Zapping traduction Portugais
22 traduction parallèle
Ben harika kullanırım.
Sou óptimo a fazer zapping.
Kumanda kullanmama nasıl dil uzatırsın?
Como te atreves a contestar o meu zapping?
- George kullanamaz!
- O George sabe lá fazer zapping.
— Sadece kanalları geziyorum.
Zapping nos canais.
Sanırım 15 dakika zap yapmayı hak ettim.
Acho que mereço 15 minutos de zapping na TV.
İstersen bir de o gazdan verip tekrar beynimi yıka.
Porque não me fazes um zapping e outra lavagem cerebral?
Öylesine dolanıyorum.
- Estou a fazer zapping.
Kanalları gez ve edepsiz birşeyler aç.
Faz um bocadinho de zapping. Vê se encontras algo para adultos.
Spor kanalı ararken rastladım.
Estava a fazer zapping à procura de desporto.
Tamam diyelim ki kanalları dolaşıyorsun, gerçekten hoşuna giden bir yayın gördün ve o 23. kanalda oynuyor.
Digamos que está a fazer zapping e vê um programa que gosta muito, mas acontece que é no canal 23.
Neden kanalları dolaşıyorum ki?
Porque estaria a fazer zapping?
Kanaldan kanala geçerken o salak programı gördüm. Onu tanıdım.
Vi-a naquele programa parvo quando estava a fazer zapping, e reconheci-a.
Buna kanal gezmek deniyor.
Chama-se zapping.
Hayır, kanaldan kanala atlayıp duruyorsun.
Não, estás é a fazer zapping.
- Özel bir şey izlemedim.
Nada de especial. Estive a fazer zapping.
Öyle geçerken gördüm.
Estava a fazer zapping.
- Zap yaparken yüzüğü görüp "Dur şu çocuğu bi'sikeyim." mi dediniz?
Obrigada. Estava a fazer zapping e de repente viu um rapaz e pensou :
Birisi bu aletle ülkeyi dolaşıp, insanların beyinleriyle oynuyormuş.
Alguém está a utilizar este aparelho para viajar pelo país, a fazer zapping nos cérebros das pessoas.
Neyse, Atıyorum bu kanallardan ve geliyor Kwai Nehri üzerinde Köprü.
De qualquer forma, estava a fazer "zapping" pelos canais e estava a dar "A Ponte do Rio Kwai".
Kanepede oturmak ve kanal değiştirmek beni ameliyathaneye hızlıca geri döndürmeyecek.
Sentar-me no sofá e ficar a fazer zapping não me vai ajudar a voltar a uma S.O..
Evde oturmuş televizyon seyrediyordum, kanalları geziyordum.
Estava em casa, sentado a ver televisão, a fazer zapping.
— Sen zap yapmazsın. Hiç bir zaman.
Tu não fazes zapping!