Zekaya traduction Portugais
192 traduction parallèle
Bütün her şey o kadar basit ve sade ki... bunları düzenleyen keskin zekaya sahip birilerinin olduğunu hissediyorum.
Há algo tão simples e ingénuo em tudo isto... que suspeito ter havido algures uma inteligência orientadora arguta.
Ben zekaya saygı duyarım.
Eu admiro a inteligência.
Bir komutanın zekaya ihtiyacı yok.
Um oficial de comando näo precisa de cérebro.
Ve zekaya gelince... Çok karmaşık değilse...
E também inteligente... se isso não for muito complicado.
Cesarete ve zekaya sahipsin.
Tem coragem e inteligência.
Doğuştan yasal zekaya sahip bir adamdı.
Um homem de qualidades jurídicas inatas e privilegiadas.
Sanırım mahkemeye tanığın tanıklık yapabilecek derecede....... zekaya sahip olmadığını belirtmeliyim.
Sinto que é meu dever informar ao tribunal... que a testemunha não está em pleno uso de suas faculdades mentais.
Vücuda ve zekaya destek olmaları konusunda ilaçların gücünün farkındayım. Ama olanlarda tamamen kimyanın rolü olduğuna inanmıyorum.
Sei o que a química e as drogas podem fazer para tratar e ajudar o corpo e a mente, mas o que me aconteceu não veio estritamente da química.
Bazen üstün zekaya insan formatında ihtiyaç duyarız. Öte yandan bundan hiçte aşağı kalmayan insana özgü bir güvensizlik sözkonusu.
Simplesmente se, por vezes, temos uma necessidade mortal de inteligências superiores,... outras vezes temos por elas uma desconfiança não menos mortal.
Bir zekaya sahip olabilir.
Pode ser até que possua uma inteligência rudimentar.
Jim, burada durup olup bitene göz mü yumacaksın? Bunlar insansı, zekaya sahipler.
Jim, não vai apenas esperar e ficar cego para o que está a acontecer aqui.
Disiplinsiz zekaya itirazım var, yapıcı bir amacı olmayan bir güçsün.
Não gosto de intelecto sem disciplina, nem de poder sem um propósito construtivo.
Dışarıda bu maymun gibi kaç tanesi öfkesiyle yanıp tutuşup, onlara liderlik edecek, yeterli zekaya sahip bir maymunu bekliyor?
Quantos outros como ele não devem haver por aí. Todos extremamente rancorosos. Ou esperando por um macaco com vontade e inteligência suficientes para liderá-los.
Maymunlar zekaya sahiptir.
É inteligente.
Maymun çetesinin konuşma yeteneğini kazanan süper zekaya sahip şempanzenin komutası altında olduğu ortaya konmaktadır.
Foi confirmado que a máfia de macacos está sob o comando de um chimpanzé super dotado de inteligência... que adquiriu o poder da fala.
Bu aletleri kullanacak zekaya sahip değiller.
Não são tão inteligentes para manipular essas ferramentas!
Söylentiler, kıvrak bir zekaya ve dağlara uyan maceraperest bir ruha sahip olduğu şeklinde devam eder.
A história diz que foi um homem integro e de espirito aventureiro... próprio para as montanhas.
Bilim adamları ayrıca, Terra gezegeninden getirilen hayvanların ziyadesiyle yüksek bir zekaya sahip olduklarına dikkat çekiyorlar. Öyle ki, tüm uygarlıklarını kendileri yok etmiş olabilirmiş.
Os cientistas referem ainda que os animais trazidos do planeta Terra... têm um nível de inteligência bastante elevado.
Aklı dinleyin, zekaya tanık olun hitabetteki belagatı görün, kulak verin.
Oiçam a sabedoria, testemunhem a inteligência observem a eloquência oratória, inclinem-se e escutem...
Neden zamanimizin en seytani zekaya sahip kisisinin etrafi... aptallarla çevrilidir?
Porque é que o líder diabólico mais brilhante do nosso tempo... se rodeia de completos idiotas?
Sadece 10,000 yıl öncesinde insan beyni bugünkü gibiydi ve aynı zekaya sahiptik.
Há apenas 10.000 anos atrás, o cérebro humano era exactamente como é actualmente, e éramos tão espertos como agora.
Normalin üzerinde zekaya sahip, okuma ve yazma biliyor, sessiz, sakin ve kibar bir görünüm sergiliyor. "
Ele é superior em inteligência. Pode ler e escrever, é quieto, cavalheiro, para não dizer mesmo refinado.
Normal bir zekaya sahip normal bir adam... normal çocuk edinme yeteneğine sahip... fakat vücudu alay konusu.
Um homem normal, de inteligência normal... capaz de ter crianças normais, mas cujo corpo é uma piada.
