English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Y ] / Yedim

Yedim traduction Portugais

3,162 traduction parallèle
Bence az bile yedim!
Eu acho que ainda não comi o suficiente!
Donatı da yedim üstelik.
E ainda posso comer o donut.
Az önce baharatlı bir şey yedim de dudaklarım şişti.
Eu comi algo muito apimentado, e agora meus lábios estão inchados.
3 tane yedim, 3.
Eu comi três. Três.
- Evet. Çünkü tacoların çoğunu dün yedim.
Porque eu comi a maioria dos tacos ontem.
Kafayı yedim. Nefret ediyorum ondan.
Estou furioso.
- Ben yedim, güzeldi. Smokinin farklı bir versiyonu olmuş.
Ele está a fazer uma versão urbana de smoking.
Daha yeni yedim.
- Comi há pouco tempo.
Onun yüzünden, müdürün kendisinden azar yedim tabii o Beyaz Saray'dan azar yedikten sonra.
Por causa disso, acabei de ouvir um sermão do director, depois de ele ouvir um sermão da Casa Branca.
Dewi bu sabah kamyoneti götürmüş. Boku yedim anlayacağın.
O Dewi foi fazer off-road com a camioneta pela manhã e acabou com ela.
Sen fesleğenli makarna yedin, ve ben de makarna yedim, et sosu ile. Peki tamam.
Tu comeste massa al pesto e eu macarrão com molho.
Benimle pek uyuşmayan bir şey yedim.
Comi alguma coisa que não me caíu bem.
Omzuma bir kurşun yedim ama Charlie, o orada dikildi, göz göze ve onu öldürdü.
Levei um tiro no ombro, mas o Charlie simplesmente... Ficou de pé, fez-lhe frente e abateu-o.
Köyde öldürdüğün o şişko kadar salağım. Yaralandım, bıçak yedim ve ısırıldım.
Sou tão estúpido como aquele suíno que espetaste na aldeia, deixar-me ser cortado, esfaqueado e mordido.
Sen fesleğenli makarna yedin, ve ben de makarna yedim, et sosu ile.
Sim, o que foi? Estava só a ler umas coisas sobre o "Dia da Verdade". - Achei que se vou vigiar...
- Başkan Yardımcısı için kurşun yedim? - Nasıl kurşun yedin, Gary?
- Como é que foi isso, Gary?
Tam suratıma yedim.
Em cheio na cara.
Çoktan yedim.
Já comi. - Muito bem.
Neredeyse 40 oldum ama kendini bilmez gangsterlerden dayak yedim. Yine de siz iyi arkadaş olduğunuz için bunu görmezden geleceğim.
Tenho quase 40, e levei porrada de calmeirões ignorantes... mas deixarei isso de lado desde que os teus tipos sejam bons amigos.
Aptal herifler, dün gece onunla yemek yedim sonra da saunaya gittik.
Idiotas, jantei com ele ontem á noite, e fomos juntos para a sauna.
Zamanında çok kazık yedim.
Já fui apunhalado pelas costas muitas vezes.
Roseanna'yı düşünmekten kafayı yedim artık.
Tenho andado muito confuso por causa da Roseanna.
Annesininmiş, gerçekten özel bir hediyeydi, Bulamazsım b.. u yedim.
Era da mãe dele e foi um presente muito especial, se não a encontro, estou tramada.
Biftek ve patates kızartması yedim.
Um detective levou-me a jantar e comi um bife com batatas fritas.
Eyfel Kulesi'nin orada kruvasan ve Roma'da pizza yedim.
Eu comi croissant na Torre Eiffel e pizza em Roma.
- Daha yeni yemek yedim.
Acabei de comer.
Sırtıma kurşun yedim.
Levei um tiro nas costas.
Daha yeni yemek yedim.
Acabei de comer.
Evet, hayalarıma ağır birkaç diz yedim. Ne- -
Sim, levei joelhadas na virilha.
Bütün hayatım boyunca bunlardan yedim.
Tenho-os comido toda a minha vida.
- Yedim.
- Comi-a.
- Kurabiye yedim.
- Comi uma bolacha.
Aşırı hızdan ceza yedim.
Fui multada por excesso de velocidade.
Ben yedim. Ona ver bir miktar.
A comida é para ele.
Onu sana teslim etmek için Roma'nın düşmanı damgası yedim. Ellerini titrerken göreyim diye miydi?
Passei a ser considerado inimigo de Roma para entregar-ta em mãos, só para as encontrar debilitadas e a tremer?
Seninle aynı Çin yemeklerini yedim!
É a mesma coisa com a comida chinesa!
- Kurabiye yedim.
- Comi biscoitos.
Aramızda kalsın ama kahvaltıda ıspanak yedim.
Também comi espinafres ao pequeno-almoço, mas isso fica entre nós.
Beş yıllık evliliğimde neredeyse her gün dayak yedim.
Em 5 anos de casamento, batia-me diariamente.
Bütün gün bunu yedim.
Passei o dia a comê-la.
Sana anlatacak kişi ben değilim. Kafamın kenarına halter yedim.
Bateram-me na cabeça com uma barra.
Ne zaman karşı çıksam dayak yedim.
Se eu dissesse que não, ele magoava-me.
Kızarmış kalkan yedim. Biraz kuruydu.
Comi um peixe assado que estava um pouco seco.
Bu bölgede öğle yemeğimi yedim, ve ofisinizin buraya yakın olduğunu biliyordum.
Almocei aqui perto e sabia que o seu escritório era próximo.
Bill, senin yüzünden yumruk yedim.
Bill, a culpa foi tua por levar um soco.
Ben puding yedim.
Eu comi gelatina.
Zaten senin ziyaret saatlerini uzattığım için azarı yedim.
Já fui repreendido a semana passada por alargar a hora das visitas.
Sadece en az dört dilim kek yedim, ve bir rahibe manastırına geldiğimin farkında değildim. Tatlım!
Entre.
Dün gece çok yedim.
- Então e esta manhã?
- O neşteri senin için yedim.
- Eu fui esfaqueado por ti.
New York'ta daha önce çok kişiyle yemek yedim.
Não, jantei com tanta gente de Nova Iorque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]