English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Y ] / Yanılmışım

Yanılmışım traduction Portugais

1,852 traduction parallèle
Yanılmışım.
Eu estava enganado.
Güvenli protokol ile bunu çözdüğümü sanmıştım, ama görünüşe göre yanılmışım.
Pensei ter resolvido isso no protocolo de segurança, mas já vi que não.
Yanılmışım.
- Estava errada.
Yanılmışım.
Estava errado.
Pazar ayinine yardım etmeyi kabul ettiğimde, Kraker bisküvi dağıtacağımı düşünmüştüm, yanılmışım.
Quando aceitei ajudar na missa de domingo, pensei que ia distribuir as hóstias, mas estava enganado.
Yanılmışım.
Bem, eu estava enganado.
Yanılmışım.
Eu estava errado.
Belli ki yanılmışım.
Pelos vistos, estava errado.
Ama yanılmışım, evlat.
Mas estava enganado.
Yanılmışım.
Estava enganada.
Yanılmışım.
Correcção.
Çocukların biraz daha gösterişli bir şova ihtiyacı var sanmıştım. Ama yanılmışım.
Pensava que os miúdos precisavam de ser um pouco mais dramáticos, e estava errado.
Yanılmışım.
Não tive essa sorte.
Yanılmışım.
Não há ninguém com esse nome. Engano meu.
Senin hakkında yanılmışım.
Não te entendo.
Ama yanılmışım.
Estava errado.
Öyleyse yanılmışım.
Então eu estava errado.
Komik bir durum, çünkü bir İsa delisinin böyle güzel bir parti verebileceğini hiç bilmezdim. Sanırım yanılmışım.
Tem piada, porque nunca achei que uma fanática por Jesus pudesse dar uma festa tão boa, mas parece que estava errada.
Ama yanılmışım.
Mas estava enganado.
Hapiste olduğunu duymuştum. Sanırım yanılmışım.
Ouvi dizer que estavas na cadeia.
Oysa yanılmışım.
Mas foi errada.
Ama yanılmışım.
Mas estava errado.
Bilmiyorum. Ne gerekiyorsa onu yaptım. Ben yanılmışım.
Mas eu estava... errado.
- Ama yanılmışım!
Mas sabes uma coisa? Enganei-me.
Eh, görüşüne göre, yanılmışım.
Aparentemente, eu estava enganado.
Evet, birisi geliyor sandım, yanılmışım.
- Pareceu-me que vinha alguém.
Onu düşmanım olarak gördüm ama yanılmışım.
Tentei enfrentá-lo como meu inimigo, mas enganei-me.
Demek ki kurbanın o olduğu konusunda yanılmışım.
- Bilhetes à Venda! Isso significaria que estou errada e ele não é a vítima.
Aramızda ne olursa olsun sana güvenebileceğimi düşünmüştüm. Ama sanırım yanılmışım.
Sabes, pensei que, apesar do que aconteceu connosco, ainda podia contar contigo, mas acho que me enganei.
- Ne oldu o zaman? Yanılmışım!
Eu estava errado!
Ve bir kez daha, yanılmışım sanırım.
E mais uma vez, parece que estou enganado.
Yani yanılmışım işte, değil mi?
E ninguém acreditou em mim. Sim, bem... Eu estava errado, certo?
Pardon, yanılmışım.
Desculpem, enganei-me.
- Yanılmışım.
- Enganei-me.
O yüzden, yanılmışım.
E portanto, eu estava errado.
Yanılmışım, dosdoğru aşağı düşüyormuş.
Não, cai directamente aqui.
Aptalca giyinen bir ahmak olduğunu düşünürdüm ama yanılmışım.
Pensei que fosses um palerma que se veste de forma parva, mas enganei-me.
Belli ki yanılmışım.
Obviamente não!
Yanılmışım.. yardımınıza ihtiyacımız var.
Nós precisamos da sua ajuda.
Benim kazandığım parayı kıskanacağı hiç aklıma gelmezdi. Meğer yanılmışım.
Nunca pensei que se ressentisse por eu ganhar muito dinheiro, mas enganei-me.
Evet. Ama sanırım ruh yolum konusunda yanılmışım.
Sim, mas acho que estava errado sobre meu caminho espiritual.
- Sanırım yanılmış, saat 14 : 15.
- É uma pena, já são 14h15.
Kaynaklarım yanılmıyorsa, onun adına çalışmış olan kiralık herifin adı Wasca.
Se minhas fontes estiverem correctas, o assassino que trabalhou para ele, chama-se Wasca.
Bir gece New York'da arkadaşlarımla Spring Awakening'i görmeye gittim bittikten sonra Brooklyn'deki karaoke gecesine gitmek için metroya bindik ve gerçekten çok kötü performanslar izledik oradaki insanların tek derdi sahnede olup görülmek ve duyulmaktı ve onları izlerken onları anladığımı düşündüm onlar dağılmış ve güvensiz insanlardı ve kafaları karışmıştı ama onlar yapmaları gereken şeyi yapıyordu kalplerinin onlardan istediklerini yapıyorlardı sonra David beni cepten aradı ve ona cevap vermek istemedim bir zamanlar o da orada benim yanımda otururdu ve bundan hoşlanırdım ama uzun zamandır bunu yapmıyor.
Uma noite, em Nova Iorque, fui ver o Spring Awakening com amigos. E, depois, apanhámos o metro e fomos até a uma noite de talentos ridícula em Brooklyn, e vimos uns cantores horríveis, que, seja lá por que for, tinham de subir ao palco e ser vistos e ouvidos. E, enquanto os estava a ver, achei que os entendia.
Yanılmışım.
Estava enganado.
- Yanılmış mıyız yani?
- Estávamos erradas.
Ama yanılmışım.
Mas estava errada.
- Evet, iş arkadaşlarım annenle ortak arkadaşlarımız ve üniversiteden arkadaşlarım var ama onlar da ülkenin dört bir yanına dağılmış durumdalar.
Sim, tenho amigos do trabalho, a tua mãe e eu temos amigos casais e há também os meus amigos da faculdade, mas estão espalhados pelo país.
Sanırım yanılmışım.
Sim.
Onu tanıdığımızı sanmıştık ama yanılmışız.
Achámos que o conhecíamos, mas não.
Kanıt olarak şunu söyleyeyim, yatağı duvardan çekince yastığın yan tarafında iğne delikleriyle yapılmış bir figür var, onu ben yaptım.
Para o provar, afaste-a da parede por baixo da almofada, vai encontrar um desenho que fiz com pregos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]