Waikiki traduction Portugais
89 traduction parallèle
Ögrenci ve pilotlarï muayene edip keske Waikiki'ye gitseydim diyeceksin.
Examinar cadetes e pilotos. Arrepender-se-á de recusar o Waikiki.
Bakın Waikiki Beach plajı için ona ne aldım.
Olha o que lhe comprei para usar em Waikiki.
Magnussen Waikiki sahilinde bulunmuş.
E o Magnussen acabou de se banhar na praia de Waikiki.
Seninle Waikiki plajında bulaşalım.
Pronto, vemo-nos na praia, em Waikiki.
- Waikiki Otel'de 17.30'da kokteyl içmek için buluşalım.
No Hotel Waikiki, às cinco e meia, para tomar Cocktails.
Benimle Waikiki plajında buluşacağını söylemişti.
Mas ela disse que se encontraria comigo na praia, em Waikiki.
- Waikiki plajı nerede?
- Mas onde fica a praia de Waikiki?
- Waikiki Plajı buraya yakın mı?
- A praia de Waikiki é aqui perto?
Waikiki'nin merkezinde yepyeni Leisure lnn'de kalacaksınız...
Vão ficar no novíssimo Leisure Inn no centro de Waikiki...
Waikiki'nin kadın şeytanını.
A tentadora do Waikiki.
Waikiki.
Waikiki.
Onunla kahve içseydim, dairesine de taşınırdım... sonra kendimi bir plajda tek başına bulurdum... o ise inci ticaretiyle uğraşan bir sürtükle gezerdi.
Que? Eu teria tomado café com ele, Eu mudaria para... e encontrava-me sozinha numa praia em Waikiki... Enquanto ele estava com uma puta que dirige o concessionário de apanhar pérolas.
Geçen gün Waikiki'de tesadüfen bir köpeğe rastladım.
No outro dia, encontrei um cão vadio em Waikiki.
- Aloha, Sheraton Waikiki.
"Aloha", Sheraton Waikiki.
Aloha, Sheraton Waikiki. Selam.
"Aloha", Sheraton Waikiki.
8 günlük gezi için Waikiki'ye tek başımıza gittiğimizde bile... hep gevezelik etti.
Cheguei a fazer o cruzeiro de 8 dias a Waikiki que ela tanto queria fazer...
Seni Waikiki'de rahatsız ettiğim için özür dilerim. Lütfen beni ara.
Lamento imenso incomodar-te em Waikiki, mas, por favor, telefona-me.
"Waikiki Havayolları, cennete kesilen bilet."
"Waikiki Airlines, o seu bilhete para o paraiso."
Amcanız Al, hayatta ve Waikiki'deki bir bakım evinde gayet iyi durumda.
O seu tio Al está vivo e de boa saúde num lar em Waikiki.
Bayan Mayer'in çatısını tamir ettikten sonra, Waikiki'ye uçacağım.
E quando acabar de reparar o telhado da Sra. Mayer vou meter-me num avião para Waikiki.
"Waikiki muhteşemdir!" türündeydi.
"Waikiki é o máximo"
Waikiki'nin küçük Las Vegas olduğunu düşünmüşler o yüzden burayı, Kauai'yi, çok sevmişler.
Acharam que Waikiki é parecida com Las Vegas, mas adoram estar aqui, em Kauai.
Doğru duydun. Waikiki'ye gideceğiz.
Isso mesmo, vamos para Waikiki.
WAIKIKI KÖRFEZİ'NİN AŞAĞISI
SOB A BAÍA DE WAIKIKI
Aslında, Waikiki suları iki yüzden fazla deniz bitkisi çeşidini barındırır.
As águas de Waikiki possuem mais de 200 espécies de plantas marinhas.
Bu sabah Waikiki'de 18 yaşında bir kız cesedi bulundu.
O corpo de uma jovem foi encontrado em Waikiki.
ULUSLARARASI PAZARYERİ, WAIKIKI
MERCADO INTERNACIONAL
Waikiki'deki Iolani's'i denemelisin.
Devias experimentar o Iolani's em Waikiki.
Kaila'nın annesinin Waikiki'de bir butiği var.
A mãe da Kaila tem uma loja de roupas em Waikiki.
KALIA YOLU, WAIKIKI
RODOVIA KALIA WAIKIKI
Waikiki'nin göbeğinde, güpegündüz...
No centro de Waikiki, em plena luz do dia...
Aynı silahlar bir sene önceki Waikiki'de bir banka soygununda da kullanılmış meğer.
As mesmas armas foram usadas num assalto a um banco de Waikiki há um ano.
Waikiki'deki Pagoda Oteli.
Hotel Pagoda, Waikiki.
Buralı olduğum için muhtemelen tarafsız olamıyorum ama lobisinde ukulele grubunun olduğu bir Waikiki otelinden daha az egzotik bir balayı mekânı düşünemiyorum.
Talvez eu seja influenciada por ser daqui, mas não imagino uma lua-de-mel menos exótica do que num hotel de Waikiki com uma banda daquelas no átrio.
Waikiki'deki bir sörf kiralama standı aranmış.
Para um quiosque de surf em Waikiki.
İnsanlara sörf yapmayı öğretmek için Waikiki'de dükkan açan yerlilerdi.
Eram moradores que criaram lojas para ensinar a surfar.
Waikiki'de güpegündüz plajda silahlı çatışmalara girmeler...
Waikiki, em plena luz do dia, um tiroteio na praia?
Tur operatörünün dediğine göre tekne dün on iki üniversite öğrencisi ve iki mürettebatla limandan ayrılmış.
Segundo a operadora de turismo, o barco deixou o cais ontem à tarde, com 12 universitários e dois tripulantes a bordo, partiram de Waikiki.
Saloni dün Waikiki'den birkaç çocuk kaçırdın. Neredeler?
Saloni, raptou alguns jovens perto de Waikiki ontem.
Bahsettiğiniz çocukları kaçırmak için oradan Waikiki'ye gitmemize imkân yok.
Não há como termos ido de lá até Waikiki
Waikiki'nin göbeğinde o hafta üçüncü alkollü araç kullanma vakasıydı.
Foi o terceiro caso semelhante na semana no centro de Waikiki.
Waikiki'nin yakınındaki özel sahilde, 6 saat sürecek düğününü mahvedecek olan bu durumu düzelterek en iyisini yapacaktır.
Mas, com a sua cerimónia numa praia privada perto de Waikiki que se avizinha em seis horas, é melhor ela corrigir esse pequeno soluço que ameaça o dia dela.
WAIKIKI KUMSALI, HONOLULU
PRAIA DE WAIKIKI HONOLULU
MIKHAIL YURSKY'NİN OTEL ODASI, WAIKIKI
QUARTO DO MIKHAIL YURSKY WAIKIKI
- Sahil güvenliği, elin bulunmuş olduğu Waikiki sahilinde araştırıyor şu anda.
- E o resto dele? - A Guarda Costeira procura na costa da praia Waikiki, onde a mão foi encontrada.
Aston Waikiki'de onun adına bir oda ayırttım.
E que reservei um quarto para ela no Aston Waikiki.
Doğru. Başka tülü Waikiki turunun keyfini nasıl çıkaracak ki?
Como ia ele aproveitar a volta por Waikiki?
- Waikiki? - Arkaya atla.
Waikiki?
- Şurası Waikiki Oteli.
- Bem, o Hotel Waikiki é ali.
KAPIOLANI PARKI, WAIKIKI PLAJI
PARQUE KAPIOLANI PRAIA DE WAIKIKI
Waliana Kahve evi.
CAFETARIA WAILANA WAIKIKI