Yeminle traduction Portugais
351 traduction parallèle
Şahane bir yer diyorlar, yeminle.
Uma terra magnífica elas juram
- Yeminle!
- Pela minha honra!
Cemiyetimize, sadece her yıl yeniden yapılan bir yeminle... bağlı kaldığımızı öğrenince biraz endişelendi.
Ele estava com receio mas percebeu... Que estamos comprometidas com a nossa Ordem apenas por votos anuais.
- Bitti. Yeminle.
Agora acabou.
Bütün bildiğim bu. Yeminle.
É tudo o que sei.
İşte burada yeminle söylüyorum, karşılıklı sevgimiz benim için asla son bulmayacak.
Esta troca de estima, aqui o asseguro, por minha parte não será manchada.
Sayın jüri üyeleri, biraz önce ettiğiniz yeminle bu davada kararınızı kanıtlara göre vereceğinize söz vermiş oldunuz.
Membros do Júri, pelo juramento que acabaram de prestar, prometeram julgar este caso de acordo com as provas.
Sayın Yargıç, bu adam gerçeği söyleyeceğine yeminle söz vermiş bulunuyor.
Meritíssimo, este homem jurou, solenemente, dizer a verdade.
Kutsal bir yeminle ölene kadar itaat edeceğine dair yemin ettin.
- Você prometeu solenemente a obedecer até a morte.
Domates gibi, yeminle. Şu kadın katili Lundru da çok utangaçmış.
Até Landru, o assassino, era tímido em criança.
- Evet, evet, yeminle beğendim.
- Sim, sim, sim! Eu prometo que gosto.
Polis yeminle doğrulayabilir.
A polícia confirmá-lo-á.
- Bilmiyorum. Yeminle, bilmiyorum.
- Não sei, juro!
O yüzden geldim ve soruyorum, Tanrı üzerine yeminle söyle bu mektuptaki doğru mudur?
Por isso vim perguntar-lhe, por Deus, se o que tem na carta é verdade ou mentira?
Yeminle sevgilim.
Juro-te, minha querida.
Ben sadece saymak istemiştim baba, yeminle bak.
Eu só queria contar, papai!
Sonsuz Karanlık'ın Kalesi orada bir yerde, yeminle!
A Fortaleza da Escuridão Profunda fica algures ali, prometo-vos!
Hazırım, hazırım. Yeminle, hazırım.
Juro que estou preparado!
Bir daha buraya gelirsen seni öldürürüm. Yeminle.
Se te voltar a ver aqui, eu mato-te.
Yeminle.
Prometo.
Yeminle!
Juro!
Kapıya vurdum. Yeminle "girin" dendiğini duydum.
Eu bati e era capaz de jurar que o ouvi a dizer "Entre".
Yeminle!
Juro por Deus.
Bu yeminle hayatlarını birleştirecekler.
Os votos que eles vão fazer, juntar as suas vidas.
Yeminle.
Juro.
Önce onu gebertirim, yeminle...
Mato-o primeiro!
Bunu yeminle söylüyorum. Beni anlıyor musun?
É uma promessa, e percebes do que falo?
Yeminle ne bulursa yiyecek bu...
Acho que sinto.
- Birisinin canını yakacağım yeminle!
- Vou limpar aqui alguém, juro!
Ettiğim yeminle asla çatışmayacak normal birşeyden sözediyorum.
Isto não vai contra o meu juramento.
Ettiğimiz kutsal yeminle ilgili.
Fizemos um juramento sagrado!
Ama savunma makamı, size bir görgü tanığı sundu, öyle değil mi? Yemin etmiş bir kanun adamına ettiği yeminle ifade vererek, sanığı Greenwood Mississippi'de gördüğünü söyledi. Cinayetten yarım saat sonra 100 km. ötede.
Mas a defensa apresentou-vos a uma testemunha ocular um oficial juramentado da policia que testemunhou, sob juramento, que viu o acusado em Greenwood, Mississipi a 150 km de Jackson menos de uma hora depois do assassinato.
Sevgim ne yükseklerde tutuyordu onu. Sevgim hep el ele yürüyordu evlenirken ona ettiğim yeminle. Nasıl bu kadar alçalır o yaratığın çamuruna?
De mim, cujo amor tinha a dignidade... que anda de mãos dadas com os votos que em núpcias lhe fiz... ela declinou para um vilão... tão pobre em dons naturais!
Yeminle seni tanıyorum.
Juro por Deus que a conheço.
Bunu yeminle söylüyorum.
Isto é uma promessa.
Perrault'un yeminle söylediği peri büyükanne ve sihirli balkabakları gerçeğe daha yakın olabilirdi.
Há aqueles que juram que a história de Perrault, com sua fada madrinha e abóboras mágicas, estaria mais próximo da verdade.
Yeminle, bazen hiç değmiyor.
Às vezes, não merece a pena.
İsterseniz şu az önce ettiğiniz yeminle başlayalım
Comecemos com seu juramento.
- Durdurmaya çalıştım, yeminle.
- Juro que tentei impedi-lo.
Yeminle siz Yahudilerin gizli bir Cosa Nostra örgütünüz var.
Vocês, os judeus, têm a vossa Cosa Nostra escondida na Ivy League.
Demek yeminle ilgili.
Os teus votos. Os teus votos.
Bilmelisin ki bir polis soruşturmasına daha bulaştığını öğrenirsem, yeminle seni mahvederim.
Estou a avisá-lo. Se volto a apanhá-lo a meter-se numa investigação policial Deus o ajude.
Yeminle! İntikamın acı olsun, evlat!
Vingança é uma droga, amigão.
Yeminle istemiyordum.
A sério que não.
Boğazını keser yeminle. " Lanet olsun...
Ele cortava a garganta enquanto caía. " Ah, merda.
"Yeni birader yeminle yeni, daha yeni geldi."
"Tenho uma palavra nova, meu. É nova, meu, é nova, meu."
Altıma işedim yeminle.
Eu mijei-me.
- Yeminle.
É mais do que tu farias.
Yeminle bak.
Não acreditas que gosto de ti? Eu juro.
Yeminle!
Estás maluco?
Kız kim bilmiyorum yeminle.
Não faço ideia de quem ela seja.
yemin 21
yemin ederim 1752
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yemin edin 17
yemin ederim 1752
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yemin edin 17