Yoruldum traduction Portugais
2,685 traduction parallèle
Çok yoruldum.
- Tão cansada.
Çok yoruldum.
Estou sem fôlego.
Gerçekten yoruldum.
Estou muito cansado.
Yeter, Ben yoruldum artık.
Não, agora eu já me cansei!
- Beklemekten yoruldum.
- Cansei-me de esperar.
Daha şimdiden yoruldum.
Já estou cansado.
Hayır demekten ve sabah kalkıp bir gün önce yediğim her parçayı aramaktan yoruldum.
Estou cansada de... estar em casa, acordar de manhã... e relembrar tudo o que eu comi no dia anterior.
Yoruldum, Barbara.
Estou cansado, Barbara.
- Ben de yoruldum.
- Estou muito exausto.
Çok yoruldum.
Estou exausto.
Ben yoruldum ve kollarım da ağrımaya başladı.
Estou cansado e o meu braço dói-me.
Daha önce bu kadar fazla araba sürmedim, yoruldum!
Dirigi por muito tempo. Eu não consigo mais!
Bu hafta çok yoruldum.
Tenho estado uma lástima esta semana.
Çok yoruldum.
Estou muito cansada.
Eve gidiyorum, eşyalarımı çalmandan yoruldum.
Vou para minha casa, já estou farto que me roubes as coisas.
Bu kraliyet veletlerinin peşinde koşmaktan yoruldum.
Estou cansado destas Crianças Reais.
İflah olmaz pragmatizminden yoruldum. Eğer kalıtımsal veya çocukluk döneminden kalan bir algı değilse hiçbir şeyin var olamayacağı ısrarından.
Estou desapontado pelo pragmatismo rígido dele, a insistência de que nada possa existir sem que uma inteligência débil ou transitória tenha consciência disso.
Diğer butiklerin ne kadar yenilikçi olduklarını duymaktan yoruldum ve sıkıldım artık.
Eu estou doente e cansado, de ouvir sobre essas lojas inovadoras, de outras pessoas.
Bitkilere bakmaktan yoruldum.
Estou cansado de ver as plantas.
Artık istemekten yoruldum.
Estou farta de pedir.
Yoruldum, spor salonuna gidip, masaj yaptıracağım.
Estou cansada do ginásio e da massagem.
Of be, çok yoruldum.
Hmm. Merda, estou cansado.
Zaten polisler geldi. Yoruldum.
Os polícias já cá estiveram.
Yoruldum ve bunlar için çok yaşlandım. Kesinlikle de bela aramıyorum.
Estou cansado, velho demais para isto, e não estou à procura de sarilhos.
Sanırım biraz yoruldum.
Acho que estou cansada.
Biliyorum, sadece beklemekten yoruldum.
Só estou farta de passear.
Çok yoruldum.
Estou acabado.
- Yeter! Bunu yapmaktan yoruldum.
Estou farto disto.
"başım çok ağrıyor," "yoruldum" "uyanın çocuklar!" vır vır vır...
"Doí-me a cabeça," "Estou cansada" "Os miúdos vão acordar!" E bla, bla.
orta puşti ateşi. Amma da at koşturdum. yoruldum be.
Estamos no meio do deserto,... todo o meu futuro desapareceu com aquele cavalo.
Çok yoruldum.
- Estou exausto.
Emily hakkında olumlu düşünmeye çalışmaktan yoruldum. Tamam mı?
Tentei dar à Emily o benefício da dúvida, tudo bem?
Yoruldum.
Estou cansada.
Yoruldum.
Estou cansado. Eu sei, querido.
Yoruldum ve bu savaş beni diğer şeylerden alıkoydu.
Estou cansada e esta cruzada afastou-me doutras coisas.
Çok yoruldum. Artık bunu sürdürmek istemiyorum.
Não quero mais fazer isto.
Aramızdaki ilişkide tüm işi ben yapıyorum ve yoruldum.
Estou a cansar-me de ter o trabalho todo no relacionamento.
Teşekkürler ama yoruldum.
Obrigado, mas estou de ronda.
Seni buraya çağırdım çünkü yoruldum ve uyumadan önce konuşmak istedim.
Convidei-te porque estou cansado e queria falar contigo antes de ir dormir.
Yoruldum.
Estou cansado.
Yoruldum, hem zaten yapabileceğimiz bir şey de yok, değil mi?
Estou cansado e não podemos fazer nada agora.
Artık bana öfkelenme, çünkü kavga etmekten yoruldum.
Não te zangues mais comigo, porque estou cansada de mais para discutir.
Yoruldum ben. Artık geri dönelim.
Estou cansada, vamos embora.
Paul, iyi bir baba olmaktan çok yoruldum.
Paul, só tentei ser um bom pai.
Özür dilerim, Jason'a kanımı verdiğim için yoruldum. Jess?
Estou cansada por ter dado sangue ao Jason.
Yoruldum.
Estou muito cansada
Yoruldum.
Estou cansada e farta...
- Yoruldum.
- Estou cansado.
Yani, çok yoruldum.
Estou exausta.
Çok yoruldum.
Consegues vê-lo?
Ben sadece yoruldum.
Estou só...