Yıka traduction Portugais
922 traduction parallèle
Gellhorn. Ellerini yıka.
Gellhorn, lave suas mãos.
Git ve elini yüzünü yıka, saçını tara... konuklarımızın önünde senden utanmama neden olma.
Vai lavar a tua cara e mãos, Heathcliff... e pentear o teu cabelo... de modo a que não tenha de ter vergonha de ti em frente a um convidado.
Sen bulaşıkları yıka!
- Cala-me essa língua. Volta para a louça.
Tabakları nehre götürüp yıka.
Leva estes pratos ao rio e láva-os.
Roger, ellerini yıka!
Roger! Lava as mãos!
Saçlarımı yıka, biraz düzelt ve manikür yap.
Um'shampoo', um corte ligeiro, e...'manicure'.
- Her zaman söylerim... etli börek dedin miydi... akan sular durur... - Tabakları yıka. Soğuk suyla.
Pratos limpos.
Şöyle bir yıka yeter.
Pode tentar limpar isso.
Git biraz su bul, yıka şu elindeki pis tanığı.
Vai... busca água... e lava esse sujo testemunho de tuas mãos.
Ellerini yıka, hırkanı giy...
Lava tuas mãos... veste tua camisola.
Ve benim ihtiyar, akşam yemeğinden önce ellerini yıka, Luke, kahrolası diye bağırırdı.
E o meu velho a gritar : "Lava as mãos antes de jantar, Luke, maldito sejas".
Onları yıka!
Vai lavá-las!
Lucifer'ı yıka.
Vê se o Lúcifer toma banho.
Bulaşıkları yıka Yerleri sil
Lava a louça Acende o lume
Ama sizinle, iş her zaman zevkten önce gelir, bütün çamaşırlarını yıka, tertemiz yıkan, bütün tamiratları yap, ve sonra, ancak o zaman oturup güzel bir kitapla saatlerini geçir...
Mas com você, negócio antes do prazer todo o tempo. Lave toda sua roupa pessoal, faça isto palmo a palmo... saia tudo bem feito, e então, só então... sente-se por uma hora agradável com um bom livro.
Tamam kızım, ellerini yıka. Şurası.
Muito bem, menina, pode lavar ali as mãos.
Sadece ellerini yıka kızım.
Lave apenas as mãos.
- Tamam, git ellerini yıka.
- Está certo, vá lavar as mãos.
- Tamam, git ellerini yıka.
- Está bem, vá lavar as mãos.
Tamam Arthur, ellerini yıka.
Muito bem, Arthur, lavar as mãos.
Git elini yüzünü yıka, sonra gel masayı temizleyelim.
Vai lavar-te e ajuda-me a levantar a mesa!
Her gün kulaklarının arkasını yıka, büyük, şişman bir fil olmak için de çiğ patateslerini yemeyi unutma.
Lava-te de trás das orelhas todos os dias e come as tuas batatas cruas, para seres um elefante grande e gordo.
Başını traş et ve yıka.
Rapem-lhe a cabeça dele e lavem-na.
Yüzünü yıka.
Lave o rosto.
Ve sıcak su ile yıka.
Aqueça água e lave-o.
- Burasını biraz suyla yıka.
- Vou até ali refrescar-me um pouco.
Hadi şimdi bulaşıkları yıka.
- Sim, agora lava os pratos!
Yüzünü yıka.
Vá lavar o rosto.
Ellerini yıka.
Lave as mãos.
Şimdi git yüzünü yıka.
Vai lavar a cara.
Git yıka şunu.
Porque não se lava?
- Arliss, yemeğin iyice soğumadan gidip ellerini yıka.
Vá se lavar antes que o jantar esfrie.
- Şimdi dışarı çık ve yemek için ellerini yıka.
Agora vá-se lavar para vir comer.
Benjamin, hemen git ve ellerini yıka.
Benjamin, vá lavar as mãos.
Ellerini iyice ova ova yıka.
Lava as mãos, e esfrega-as.
- Yemek için ellerini yıka, sen iyi bir çocuksun.
- Vai lavar-te, sê um menino bonito.
Onun için temiz bir gömleğimin olması lazım! Tüm gömleği yıkamaya vaktin yoksa, yakasını yıka bari!
Mas para isso, é preciso que tenha uma camisa limpa e tu se não tens tempo de lavar a camisa, lava ao menos o colarinho.
Onu kutsal ışığınla yıka!
Você que tanto sofreu com o seu filho...
Yüzünü bir yıka.
Vai lavar o rosto!
- Onu getir ve yıka.
- Tira-o daqui e limpa-o.
Yıka.
Lava.
Hadi canım, git yüzünü yıka.
Lolita, vai lavar a cara.
Bütün pisliği yıka... "
Todos me conhecem.
Kızını yıka ve pirelerini öldür, köpek.
Limpe sua filha, animal.
Hadi yüzünü yıka.
Arranja-te.
Git biriyle dövüş, ya da çoraplarını yıka.
Por que julgam os homens que as mulheres só querem casar?
40 yıldır mızıka çalarım. Hiç faydasını görmedim.
Eu toco harmónica há 40 anos, mas não ganhei nada com isso.
Ellerini yıka.
Agora, lava as mãos.
- Elini yüzünü yıka.
Lava-te.
Yüzünü yıka.
Lava a cara.
Git pis ellerini ve yüzünü yıka.
Sujas.