıştır.
O ATALANTE de Jean Vigo foi, após a sua realização em 1934, alvo de inúmeras mutilações e tentativas de restauro.
" Vigo Sokağı, 159 numara.
" Rua Vigo, 159.
Adamın adı Savage. Vigo Sokağı, 159 numara.
O nome era Savage, Rua Vigo, 159.
Vigo Caddesi'nde bekar evinde kalıyordum.
Em um pequeno apartamento na rua Vigo.
İspanya'da Viıgo'dan erzak ve yakıt alacağız.
Vamos buscar combustivel e provisões a Vigo, Espanha.
İspanya'ya varınca, şefle kıyıya çık.
Quando chegarmos a Vigo, vai a terra com o engenheiro,
Vigo'ya varınca ayrılıyorum. Kaptan kıyıya çık emri verdi.
Quando chegarmos a Vigo, eu saio, O comandante quer-me em terra,
- Vigo'dan alacağız.
- Serà ¡ fornecido em Vigo.
Vigo 200 mil uzağımızda.
Vigo està ¡ 200 milhas mais perto.
" Önce İspanya-Vigo'ya yanaşıp ikmâl yapacağız.
Antes, reabasteceremos em Vigo. Ã ‰ na Espanha.
" Önce İspanya-Vigo'ya yanaşıp ikmâl yapacağız.
Antes, reabasteceremos em Vigo. É na Espanha. Câmbio desligo.
Vigo'ya vardığımızda sen ve Şef karaya çıkıyorsunuz.
Em Vigo, tu e o engenheiro-chefe irão descer.
Erzakları Vigo'dan mı alacağız?
Abastecimentos em Vigo?
Vigo'ya vardığımızda ayrılıyorum.
Eu descerei em Vigo.
Vigo, İspanya.
Vigo, Espanha.
O yüzden bizim karaya çıkmamızı istedi, Vigo'ya.
Por isso, ele quis que nà ³ s desembarcà ¡ ssemos em Vigo.
Tamam, evet. Vigo'yu kemerin altına koymanızı istiyorum. Kemerin altına.
Quero que ponham o Vigo sob a arcada.
Kim? Ben, Vigo, Karpatya'nın kabusu Moldavya'nın matemi, sana emrediyorum.
Eu, Vigo, o flagelo dos Cárpatos, o lamento da Moldávia, comando-te.
Bu Prens Vigo.
Príncipe Vigo.
Kendini Vigo gibi hissediyorsundur :
Deves sentir o que sente o Vigo.
"Vigo" yu ruhlar aleminde araştırdım.
Procurei "Vigo, o Carpatiano" no índice de referência. Olha o que apareceu.
Büyücüler, İntihar Savaşçıları, Çılgınlar Karpatyalı Vigo ( 1505-1610 )
Mágicos, Mártires e Loucos Vigo, o Carpatiano
Bu maddeyle Vigo arasında bir bağlantı olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas que há uma ligação entre este Vigo e o muco?
- Sadece biraz balçık artığı ama şu bahsettiğin Vigo karakteri hakkında bazı şeyler buldum.
- Só uns resíduos de muco. Mas encontrei qualquer coisa sobre esse tal Vigo de quem falaste.
- Karpatyalı Vigo 1505'den 1610'a yaşamış.
Vigo dos Cárpatos, 1505 a 1610.
Ayrıca, işkenceci, dinsiz ve gaddar Vigo olarak da bilinirmiş.
Era conhecido como Vigo, o Cruel, o Torturador e o Ímpio.
Ayrıca Kasap Vigo değil miymiş? Ve şunu dinle.
- E que tal Vigo, o Carniceiro?
İşte Vigo.
- Mr.
Bay Vigo? Vigs, bu tarafa bakar mısınız? Hayır, yapmayın.
Vigo, olhe para cá, por favor.
Vigo'nun fotoğraflarının analizinde arka planda balçık nehri görünüyor.
Não. As fotos do Vigo mostram um rio de Iodo a correr atrás dele.
Vigo'nun emirlerini bekliyorum.
Aguardo as palavras de Vigo!
Ben, Vigo Karpatya'nın kabusu...
- Eu, o flagelo dos Cárpatos... - Já me disseste. Esse flagelo...
Lord Vigo merak ediyorum da.
Lord Vigo estava a pensar...
O Vigo'nun ruhunu taşımak üzere seçildi.
Ele foi escolhido para ser o veículo do espírito de Vigo.
Vigo'nun kendisi.
É o Vigo!
Vigo 21. yy'la gelmek istiyor.
O Vigo quer entrar no século xxl.
Yakında geceyarısı olacak ve şehir benim ve Vigo'nun olacak.
Em breve será meia-noite, e a cidade será minha e do Vigo.
Daha çok Vigo'nun.
Bom, sobretudo do Vigo.
Vigo'yu da çocuğumuz olarak yetiştirelim.
Criamos o Vigo como nosso filho.
O Vigo!
Ele é o Vigo!
Bu kadar çabuk değil, Vigo.
Mais devagar, Vigo.
- Hayır! Ben, Ray ve Vigo, dünyaya hükmedeceğiz.
Eu, Ray, no lugar de Vigo, governarei a terra.
Hadi, Vigo.
Anda, Vigo.
Hadi, Vigo, kes şunu.
Anda, Vigo, pára com isso.
Erkeksi ve aşırı korumacı haline bayılıyorum ama Vigo benim korumamdı sen sahneye girmeden önce bile.
Adoro quando te tornas másculo e protector... mas o Vigo já era o meu guarda-costas... muito antes de tu apareceres.
Hadi, Vigo.
Vamos lá Vigo.
Vigo'yu gezdiriyordum ve kadının biri işten evine dönüyordu.
Estava a passear o Vigo... e uma mulher estava a vir do trabalho para casa.
Vigo, gezmek ister misin?
Vigo, queres ir passear?
Vigo, sensin.
Vigo, és tu.
Vigo caddesi mi?
Vigo?
Hey, Vigo!
Vigo!