Vitro traduction Portugais
111 traduction parallèle
Bir yapay döllenme merkezinde mi?
Fertilização in vitro?
Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar,... sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz.
Fertilização in vitro é um procedimento no qual usamos fertilização e implantação do embrião no útero.
Yapay döllenme konusunda bir uzmanım.
"uma especialista no campo da fertilização in vitro."
Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar,... sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz.
A fertilização in vitro é um método através do qual se implementa a fertilização e a implantação do embrião no útero.
Yapay döllenme konusunda bir uzmanım.
Eu sou a Dra. Sally Kendrick, especialista no campo estimulante da fertilização in vitro.
Burada denediğimiz şey için her seferinde 8000 $ veriyoruz.
Nós estamos tentando isto num processo in vitro por $ 8,000 cada tentativa.
Bir dizi tüp bebek, bu krizi çözmez.
Um batalhão de bebés "in vitro" não vão resolver este problema.
Suni döllenme.
Fecundação in vitro.
Tedavi görüyor. Fazla hareket etmemesi gerek.
Ela está a fazer fertilização "in vitro" e não se devia mexer.
Chimera vitro ph ve ısı seviyesinde uygun ortam dışında.
Nível de pH e temperatura da cultura de Quimera aquém dos limites óptimos.
Onlar genç kadınlardı üs'te tutuluyorlardı.
Recrutaram mulheres jovens, fizeram trabalho in-vitro.
Döllenmeden sonra sizi doğuma kadar taşıyacak geçici anneler kullanmış olmalılar.
Eles teriam usado mães de aluguel após o trabalho in vitro.
Bu ihtimal daha da azalmadan harekete geçmelisiniz bence.
Sugiro que não espere muito mais para tentar a "in vitro".
- Anlaşıldı. - Bu yüzden bir şeyler yapmalıyız.
- Temos de tentar a "in vitro".
Tedaviyi bilirim.
Conheço a "in vitro".
- Hayattayken hibe mi ne.
In vitro ou algo parecido? - O quê?
Anza, tüplerle yapılan bir deneyin sanal ortamda gerçekleştirilebilmesini sağlayan bir bilgisayar modelidir. O zamanlar devrim yaratan bir işlemdi.
O Anza é um modelo de computador, que permite fazer exames virtuais in vitro, o que, na altura, foi considerado um processo revolucionário.
Tüp bebek düşük oranı döllenme sonrasında % 30'dur.
A taxa de perda de embrião é de 30 % na fertilização in vitro. Não é raro.
Yardımcılarımın ilgilendiği kadarıyla Jessie vitro'da risk oranı yüksek bir tedavi gördü.
Para a minha equipa, a Jessie recebeu um implante "in vitro" comum. - Dr. Wells.
Senin bir vitrine ihtiyacın vardı!
Vocês precisaram in vitro!
Kız kardeşi Alicia genetik olarak uyumlu bir denek gibi görülmüş.
A Alicia foi concebida in vitro, para serem geneticamente compatíveis.
- Evet, ikiz. Vay canına, sanırım tüp bebek olayı gerçekten işe yaramış.
Parece que aquilo in vitro resultou para eles.
Bahçıvanımız Mr. Vitro,
O Srº Vitro, o jardineiro...
- Sal Vitro?
- O Sal Vitro?
- Salvatore Vitro.
- Salvatore Vitro
Hayır, Ben Mr. Vitro'yu istiyorum dedim.
Eu disse : "Não eu quero o Srº Vitro"
Bahçıvan Sal Vitro.
Um jardineiro chamado Sal Vitro
- Ben Sal Vitro'nun arkadaşıyım.
- Sou um amigo do Sal Vitro
Eee? Ee'si! Sanırım sen Sal Vitro bölgesinde çalışıyorsun.
Então acho que o Sal Vitro é que costumava tratar deste quintal
Gelecek Salı günü Sal Vitro'nun doktor faturasını göndereceğim.
Na proxima terça-feira quero a conta do ortopedista do Sal Vitro paga
Sal Vitro o bölgede annemin taa Kresge'de çalışmaya..
O Sal Vitro trabalha naquela area...
Vitro ve yeğenin o bölgeyi ortadan ayırsın
O Vitro e o teu sobrinho dividem a area...
Bu arada Vitro'da çimenlerini ve bahçene çok güzel bakacaktır Tony.
E claro que o Vitro tratará do teu relvado também Ton
Bütün prosedürleri, tüp bebeği, her şeyi.
Todos os métodos, in vitro, tudo.
Sanırım, suni dölleme ise yaramazsa evlat edinmeyi düşünmeliyiz.
Acho que se a fertilização "in vitro" não resultar deveríamos considerar a adopção?
Bebek sahibi olmaya çalışıyorum, ve suni döllenme deniyorum.
Estou a tentar engravidar e, por isso, estou a fazer fertilização "in vitro".
Kızlık zarı bozulmamıştı bu yapay döllenmeyle uyumlu
O hímen estava intacto, logo pode ter sido feita uma fertilização in-vitro.
Dölleme klinikleri döllenmiş yumurtayı dondurup taşıyıcı anne buluncaya kadar bekletirler.
As clínicas de fertilidade congelam ovos fertilizados para os clientes que querem fazer fertilização in-vitro.
Dan ve ben çocuk sahibi olma konusunda umutsuzduk, ve doktor tek umudun tüp bebek olduğunu söyledi.
Eu e o Dan estávamos desesperados, queríamos ter um filho, e o médico disse que a nossa única esperança era o in-vitro.
İn vitro kullanmak zorunda kaldık.
Tenho 39 anos. Tivemos de fazer in vitro.
Tek söylediğim tüp bebek düşünmeden önce, belki sen -
Antes de me sujeitar à fecundação in vitro, deverias estar disposto a...
Başarı oranı sadece % 10 olmasına rağmen, birçok çift tüp bebek yapmayı deniyor.
Apesar de haver uma probabilidade de êxito de apenas 10 %, muitos casais tentaram a fertilização in vitro.
Çocuk tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelmiş.
O miúdo nasceu de uma gravidez in vitro.
Chase, annenin tüp bebek yöntemini kullandığını söyledin, değil mi?
Chase, disseste que a mãe usou a fertilização in vitro.
Tüp bebek yöntemi ikiz doğum olasılığını arttırır.
A in vitro aumenta a possibilidade de haver gémeos.
Tüp bebek babamızın 25 bin dolarına mal olur. Bu yüzden doktorlar harcanan paraya değsin diye 2 ila 6 arasında embriyo yerleştirir.
Cada fertilização in vitro custa uns 25 mil dólares, por isso os médicos implantam dois a seis embriões.
Boşandıktan sonra, bu bebeğe kadar 4 kere tüp bebek denedim.
Depois do divórcio, tentei quatro fertilizações in vitro antes desta.
Söylediğin gibi, Sal Vitro'yu aradım.
Telefonei ao Sal Vitro como me tinhas dito.
Onun da, benim kadar, çocuk istediğini sandığımda, Döllenme iğneleri vurduruyordum.
Quando eu pensei que ele queria um filho tanto quanto eu, tentámos in vitro.
Vitro almak için Pontiac'ını satmış bir salak o. Şimdi de bunun sonuçlarına katlanacak.
Ela é uma idiota que vendeu um ponei para pagar uma fertilização in-vitro, agora está a viver com as consequências.
Aynı tüp bebekten vazgeçtiğin gibi.
Tal como desististe da fertilização in vitro?