Mevcut finansal zorluklarınıza rağmen... sizi başarılı bir adam yapan çok parlak bir zekaya sahipsiniz.
Apesar da sua presente situação financeira, o senhor tem claramente toda a inteligência que faz um homem de sucesso.
Benim bombamı durduracak kadar zekaya ve zamana sahip olmadığınızı farketmelisiniz.
Já devem ter percebido que não têm o tempo nem os meios para desmantelar as bombas.
Zekaya sahip yedek parçalar.
Peças suplentes com inteligência.
Cidden, baş döndürücü bir zekaya sahipsin.
De facto, tens um intelecto impressionante. Espera até começar!
Uzun bir geçmişe sahip, asil yağmacılar soyundan gelmeyen bir zekaya rastlanabilir mi?
Existe algures uma inteligência que não venha de uma longa linhagem de nobres predadores?
Bu adam gördüğüm en güçlü analitik zekaya sahip, istisnasız.
Esse homem possui a mente analítica mais afilada que já vi. É único.
Charlie bunu yapabilecek biriydi ama o zekaya sahip değildi.
O Charlie tinha o motivo, mas não a inteligência para cometer fraude.
Zaman zaman orta sınıfta görülen cinsten bir zekaya sahip.
Tem o tipo de intuição que às vezes se acha na classe média.
Zekaya dair bir belirti?
Alguma indicação de inteligência?
12 Ekim 1992'de, NASA, dünya dışı zekaya ait olabilecek yayınları dinlemek için, radyo antenlerinin on milyon frekansı taramasıyla yapılacak bir araştırma olan Yüksek Çözünürlüklü Mikrodalga Tarama işlemini başlattı.
A 12 de Outubro de 1992, a NASA iniciou um levantamento com Microondas de Alta Resolução... Uma pesquisa com radiotelescópios a varrer dez milhões de frequências... à procura de alguma transmissão de uma inteligência extra-terrestre.
"Wow!" sinyali, dünya dışı zekaya dair en iyi kanıt.
O sinal'Wow'é a melhor prova de inteligência extra-terrestre.
Peki klonlamaya, ya da yapay zekaya?
Clonagem? Inteligência artificial?
Adamdaki zekaya bak ki bunu anlamış.
Vê como é inteligente ao perceber isso.
Bıçak gibi keskin bir zekaya sahiptir.
Afiado que nem uma faca.
Şu anda iyi bir kanıtımız var, bu fotonik oluşumlar proto yıldızının içinde yaşıyorlar- - zekaya sahip bir yaşam formu.
Vou relatar à Capitã o que me disses-te. De alguma forma, vamos conseguir perceber isto dentro em pouco.
İnce bir zekaya sahip misiniz?
Tem a argúcia?
Demek oluyor ki, ikiniz arasında.. Debra bir üst kademe zekaya sahip.
Quer dizer que entre vocês os dois, a Debra está a um nível bem mais elevado de inteligência.
Raymond, sen Debra'dan bir üst kademe zekaya sahipsin.
Raymond, eras tu que tinhas um desvio padrão superior ao da Debra.
Kardeşliğe girmek için fırsat kolladığımdan değil. Önemsiz olmalarına rağmen. bence hayata dair bir umut veren, istikrarlı bir zekaya sahip insanların bulunduğu sağlıklı bir ortam.
Sem te querer influenciar, acho que apesar da trivialidade a lrmandade seria um ambiente estável e saudável para ti.
Sanırım karanlık taraf bir parça zekaya ihtiyaç duyar.
O Lado Negro deve requerer alguma inteligência.
Parlak bir hukuk zekaya sahipsin.
Tens uma mente legal brilhante.
Sana bahşedildği gibi zekaya sahip değiliz Bu yüzden yeterince açık biçimde göremiyoruz.
Não temos o teu intelecto, por isso, não vemos o óbvio.
Yüzbaşı Carter,... bu şeyler yapay zekaya sahipler.
Capitã Carter,... estas coisas parecem ter inteligência artificial. Correcto? Sim, meu General.
Demek istediğimiz insanlar alt sınıftaki hayvanlardan daha gelişmiş... -.. düzeyde zekaya sahiptir.
O que o meu colega quer dizer e que os humanos têm uma inteligência superior a de animais de baixa casta.
O kadar zekaya rağmen hâlâ bir insanın nasıl göründüğünü bilmiyor.
Aquela inteligência toda e não sabe qual o aspeto de um humano.
Uzaylı bir zekaya denk gelmiş olabileceğimizi hiç düşünmedik.
Ainda não considerámos o facto de podermos estar frente a uma inteligência alienígena.
Daha üstün zekaya sahip tam bir erişkin olarak doğup, hayatlarımızı dilediğimiz gibi biçimlendiririz.
Moldamos as nossas vidas como queremos.
Öngörü zekaya işaret eder.
Denota inteligência.