Yaylan traduction Portugais
474 traduction parallèle
Yaylan!
Vai-te embora!
Beni sinirlendirmeden yaylanın burdan!
Sai daqui, antes que eu comece a disparar.
- Yaylan haydi. - Çek ellerini üstümden!
Bom, bom, já está bem Mollie.
Yaylan!
Scat! Embora!
Seni Mussolini, yaylan!
Mussolini, vai embora!
Sizin tabirinizle : "Yaylanın."
Na tua língua : "põe-te a andar."
- Dediğimi duydunuz. Yaylanın. Bana bak.
Ouviram o que eu disse?
Biletlerinize baktım. Treniniz bir dakika sonra gelecek. Yaylanın.
Verifiquei a vossa saída e o comboio sai daqui a 1 minuto.
Haydi. Yaylan.
Vá, desapareça.
- Şimdi yaylan.
- Agora desaparece.
Yaylan bakalım, kütük!
Você aí, pire-se.
Molly. Yaylan.
- Deixe-a em paz.
Toparlan ve yaylan dedim.
Eu disse para pegarem nas coisas e partirem!
Kızlar, yaylanın.
Venham, meninas. Vão dar uma volta.
Üstlerinde tabelalar var. Avlanmak yasak, yürüyüş yapmak yasak, girmek yasak... izinsiz girilmez, özel mülk, yasak bölge, kapalı alan... yaylan, uzaklaş, kaybol, yokol.
E letreiros com "Proibido Caçar" "Entrada Proibida", "Proibido Acampar" "Propriedade Particular", "Área Fechada", "Ande" "Vá Embora", "Desapareça", "Caia Morto".
- Yaylan oğlum.
- Vai-te embora.
Dinle evlat, yaylan haydi.
Miúdo, desaparece daqui.
Haydi, yaylan.
Agora, mexa-se.
Orada durma, yaylan!
Não fique aí especado, apanhe isso!
Şimdi doğru evinize, yaylanın!
Agora vão para casa.
Yaylan!
Segue seu caminho!
Şimdi onun koltuğundan yaylan bakalım.
Agora sai da porra do lugar dele.
Yaylan bakalım, popocuk.
Baza, bundinha.
Bobby'yi de al yaylan.
Vai com o Bobby.
Koufax Roseboro'dan işaret alıyor! Yaylanıp topu savuruyor... lska!
Koufax obtém o sinal de Roseboro!
Hadi, yaylanın buradan.
Tudo para fora daqui!
Yaylanın!
Toca a andar!
- Yaylanın!
- Saiam daqui!
- Vern, yaylan bakalım! Hadi çık! - Öyle yapıyorum zaten.
Está jogando todas as suas cartas, no Canadá.
- Vern, yaylan bakalım!
Saia daqui!
Bana bak evlat, yaylan.
Ouve rapaz, baza daqui.
- Bana neler yaptırdığına bak! Yaylanın! İşte böyle, devam devam!
- Tomara não consiga arrumar!
Lanet çeneni kapa da yaylan burdan!
Que se fodam! E a sua arrogância também!
- İyi. Yaylan o zaman.
- Então, mexa-se.
Yaylan. Anlarsın ya.
gozar, viver, etc.
Yaylanın.
Malta, toca para a rua.
- Yaylanın dedim.
- Eu disse já.
Yerinde olsam yaylanırdım.
No vosso lugar cavava depressa daqui.
Geriye yaylanışı çok iyi. İşte!
Tem um óptimo equilíbrio...
Yaylan, fırla.
Vai, foge. Dou-te três.
- Yaylan dedim sana, haydi, koş!
- Eu já disse, vai-te. Vá lá, corre!
- Yaylanın, ikiniz de.
Rua!
- Zavallı bunakla tartışma. - Yaylanın.
Saiam!
Şimdi Hanımefendi'ye çantasını geri ver ve yaylan bakalım.
- Devolva a mala à senhora e vá dar uma volta.
Yaylan.
Adeus.
- Yaylan dedim.
Solte ele, mana.
- Yaylan.
- Desaparece!
Yaylan.
Fora seu louco.
Yaylan!
Desaparece!
Hadi yaylanın, yaylanın!
Vamos!
- Yaylan!
- Idiota!