English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zayd

Zayd traduction Portugais

37 traduction parallèle
O öldüğü sırada siz tek başınızaydınız.
Na altura da sua morte, o senhor estava sozinho.
Şimdiye kadar hep kendi başımızaydık
Estamos habituados a andar sozinhos.
1906 yılında, tek başınızaydınız.
No ano de 1906, estava-se por conta própria.
Bunun için annemi maaşa bağlamam gerekirdi. Çünkü bir başımızaydık ve o çalışıyordu.
A mãe só o faria, se lhe pagasse para me ensinar, porque éramos só nós os dois e ela trabalhava.
Wiletta'yı renkli bir arabaya bindirdiler... bu yüzden bütün yol boyunca yalnız başımızaydık. " " "
Fizeram a Willetta conduzir o carro preto assim ficamos por nossa conta quase todo o caminho. "
Tek başımızaydık.
Dependemos apenas de nós mesmos.
Elimizde kalem ve kağıtlarla odamıza gittik tek başımızaydık.
Vais para o teu quarto, com um lápis e umas folhas, sempre sozinho.
- Kendi başımızaydık.
- Estávamos sozinhos.
Tek başımızaydık
Sozinhos
- Doğru. Zarar vermeden deneyinizi sonlandırmak muhtemelen yararınızaydı.
Mais valia acabar com a experiência antes que corresse mal.
Tek başımızaydık.
Tu e eu somos um.
Hayır, benim bütün umudum sizin adınızaydı.
Não, minhas esperanças estavam totalmente em você.
Bir arızaydı.
Foi uma avaria.
Yaptıkları için özür dilemiyorum. Ancak büyürken yalnız başımızaydık.
Não desculpo os actos do meu irmão, mas, na adolescência, estávamos por conta própria.
Hayır biz... Kız kızaydık.
Não, eram apenas raparigas.
- Sorumluluğun kızımızaydı.
- A tua obrigação era com a nossa filha.
Bu kaçınılmaz bir makanik arızaydı
Isso foi uma falha mecânica inevitável.
Ben çocukken, ben ve Sven tek başımızaydık. Onlar bizi aralarına alana dek.
Adiante, a minha infância resumiu-se a mim e ao Sven, até que, sabes, acolheram-nos.
Bir tür mekanik arızaydı.
Foi uma falha mecânica.
Kaza'nın açıklaması mekanik arızaydı, ama bir balıkçı gökyüzünde fişekler gördüğünü bildirdi. İfadelerin hiç birini doğrulayamadım. Çünkü o koordinatlara ait tüm uydu kayıtları ve resimler silinmişti.
Atribuíram o acidente a uma falha mecânica, mas um pescador relatou ter visto labaredas no céu, mas, não pude confirmar, porque as fotos de satélite dessas coordenadas, foram apagadas.
ölmüş bir adamın kanlı ağzı ile ağız ağızaydın!
E que tu fazes boca-boca a um homem cuja boca está coberta de sangue.
Tek başımızaydık.
Estávamos por nossa conta.
Görünüşte çok içine kapanık bir gruptuk ve istisnasız bir başımızaydık.
Éramos um grupo muito reservado, aparentemente, e, sem excepção, solitário.
İkimiz de kendi dünyalarımızda bir başımızaydık ve sırılsıklam âşıktık.
Estávamos ambos completamente sós no mundo e estávamos completamente apaixonados.
Gel, hadi, Zayd.
Vamos, Zayd. Por aqui.
Bekle, bekle, Zayd.
Não, não, não, não. Espera, Zayd!
Hajik Zayd.
Hajik Zayd.
Bay Zayd, artık özgürsünüz Suriye'ye dönme niyetiniz var mı?
Mr. Zayd, agora em liberdade pretende voltar à Síria?
Bay Zayd. Şimdi özgür kalmışken Suriye'ye geri dönecek misiniz?
Herr Zayd, vai voltar à Síria com a sua nova liberdade?
Bu adam Hajik Zayd, 5 farklı zamanda senden telefon almış.
Este homem. Hajik Zayd. Comprou-lhe telemóveis em 5 ocasiões diferentes.
Bir adamla, Hajik Zayd.
Um homem, Hajik Zayd.
Ben Khallaf Bin Zayed.
Major Khalaf Bin Zayd.
Tarihi değiştirmede yine başarısız olma sebebiniz makinedeki arızaydı.
Vocês falharam, mais uma vez, em destruir a nossa máquina avariada.
Iris'le ikiniz tek başınızaydınız.
Eras só tu e a Iris.
Hazirandı. Bir başımızaydık.
Era Junho, estávamos sozinhos.
Tek başımızaydık.
Estávamos muito afastados, por nossa conta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]