Watkins traduction Portugais
294 traduction parallèle
Artık Creole brandynin nasıl yapıldığını Bayan Watkins'den öğreneceğim.
Agora eu vou saber se a Sra. Watkins... sabe como fazer pêssegos Creole em conhaque.
- Watkins, onlar bizden.
- Watkins, estão do nosso lado.
Watkins, sadece bir gündür askerdesin.
Watkins, só está no Exército há um dia.
Watkins, orduya neden katıldın?
Watkins, porque se alistou no Exército?
- Watkins, sen barışsever misin?
- Watkins, é um pacifista?
Watkins.
Concordámos em receber um representante em terra, o Capitão.
Sizinki Watkins.
Vou enviá-lo para as mesmas coordenadas.
Dinliyorum, Bay Watkins. Bay Scott, yabancı bir kadın Enterprise'ın plânını biliyor.
Se me estão a ouvir, não estão a responder.
- Asistanım Watkins, öldü! - Neden öldüğünü biliyor musun?
Não ultrapassaremos a velocidade da luz até sabermos onde estamos.
Pekala, Watkins, yeterince temizsin.
- Tudo bem, Watkins, já está limpo.
Zany Janie, bu yılki Watkins Glen'deki yarışların galibi, 1998'de 2. olmuştu ve geçen yıl yarışın 2. etabında şanzıman sorununa kadar yarışı lider götürmüştü.
Dinny e Jany foram finalistas deste torneio e atingiram... a 2ª posição em 1998 e mais tarde, o ano passado, na 2ª volta... até que foi ultrapassada por Viterbo.
Watkins'in çocuğu için.
É para aquele miúdo, o Watkins.
Larry Watkins, yönetici, hiç fikrim...
- Larry Watkins, comandante. - Eu não fazia ideia...
Ayrintilar Justin'den.
Justin Ballard-Watkins informa :
Yargıç Watkins genelde ufak patatesleri Billy Ray'a verir de.
O Juiz Watkins costuma atribuir estes pequenos casos ao Billy Ray.
Bay Ryan, ben Geoffrey Watkins.
Meu nome é Geoffrey Watkins.
- Geoffrey Watkins.
- Geoffrey Watkins.
Ama ölüyü teşhis için içeri girdiklerinde, buldukları tek şey Richard Watkins'in bedeniymiş.
Mas quando foram buscar a carcaça, só encontraram o corpo de Richard Watkins.
Watkins, ormanda yalnızken, bir hayvanın saldırısına uğramıştı.
O Watkins foi atacado por um animal quando estava sozinho na floresta.
Tregoslar,... yani bizler, Watkins'in, Algonquianların, "Manitu" dedikleri şeyin saldırısına uğradığını anladık.
Os Tregos... Compreendemos que fora atacado por aquilo a que os Algonquianos chamam o manitou.
Watkins'in evinin yakınında, bir kestirmeden geçiyordum.
Conhecia um atalho por trás da casa do Watkins.
Ama eğer Watkins öldüyse, nasıl bir manitunun saldırısı olabilir ki?
Mas se o Watkins estava morto, como poderia o manitou ter atacado?
Watkins'in bir oğlu vardı.
O Watkins tinha um filho.
Watkins, Flores ve Rico'yu al.
Watkins, leve a Flores e o Rico.
Öldü, Watkins! Öldü!
Está morto, Watkins.
Watkins. Bira?
Watkins, uma cerveja?
Tanrım, birisi ortalığı feci dağıtmış.
Alguém fez mesmo besteira. Watkins.
- Kahraman olmaya mı çalışıyorsun, Watkins?
Quer ser herói?
Arkadaşım Mark Watkins'in bebeklerin nasıl yapıldığını söylediği zamandı.
Isso foi quando meu amigo Mark Watkins me disse como os bebês são feitos.
- Watkins, T-bone mu yiyorsun?
- Watkins, vais comer uma costeleta?
Çünkü muhasebeden Neil Watkins T-Bone oldu.
Porque o Neil Watkins, da Contabilidade, é que é o T-Bone.
Affedersin, Watkins seninle bir dakika konuşabilir miyiz?
Desculpa, mas posso falar contigo um instante, Watkins?
Zoe, hemen Latham ve Watkins'i ara!
Zoey, liga ao Latham e ao Watkins!
Biri Leonora Watkins diye birini arıyor.
É alguém que quer saber se a Leonora Watkins está.
Leonora Watkins.
Leonora Watkins.
Marinerler, Bodega Körfezi, Leonora Watkins.
Mariners, Bodega Bay, Leonora Watkins.
Watkins Yolu sonu.
Saída de Watkins Road.
- "Audry Watkins, evim ısınıyor."
Audrey Watkins no meu apartamento.
Jeff, kahkaha çemberini, çorap aralığını, çıplaklık tamponunu ve Audrey Watkins'a ne dediğini biliyorum. İnan bana diyeceğin hiçbir şey beni şaşırtamaz.
Ouve, Jeff, eu sei do ataque de riso, do buraco nas meias, do companheiro nu e do que disseste à Audrey Watkins, acredita que nada do que digas me vai surpreender.
Bu da Şikago Emniyeti'nden Dedektif Watkins.
O detective Watkins. Polícia de Chicago.
Hımm, kadının adı da Lucy Watkins'miş.
Bem, o nome dela é... Lucy Watkins...
Şimdi Lucy Watkins'in... vasiyetnamesini okuyacağım.
Estamos aqui para ler o testamento de Lucy Watkins.
Bunlar da Bill Hope ve Paul Watkins.
O Bill Hope e o Paul Watkins.
Ya Sheryl Watkins?
Então e a Sheryl Watkins?
Elektronik dinleme aygıtlarından alınan bilgiye göre Ronnie Moe olarak bilinen Bay Watkins..... 734 Fayette ve 221 North Fremont caddelerinde kokain ve eroin dağıtımında bulunmuştur.
A informação obtida através da escuta mostra que o Sr. Watkins, ou Ronnie Mo, estava envolvido na distribuição de heroína e de cocaína nos edifícios altos, no número 734 da rua Fayette e no número 221 da rua Fremont Norte.
Bay Watkins, 2001 Ağustos ayında hakim Prevas tarafından uyuşturucu dağıtımı ile ilgili olarak göz altına da...
O Sr. Watkins, que estava em liberdade condicional, adjudicada no tribunal do juiz Prevas, em Agosto de 2001...
Adı Stan Watkins.
Chama-se Stan Watkins.
Watkins ile park alanından beri hiç iletişim kurdunuz mu?
Contactou o Watkins desde aquilo do estacionamento?
- O halde Watkins öldürülmüş olmalı.
Deve haver uma forma.
Şu Watkins olayı mı?
O caso Watkins?
Watkins, ağır saldırıya uğradık.
Estamos sendo atacados!