Zelig traduction Portugais
140 traduction parallèle
Ne düşünüyorsun, Zelig?
Que acha, Zelig?
kımıldan, Zelig!
Mexe-te, Zelig!
Gel, Zelig, yapacak çok işimiz var.
Vem, Zelig, temos muito trabalho a fazer.
Bu Leonard Zelig hakkındaki ilk kayıt.
É a primeira observação... a ser feita de Leonard Zelig.
Listeye göre adı Lou Zelig'dir... ama takımda adını daha önce duyan kimse yoktur.
Ele está listado como Lou Zelig... mas nenhum dos jogadores o conhece.
Güvenlik elemanları çağrılır... ve Zelig alanın dışına çıkarılır.
Os seguranças são chamados... e ele é retirado da área.
Polis, Leonard Zelig isimli bir işçinin ortadan... kayboluşunu soruşturuyor.
A polícia investiga o desaparecimento... do funcionário Leonard Zelig.
Zelig'in Greenwich Village dairesinde sadece iki ipucu bulunur.
Só encontraram duas pistas... no apartamento de Zelig.
İlki Zelig'in Eugene O'Neill ile çektirmiş olduğu bir fotoğraf... öbürü de Pagliacci gibi olduğu başka bir fotoğraf.
Uma foto de Zelig com Eugene O " Neill... e uma foto dele como Pagliacci.
Bir bilgi üzerine, onu Chinatown civarlarında aramaya başlarlar... Çinlilerce işletilen bir şirketin arka tarafında... Leonard Zelig'in tanımına uyan... garip görünümlü bir Asyalı bulunur.
Seguindo uma pista, foram até Chinatown... onde, nos fundos de uma loja... um oriental de aparência estranha, parecido com Leonard Zelig... é descoberto.
Zelig zor kullanılarak alınır ve Manhattan Hastanesi'ne götürülür.
Ele é removido à força... e é levado para o hospital.
Kafaları iyice karışan stajyerler Zelig'i - gözlem yapmak üzere -... acile yatırırlar.
Colocaram-no na emergência... para observação.
Eudora Fletcher'ı büyüler.
Eudora Fletcher fica fascinada com Zelig.
Her yerde böylesine değişik bir intiba bırakan Leonard Zelig... kimdi?
Quem era esse Leonard Zelig... que parecia criar impressões tão diversas?
Onun hakkında tüm bilinen... 'Bir Yaz Gecesi Rüyası'nın... Ortodoks uyarlamasında Puck rolünde oynayan Avrupa Yahudi'si... bir aktör olan Morris Zelig'in oğlu olduğuydu.
Só o que se sabia sobre ele... era que o seu pai era um actor iídiche chamado Morris Zelig... cuja actuação como Puck na versão ortodoxa... de Sonho de Uma Noite de Verão foi mal recebida.
Baba Zelig'in ikinci evliliği... mütemadi bir şiddet döngüsüyle meşhurdur ; öyle ki... aile bir bowling salonunun üst katında yaşamasına rağmen... gürültüden şikayetçi olan bowling salonundakilerdir.
O segundo casamento de Zelig... é marcado por zangas constantes. Tanto que, apesar de morarem perto de um beliche... é o beliche que reclama do barulho.
Ölüm döşeğinde, Morris Zelig oğluna... hayatın manasız bir azap kâbusu olduğunu söyler ve tek nasihati...
Ao morrer, Morris Zelig diz ao filho... que a vida é um pesadelo de sofrimento sem sentido.
Leonard Zelig hayata ayak uydurmuş gibidir.
Leonard Zelig parece ajustar-se à vida.
Zelig fenomenince büyülenmiş olan Dr. Fletcher... bir dizi deney düzenler ve gözlemlemeleri için... bazı kuşkucuları davet eder.
Fascinada pelo fenómeno... a Dra. Fletcher organiza experiências... e convida a céptica equipa a observar.
Doktorların gözü önünde, Zelig mükemmel bir psikiyatra dönüşür.
Com os médicos a assistir... Zelig torna-se um perfeito psiquiatra.
Zelig karakterlerine uyum sağlar ve gayet düzgün Fransızca konuşur.
Zelig assume os seus personagens... e fala em francês razoável.
Her gün basında Zelig ve onun bilmecemsi durumu hakkında... yeni hikayeler yayınlanmaktadır.
Publicam-se novas histórias... sobre Zelig e sua misteriosa condição.
Leonard Zelig fena değil.
Leonard Zelig está bem.
Tahminince Zelig'in değişken makyajı... metamorfozlarının fiziksel dışavurumudur.
"É a sua maquilhagem instável", sugere ela... "que conta para a sua metamorfose."
Heyet Zelig'in rahatsızlığının iskelet yapısındaki... bir farklılıktan kaynaklanabileceğinde hemfikirdir.
Concluem que o mal de Zelig... se deve a um desalinhamento vertebral.
Leonard Zelig New York'un Manhattan Hastanesindeki... bilim adamlarını şaşırtmaya devam ediyor. Sayısız testler yapıldı ancak hiçbiri bu şaşırtıcı... davranışı açıklamaya yardımcı olmadı.
Leonard Zelig continua a assombrar cientistas... no Hospital Manhattan... onde inúmeros testes falharam em determinar... a natureza da manifestação.
