English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zencefil

Zencefil traduction Portugais

225 traduction parallèle
- Soda, bira, zencefil gazozu ya da...
- Há gasosa, cerveja, Ginger Ale...
Bu durumda bir limonlu zencefil gazozu alabilirim.
Ah, bem... Bebo ginger ale com uma casca de limão. Chama-se "horse's neck".
Bir bardak limonlu zencefil gazozu aldı.
Bebeu um copo de ginger ale com uma casca de limão.
Bunca yılımı, bir beyaz üniforma, koca bir ay ve zencefil çiçekleriyle aceleye getirilmek için harcamadım.
Não cheguei aqui para casar com um homem fardado à luz da lua, com flores.
Şu anda, muazzam büyüklükteki, bir zencefil yatağındayız.
"Estamos agora num fabuloso deposito de cinábrio"'.
Viski, biraz biber, karanfil yağı, zencefil kökü...
Uísque, um pouco de pimenta, óleo de cravinho, raiz de gengibre...
Biraz zencefil otuna ne dersin?
Que tal uma torta de gengibre?
Zencefil suyu, zencefil kökü, zencefil birası, bira köpüğü köpüklü kola, çifte kola, çift köpüklü geğirtici kola bu karbonatlı şeyler burnunuzu gıdıklayabilir.
Ginger ale, gasosa, cerveja, gás de cerveja... coca-cola, cola dupla, duplo arroto-cola... todas as bebidas carbónicas que nos fazem cócegas no nariz.
- C, C ve zencefil.
- O que vai ser? - Canadian Club e Ginger Ale.
Zencefil?
Bolachas?
Hey, sakin ol zencefil.
Ei, calma ginger.
Pekala o zaman cin ve zencefil birası lütfen.
Está bem, um gin com "ginger beer", por favor.
Tamam o zaman, cin ve zencefil birası olsun!
Isso mesmo. Gin e "ginger beer".
Zencefil ve çavdar viskisi.
Whisky e soda.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Harry, o meu sonho é um código à espera de ser decifrado. Se o decifrarmos, resolvemos o crime. "Se o decifrarmos, resolvemos o crime."
Zencefil bağımlılık yapmaz, kokain yapar.
No meu sonho, a Sarah Palmer tem uma visão do assassino da filha. O Delegado Hawk fez o esboço dele.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Os antigos havaianos também recorriam à calmante rizoma da planta de gengibre para aliviar a dor da profunda confusão, a qual, com muita frequência, era sexual.
Zencefil bağımlılık yapmaz, kokain yapar.
O gengibre não é viciante, a cocaína é.
- Zencefil suyu lütfen.
- Ginger ale, por favor.
Zencefil suyu ve benimkinden.
Um ginger ale e um daiquiri.
Şu sıcak zencefil çayını içsin.
Dê-lhe esse chá quente de gengibre
Bu da ne, zencefil mi?
Que é isto? Gengibre?
Bir insanın nasıl zencefil yediğini anlamıyorum.
Como é que alguém pode comer gengibre?
Benim için her zaman fazladan zencefil çayın vardı değil mi?
Havia sempre um pouco mais de chá de gengibre naquele pacote que me davas, não havia?
Elinde Pyrellian zencefil çayı vardı.
Ele tinha chá de gengibre pyreliano.
Nasıl ele geçirdiğini bilmiyorum, ama zencefil çayını severim.
Como o conseguiu obter, não sei. Mas acontece que gosto de chá de gengibre.
Biraz zencefil çayı?
Um pouco de chá de gengibre?
Zencefil çayı alacak parası vardı.
Ele tinha dinheiro para chá de gengibre.
Sakin ol Zencefil, sakin ol.
- Calma, Ginger, calma.
Zencefil, bütün gece başımdan ayrılmadı.
Ginger manteve-se acordada, comigo, toda a noite.
Zencefil'i bırakamam!
Não posso deixar a Ginger!
Kısa bir süre sonra, Zencefil, Joe ve ben de... sevdiğimiz ve bildiğimiz her şeyden millerce uzakta bulduk kendimizi.
Num instante, Ginger, Joe e eu, também nos achámos a milhas de distância de tudo o que nos era querido e familiar.
Ama bu, Zencefil'i öfkelendirmişti.
Mas isso fez irritar a Ginger.
Zencefil'in daha ne kadar dayanabileceğini bilmiyordum.
Eu não sabia quanto mais tempo a Ginger iria suportar aquilo.
O olaydan sonra... hanımım Zencefil'i hiç arabaya koşturmadı.
Depois do que se passou, a minha dona nunca mais quis utilizar a Ginger.
Zencefil atlamayı severdi.
A Ginger adorava saltar.
Beni almaya geldiklerinde, her şey o kadar ani oldu ki... Zencefil ve ben birbirimize doğru dürüst veda bile edemedik.
Quando vieram para me levar, foi tudo tão repentino, que a Ginger e eu nem sequer tivemos tempo para nos despedirmos.
Güzel Zencefil'im.
A minha maravilhosa Ginger.
Benim, Zencefil.
Sou eu, Ginger.
Kendini koyuverme Zencefil.
Não desistas, Ginger.
- Zencefil çayı yapacağız.
- Vamos fazer chá de gengibre.
Çok fazla zencefil koymuşsun.
Puseste demasiado gengibre na sopa.
Zencefil konusunda çok ürkeksin.
És muito fraco com o gengibre.
Zencefil ve çiğ et.
Alguma pimenta e carne.
Bunlar kişniş soslu karides ravyoli biraz da doğranmış zencefil.
É ravióli de camarão com molho de cilantro ponzu... com um toque de gengibre... picado.
Bileti zencefil ekmeğinden yapılma şeker kamışından.
O seu bilhete é uma cana doce Feita com amor e melaço
Mevsime uygun olsun diye [br] bir miktar zencefil bile ürettirdim.
Eu até mesmo repliquei um pouco de gengibre para o tempero.
- Bir tutam zencefil?
- Com gengibre?
Bahçede bir sürü zencefil var. Şehriyeyle iyi gider.
Muito gengibre no jardim a acompanhar.
Zencefil Sabahı
Manhã de Gengibre
Sardalye, bisküvi, zencefil.
Não Phyl, não!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]