English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ W ] / Westbrook

Westbrook traduction Portugais

88 traduction parallèle
Westbrook'da oturur.
Vive em Westbrook.
Allison Westbrook.
Allison Westbrook.
Allison Westbrook?
Allison Westbrook?
Westbrook Mall'da bir turizm acentesi var.
Ela tem uma agência de viagens no centro comercial.
İsmim Ben Keats. Franklin Westbrook sizi aramamı önerdi.
Franklin Westbrook sugeriu que eu lhe telefonasse.
Franklin Westbrook, değil mi?
É Franklin Westbrook, não é?
Bir iş adamı ve torununun, Rockwater Gölü'de balık tutarken buldukları sandıktan çıkanlar dehşet vericiydi.
Uma descoberta horrível foi feita hoje em westbrook quando uma arca foi encontrada no lago de rockwater, descoberta por um homem da área e o seu neto enquanto pescavam.
Westbrook'a gidiyormuş.
Ela frequentava Westbrook.
- Westbrook, olsun olsun 40 dakikalık yol buradan.
- Westbrook fica a uns 40 min. daqui, não?
Böyle bir facia yaşamamanız adına, okulum Westbrook için Cadılar Bayramı şekerleri satıyorum.
Para ajudar a prevenir uma tragédia dessas estou aqui a vender doces de Halloween da minha escola, Preparatória Westbrook.
Westbrook İlkokulu'nda iki dönemdir sınıf başkanıyım.
Dois anos delegada de turma na Preparatória Westbrook.
Emma Westbrook.
Emma Westbrook.
Şu Philadelphia'lı Phil ve bütün yarmaların Brian Westbrook şöyledir böyledir demelerinden ve onların pas oyununu geçemeyeceğini söylemelerini duymaktan bıktım usandım artık.
Nem sei precisar o quão farto estou do Phil de Filadélfia e estes parvalhões comedores de cheesesteaks que só falam do Brian Westbrook e que dizem que não conseguimos parar os passes deles...? !
- Ronald Westbrook. Bana vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
Ronald Westbrook, obrigado por me receber.
Harold Wesburg.
Aaron Westbrook.
Vanity Fair'ın internet sitesinde Marshall Westbrook'un yazdığı kısa bir yazı vardı- - görmüşsündür muhtemelen- -
Havia uma peça no website da "Vanity Fair", de Marshall Westbrook. Deve tê-la visto.
lord westbrook, Siz İngilizsiniz, ama savaş gemisiyle gelmediğinizi söylüyorsunuz?
É inglês, Lorde Westbrook, mas disse que não veio com o navio de guerra?
Ben lord Simon Westbrook'um. İngiliz elçisiyim.
Sou o Lord Simon Westbrook, emissário da Inglaterra.
Lord Westbrook, İngiltere'nin sizi Portekiz'e yeni elçisi yapmasından memnun musunuz?
Lord Westbrook, está feliz que a Inglaterra o nomeou emissário de Portugal?
Lisa Westbrook işinde en iyisidir.
Lisa Westbrook é a melhor no ramo.
- Bayan Westbrook?
Menina Westbrook?
Sanırım Westbrook'u bulduk.
Acho que encontramos o Westbrook.
- Efendim?
- Westbrook! - Diga?
Vincent, Yargıç Westbrook'un konuşmasını sağladı ama önünde canavara dönüşmesi gerekti.
O Vincent fez o juiz falar, mas... Mas teve que se transformar para isso.
Westbrook'un söyleyecekleri konusunda endişelenmiyor musun?
E não te preocupa o que o Westbrook irá dizer sobre ti?
Neyse, artık Sam'in neden Yargıç Westbrook'a saldırdığını biliyoruz.
Agora sabemos porque é que o Sam atacou o juiz Westbrook.
Evet anlaşılan Westbrook kimliklerini hayatı... pahasına saklayacağı bir avuç kodamandan oluşan gizli bir örgütün üyesiymiş.
Pois, parece que o Westbrook faz parte de uma sociedade secreta, um grupo de agentes do poder, cujas identidades ele guardará com a sua vida.
- Sorun şu ki,... Westbrook'a göre bu üyeler birbirlerini tanımıyorlar.
- O problema é que, segundo o Westbrook, esses membros não se conhecem uns aos outros.
Westbrook'un gizli örgütünün acil toplantısı için epey güvenlik var.
É a proteção do grupo secreto do Westbrook para a reunião urgente.
Çünkü Bay Westbrook sizin gerçek Bayan Beaumont olmadığınızı söylüyor.
Porque o Sr. Westbrook diz que você não é a Sra. Beaumont.
- Affedersiniz Bay Westbrook?
- Perdão, Sr. Westbrook?
- Siz Richard Westbrook'sunuz.
Você é o Richard Westbrook,
Yanına gelip ajansın raporundan ve cuma günkü Richard Westbrook röportajından bahsettim. - Evet.
Eu vim aqui e falei-te do relatório da EPA e da entrevista na Sexta-feira com o Richard Westbrook.
- Bay Westbrook?
- Sr. Westbrook?
Şimdi ise stüdyoya Çevre Koruma Ajansı İdari Amir Yardımcısı Richard Westbrook katıldı.
E juntando-se connosco aqui no estúdio está Richard Westbrook, Vice-Secretário Administrador da EPA.
Bay Westbrook, mesleki kariyerinizin çoğunu kamu sektöründe iklim bilimci olarak geçirdiniz.
Sr. Westbrook, passou grande parte da sua carreira profissional como cientista do clima no sector publico.
Bay Westbrook, biz insanları bilgilendirmek istiyoruz. Onları panik etmek istemiyoruz.
Sr. Westbrook, nós queremos informar as pessoas, mas nós não queremos alarmá-las.
Peki Çevre Koruma Ajansı İdari Amir Yardımcısı Richard Westbrook.
Tudo bem, Richard Westbrook, Vice-Secretário Administrador da EPA.
- Jack Westbrook.
Jack Westbrook.
Peşine düşmeyin Bay Westbrook.
Sr. Westbrook, não o siga. Não vá atrás dele.
Bay Westbrook? - Buradayım.
Sim, eu... estou aqui.
Bugün 00 : 34'te Boston'lu savunma avukatı Jack Westbrook bir market otoparkından kaçırılmış.
Um advogado de defesa de Boston, Jack Westbrook, foi raptado de um parque de estacionamento numa loja de conveniência. Isso é preciso.
Bay Westbrook?
Sr. Westbrook? Sim, eu... estou aqui.
Aksi kanıtlanmadıkça Jack Westbrook hayattadır.
A menos que tenhamos motivos para acreditar no contrário, Jack Westbrook está vivo. Precisamos de encontrá-lo.
Bırakın gideyim.
Não podemos fazer isso, Sr. Westbrook.
Olmaz Bay Westbrook.
Não depois do trabalho que tivemos para trazê-lo até aqui.
Jack Westbrook'un hayatı kusursuz olma rehberi gibi.
Certo, vamos rever a vitimologia. A vida de Jack Westbrook é como um manual pratico de como ser perfeito.
O Bayan Westbrook mu?
O senhor e a sua equipa podem ficar ali.
Ne iğnesi? Benimle oyun oynama, Westbrook.
Não brinques comigo, Westbrook.
Alo?
Estou? Sr. Westbrook?
Geldiğinden beri konuşmadı.
Aquela é a Sra. Westbrook?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]