Adamlar obeziteleri hakkında konuşurken... Zelig mucizevi bir şekilde bir anda kendini... 115 kiloya çıkararak onlara katılıyor.
Enquanto discutem obesidade... o antes magro Zelig junta-se a eles... inchando até pesar uns miraculosos 115 quilos.
Daha sonra, iki zenci adamın yanında... Zelig de derhal bir zenci oluveriyor.
Na presença de dois negros... rapidamente, o próprio Zelig se torna um.
Keşke şu değişen adam Lenny Zelig ben olsaydım.
Eu queria ser Zelig, o homem que muda.
Leonard Zelig Amerika Birleşik Devletleri'ndeki... en iyi insanlardan biridir.
Leonard Zelig é um dos mais admiráveis senhores... nos Estados Unidos da América.
Dr. Fletcher, Zelig'in bilinçaltını sorgulayarak... onun davranışlarındaki yap-boz'un parçalarını... teker teker yerine koyar.
Provando ser do inconsciente... a Dra. Fletcher começa a resolver... o enigma chamado Zelig.
Doktorlar, kapalı bir toplantıda Dr. Fletcher'ın Zelig'i... bir insan-bukalemun olarak tanımladığı konuşmasını dinlerler.
Uma reunião fechada de médicos assiste... enquanto a Dra. Fletcher descreve Zelig... como um camaleão humano.
Zelig de kendisini etrafındaki her kimse ona... dönüştürerek korumaktadır.
Zelig também se protege... tornando-se em quem estiver com ele.
Bu Zelig denen arkadaş, fakir bir aileden geliyormuş.
E esse rapaz, Zelig, cresceu pobre.
Birdenbire, Leonard Zelig konuşmaların... bir numaraları konusu oldu ilgi ve merakla tartışıldı.
De repente, Leonard Zelig era assunto por toda parte... discutido com divertimento e assombro.
Her toplantıda muhakkak bir Zelig şakası yapılır... pop dansın hakim olduğu onyılda... yeni bir tür ulusu çalkalar.
Toda a reunião tem uma piada relacionada... e, na década louca por danças uma nova varre a nação.
Milletler Cemiyeti'ndeki Leonard Zelig.
Leonard Zelig na Liga das Nações.
Ku Klux Klan için, Zelig... zenciye ya da Kızılderili'ye dönüşebilen bir Yahudi olarak... üçlü hedef demekti.
ZELIG PREJUDICA TRABALHADORES SEGURANDO 5 EMPREGOS Para a Ku Klux Klan, Zelig, um judeu que podia ser... um negro ou um índio... era uma ameaça tripla.
Zelig'in durumunu ancak deney aşamasındaki... ilaçların değiştirebileceğine inanıyoruz...
Achamos que uma mudança... poderá ser causada... com drogas experimentais.
Zelig'e deney aşamasındaki bir ilaç verilir... somadril hidrat.
Zelig é tratado com a droga experimental... hidrato de somadril.
Sonra birden... tam da Dr. Fletcher biraz aşama kaydetmişken... Zelig'in istikbali sorununda yeni bir ihtimal doğar... ve üvey kardeşi Ruth onu taburcu ettirir.
Então, quando a Dra. Fletcher está a fazer progressos... o problema de Zelig complica-se... quando a sua meia-irmã Ruth os choca a todos tirando-o do hospital.
Sadece Dr. Fletcher Zelig'i bir insan olarak umursamaktadır.
Só a Dra. Fletcher se importa com Zelig como ser humano.
Zelig'in özel bakıma ihtiyacı olduğunda ısrar eder... ama bunun bir yararı olmaz.
Ela insiste que ele precisa de cuidados especiais. Mas é tudo em vão.
Kimse onun yasal olarak Zelig üzerindeki haklarını sorgulamıyordu.
Não. Ninguém questionou os seus direitos a Zelig... era a sua meia-irmã e guardiã.
Zelig, çocukların ve turistlerin gözleyeceği bir manzaradır.
É uma atracção a ser vista... por turistas e crianças.
Kardeşini sergilerken... hatıra eşyaları satmak Ruth Zelig ve Martin Geist için... sadece bir başlangıçtır.
O FENÓMENO DO SÉCULO Vender lembranças e deixar o irmão ser exibido... é só o começo para Ruth Zelig e Martin Geist.
1935 yapımı, Zelig'in hayatına dayanan film'Değişen Adam'da... atmosfer çok iyi bir... şekilde aktarılmış.
Neste filme de 1935... baseado na vida de Zelig... e chamado O Homem Que Muda... o ambiente é melhor resumido.
Bu Leonard Zelig bebeklerinden satıyorlar.
Estão a vender o boneco de Leonard Zelig.
Sadece Leonard Zelig kalemleri ve nazar boncukları değil,... saatler, oyuncaklar, kol saatleri, kitaplar... ve ünlü bir Leonard Zelig bebeği vardı.
Não havia só canetas e amuletos... mas alarmes, brinquedos, relógios e livros... e o famoso boneco.
Mutfak önlükleri, bukalemun-şekilli kulaklıklar... hatta ünlü bir Leonard Zelig oyunu vardı.
Havia aventais, protectores de orelha... e o popular Jogo Leonard Zelig.
Leonard Zelig genç bir psikiyatrist olan...
Sendo uma jovem psiquiatra...