Vurdun traduction Portugais
2,911 traduction parallèle
Kim bilir? Belki de kendini vurdun.
Talvez se tenha alvejado a si próprio.
Babana vurdun!
- Meu Deus, bateste no teu pai!
Onlar da sana geri saldırınca yere düşüp, kafanı kayaya vurdun.
Atacou estes dois jovens. E eles responderam, caiu e bateu com a cabeça numa pedra.
Bu sabah silahsız bir adamı vurdun.
Atiraste num homem desarmado esta manhã.
Vurdun!
Acertaste.
Krusty, adamım, sonunda turnayı gözünden vurdun.
Krusty, meu amigo, finalmente chegaste ao topo.
- Onu vurdun mu?
- Atiras-te nele?
İlk kurban onu parkta vurdun.
A primeira vítima atirou num parque.
Subay, İsrailli kızı vurdun!
Mataste uma miúda israelita!
Şerif yardımcısını vurdun Percy.
Alvejaste um delegado, Percy.
Çünkü onu sen vurdun!
Porque a abateu!
Başıma gitarla mı vurdun? ! ..
Bateste-me com uma guitarra?
- Kafama gitarla vurdun.
- Bateste-me com uma guitarra.
Onu bununla mı vurdun?
- Usas uma destas?
Yanlışlıkla kendi yüzünü vurdun.
Deste um tiro na cara sem querer.
- Annene mi vurdun? - Hayır, hayır, hayır!
Não, não, não, não, não!
Bunu bilmem gerek, sen de ona vurdun mu?
Tenho de perguntar. Bateste-lhe em resposta?
- Anneme mi vurdun?
- Bateste na mãe?
En azından sen hedefi vurdun evlat.
Pelo menos acertaste no alvo, filho.
- Siktir! Onu vurdun.
- Porra, atingiste-o!
Ortağımı vurdun seni piç kurusu.
Atiraste no meu parceiro, cabrão!
Beni sikimden vurdun. Aman Tanrım!
- Alvejaste-me na pila!
Herifi sikinden vurdun.
Alvejaste-o na pila.
Onu vurdun.
Acertaste.
- Ona vurdun mu?
Bateste-lhe?
Belden aşağı vurdun şimdi.
Golpe baixo.
Sen demin bana mı vurdun?
Bateste-me?
Demin vurdun mu sen bana?
Foi o que fizeste?
Bana vurdun mu sen?
Você bateu-me?
Vurdun mu bana?
Acabou de me bater?
Hatta insanlari bile vurdun.
Até disparaste contra pessoas.
Silahsız bir adamı vurdun, kefaletini ödemedin.
Disparaste sobre um homem desarmado, fugiste durante o período de caução
Cüzdanınla vurdun. Öbür taraftan ben seni hiçbir şekilde provoke etmedim.
Bateste-lhe com um livro de bolso Por outro lado, eu não te provoquei de maneira nenhuma.
Soluk boruma vurdun.
Esmagaste-me a garganta.
Arkadaşıma vurdun mu?
Bateu aqui no meu amigo?
Ona vurdun mu Lincoln?
Bateu-lhe, Lincoln?
- Turnayı gözünden vurdun!
- Acertaste em cheio!
- İşte şimdi topa vurdun dostum.
Foi dessa maneira que perdemos no softball.
Beni vurdun!
Atiraste em mim!
Beni vurdun!
Deste-me um tiro.
Hayır, beni sen vurdun!
Não, tu é que me deste um tiro.
Sen kendini vurdun.
Tu disparaste em ti mesmo.
Aslında adamın tavuğunu vurdun.
Tu alvejaste o frango de um homem.
Gerçekten vurdun mu onu?
Acertaste-lhe mesmo nos tomates?
Bana vurdun mu?
Bateste-me?
Sen mi vurdun ona?
Bateste-lhe?
- Niye vurdun adamı?
! - Porque tinhas de disparar?
- Kimi vurdun Nikki?
- Em quem é que atirou, Nikki?
Onu vurdun.
Você disparou nele.
Vurdun mu?
Você fez?
Birini mi vurdun?
Deste um tiro a alguém?