Yazacagım traduction Portugais
1,476 traduction parallèle
Bunu kime yazacağımı bilemedim.
Não sabia a quem o passar.
İsminizi raporumda yazacağım.
Vocês serão mencionados no meu relatório.
Benim gerçekler için radarım var ve ben bildiğim gibi yazacağım.
Eu tenho uma percepção para a verdade e vou escrever como sei disso.
- Elektrikten kaynaklandığını yazacağım.
Vou apenas escrever esta citação pela electricidade.
Okuyabileceğim bir not yazacağım.
Fiz uma nota e não posso lê-la.
Biraz sabrederseniz, bir ifade yazacağım.
Peço que tenham paciência para a minha declaração... ao primeiro-ministro de Victoria...
Onu yazacağım.
Vou escrevê-lo aqui.
- Ona yazacağım ve diyeceğim ki sen...
- Vou escrever-lhe a dizer que tu...
Tarih yazacağım.
- Vai fazer História.
Onun hakkında yazacağım.
Vou escrever sobre ele.
Leland P. Fitzgerald hakkında bir kitap yazacağım.
Vou escrever um livro sobre o Leland P. Fitzgerald.
Sakın bu konuda kompozisyon yazacağımızı söylemeyin.
Não me diga que vamos ter de fazer um trabalho sobre isto?
- Ben kendi çizgi romanımı yazacağım.
Acho que vou também vou escrever uma banda desenhada.
Tüm yaşadıklarımız hakkında bir film yazacağım.
Vou escrever um filme sobre o que passámos.
Onlar hakkında bir kitap yazacağım.
Pensei em escrever um livro sobre elas e o seu habitat.
Yazacağım.
- É o que vou fazer.
Ona kapak hikayesini yazacağımı söyle.
Telefona-lhe, eu escrevo a história.
Asrın makalesini yazacağım, aslında bütün kadınların tartışmasız olarak aynı olduğunu dünya bilecek.
Escreverei o artigo do século, para o mundo saber que, no fundo, as mulheres são todas iguais.
- Bu konuda yazacağım.
Estou a escrever sobre isso.
Senin bir uyuşturucu satıcısı olduğunu yazacağım.
- Sim. Vou dizer que és traficante. Vou dizer o teu nome.
Ona Kaliforniya'ya gideceğimizi ve ekip olarak yazacağımızı söyle.
Diga para êle que você e eu vamos para Califórnia para escrever em equipe.
Bu konuda ne yapacaksın? Sanırım yalnızca ciddi eserler yazacağım. Şairler ve rahiplerin rüzgarda savrulduğu gibi.
Há uns dias atrás, o meu prazer seria vir-me na tua cara.
Eve gidince sana yazacağım - beni unutma
- Não te vou deixar neste buraco. - Não te esqueças de mim.
Ben de kendime bir tane yazacağım.
Vou escolher uma para mim.
Size yazacağım, söz veriyorum.
Prometo que lhe escreverei a mais amável das cartas de agradecimento.
London'da olacağım. Ne yazacağımı da biliyorum.
Estarei em Londres e sei exactamente o tipo de coisas que dizes.
Çerçeveleteceğim. Sonra da anılarımı yazacağım.
Emoldurá-lo e depois escrever as minhas memórias.
Kasayı kapattım, yani krediye yazacağız.
Já fechei a registradora vamos por na conta.
"şarkı yazacağım" dedim. Ve bunu yaptım.
"que representam a mulher negra forte", e fiz isso.
Hiç cevap yazmıyor, hem vicdanen rahatsız olduğum için... bundan sonra kendim yazacağım.
Porque ela não me respondeu e também por causa da minha consciência. A partir de agora, eu próprio vou escrever.
Ona bir aşk mektubu yazacağım.
Vou-lhe escrever uma carta de amor.
Adrienne'a romantik bir şiir yazacağım!
Vou escrever um poema romântico à Adrienne!
yinede sana bir yatıştırıcı yazacağım
Vou receitar um lubrificante local caso necessite.
Müdür James Buck'a oldukça sert bir mektup yazacağım.
Tenho de escrever uma carta dura a um tal Director Prisional James Buck.
Ancak detaylı bir inceleme yapacağım sonra da böyle bir şarlatanlığın bir daha olmaması umuduyla detaylı bir rapor yazacağım.
Contudo, vou conduzir uma inspecção pormenorizada, seguida de um relatório extremamente detalhado, esperando que este tipo de embuste não volte a acontecer.
Şikayet dilekçesi yazacağım.
Vou fazer um abaixo-assinado.
Oraya gelirsem yıllıkları imzalamam gerekecek. Ama vakit sıkıntısı çektiğim için klasik saçmalıklar yazacağım.
- Se for aí, vou ter de assinar anuários e, como não tenho tempo, tenho de escrever as frases típicas :
Vaktim olmadığı halde yazmam gereken bir aptal konuşma daha yazacağım.
Mais um discurso estúpido que tenho de escrever, para o qual não tenho tempo, mas que tenho de escrever.
Ben içeri gidip Tipper'a mektup yazacağım. Harika bir kızdır.
Vou para dentro escrever à dos anúncios românticos.
Yüce kurtarıcımız İsa'nın hemen arkasına yazacağız.
- Depois de "Nosso Senhor, Jesus Cristo." É uma boa posição.
Bu gece ona bir şarkı yazacağım.
Esta noite tenho de lhe escrever uma canção.
Ne yazacağımı bilemedim, bu yüzden... öylece boş bıraktım.
Não sabia o que dizer, por isso deixei-o em branco.
- Yazacağım.
- Eu escreverei.
Hayır, ben yazacağım.
Não, eu vou.
Raporumda normal davrandığını yazacağım.
Anotarei em minha avaliação que te comporta normalmente.
Sana iki testis için reçete yazacağım.
Vou-te passar uma receita para dois testículos.
Tamam, ne istiyorsan yazacağım.
Poupa-me, Escrevo o que quiseres.
Barda sigara içmekten ceza yazacağım.
Fazemos assim. Digo que esteve a fumar num bar.
Yeter. Bir Noel şarkısı yazacağım.
Já chega, eu vou escrever uma canção de Natal.
Sonunda teori dersi alması gerekenlerin formlarına teori dersi, Atölye çalışması alması gerekenlere atölye çalışması yazacağım.
Escreverei "palestra" nos impressos das pessoas que precisarem e "estúdio" para quem precisar de estúdio.
Bültene bunu da yazacağım.
E vou pôr isso no boletim.