Zaten geç kaldık traduction Portugais
66 traduction parallèle
- Zaten geç kaldık.
- Já estamos atrasados.
Zaten geç kaldık.
Já estamos atrasados.
Zaten geç kaldık.
Já é tarde.
Haydi gidelim, zaten geç kaldık.
Vamos, já estamos atrasados.
- Aferim Bill. Zaten geç kaldık.
Já estamos atrasados.
Zaten geç kaldık kaptan, o yüzden gaza basalım.
Já estamos atrasados, Capitão. Vamos pôr-nos ao fresco.
Bırak onu, zaten geç kaldık.
Deixa isso assim. Já estamos atrasados.
Hayır, John, zaten geç kaldık.
Não, Jon, já estou atrasada.
- Haydi millet. Zaten geç kaldık bile.
Vá lá rapazes, estamos atrasados.
Zaten geç kaldık.
Temos a nossa reunião... estamos atrasados.
- Acele et, zaten geç kaldık.
- Despacha-te, já estamos atrasados.
Moss, zaten geç kaldık.
Moss, já estamos atrasados.
Zaten geç kaldık.Şimdi...
Já estamos atrasados. Tenho...
- Zaten geç kaldık. - Peki, tamam.
- É tarde, de qualquer forma.
Zaten geç kaldık, Norma.
Já estamos atrasadas, Norma.
Aram bizi okula götürse? Zaten geç kaldık.
Aram podes levar-nos à escola, que estamos atrasados?
Hadi ama. Collette ile buluşmamıza zaten geç kaldık.
Temos o encontro com a Collete.
Biz zaten geç kaldık.
Já estamos atrasados.
- Zaten geç kaldık. - Hayır.
- E já é.
Bekle, bekle, zaten geç kaldık.
Mas já estamos atrasados.
- Zaten geç kaldık.
- Já estamos atrasadas.
- Hadi, zaten geç kaldık.
Anda, já estamos atrasados.
Zaten geç kaldım. Aile meseleniz yüzünden pazar yemeğimi daha çok geciktiremem. Çıkın dışarı.
Fizeram-me atrasar e näo vou adiar mais tempo o meu jantar por causa de brigas de família.
- Zaten çok geç kaldık.
- Já estamos tão atrasados.
Sizin yüzünüzden geç kaldık zaten.
Nos atrasamos por sua culpa.
Zaten çok da geç kaldık.
De qualquer das formas, já é demasiado tarde.
- Fazlasıyla geç kaldık zaten.
- Já estamos atrasados que chegue.
Bu gece tiyatroya gidiyoruz bay Fenner, zaten biraz geç kaldık.
Temos bilhetes para o teatro esta noite e já estamos um pouco atrasados.
Zaten geç kaldık.
Alto!
zaten yeterince geç kaldık bak güneş batmaya başladı!
E o sol já se está a pôr.
Hanımefendi, şuraya oturun, yeterince geç kaldık zaten.
Os duplos de Lucio Darla.
Kıçını kaldıracak mısın? Geç kaldın zaten.
Despacha-te, estás atrasada!
- Yürü hadi, zaten geç kaldık.
Já estamos atrasados!
Zaten çok geç kaldık!
Já estamos atrasados!
- Zaten senin yüzünden geç kaldık.
- Já estamos atrasados por tua culpa.
Geç kaldık zaten.
Estamos atrasados.
Siktir et kaldığımız kadar geç kaldık zaten değil mi?
Bem vistas as coisas se não vou dar uma queca então posso ter vingança.
Geç kaldık zaten.
- Por favor, já estamos atrasados.
Evet, zaten geç kaldık.
Já estamos atrasados.
Zaten düğüne geç kaldık.
Já estamos atrasados para o casamento.
Jo, çok geç kaldık zaten.
Jo, já estamos atrasados.
Zaten iyice geç kaldık.
Já vamos atrasados.
O konuda geç kaldık zaten.
Seja como for, agora já é tarde.
Zaten geç kaldık? Güneybatı'ya gidecek olan kimdi?
Quem segue para sudoeste?
Hayır geç kaldık zaten.
Não, já estamos atrasados!
Zaten gerisindeyiz çünkü geç kaldık.
E estamos atrasados, porque demoraram imenso...
Meenaxi, hadi gidelim, zaten geç kaldık.
O filme começa às seis.
Bakın, hemen gitmek istemezdim ama zaten geç kaldım ve patronum çok sinirli ve agresif bir ayık.
Odeio ter de ir embora, mas já estou atrasada e o meu chefe é muito nervoso e agressivo.
Memur beyler, zaten biraz geç kaldık.
Srs. agentes, já estamos atrasadas.
Geç kaldık zaten.
Já estamos atrasados.
Gary'e yardım etmeye de geç kaldık zaten.
É um pouco tarde demais para ajudar o Gary, seja como for. Não agarres isso assim.