English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zincirli

Zincirli traduction Portugais

228 traduction parallèle
Bana zincirli olduğunu sürece ben nerede yatarsam orada yatacaksın.
Enquanto estivermos amarrados, deita-se.
@ Elmas zincirli altın bir saat @
Relógio de ouro com uma corrente de diamantes
- Elmas zincirli altın bir saat
- Relógio de ouro com uma corrente de diamante
Bak, senin memleketinde yapılmış, altın zincirli altın bir saatim var.
Veja, tenho um relógio de ouro com corrente de ouro... feito no seu país.
Yeni, zincirli gümüş saatime göre, dört saat daha... Amerika Birleşik Devleri süvarisinin subayıyım!
Nas próximas quatro horas, de acordo com o meu novíssimo relógio de prata, eu ainda sou oficial da Cavalaria Americana.
O zincirli halde mahkum gemisindeydi. Ve benden dünyanın yarısı kadar uzaktı.
Ele esteve preso num navio de condenados, meio mundo afastado de mim.
Zincirli gezmenin basit rutinine kendinizi yeniden adapte etmenin kolay olacağını düşünüyor musunuz acaba?
Para si deve ser fácil readaptar-se as rotinas prisionais.
Büyük bir program, en iyi numarası da zincirli olanı. Bir fenomen.
Um excelente programa, mas o teu melhor número é aquela coisa da corrente, é fenomenal.
Zincirli topuz!
Clava e corrente.
Onun için de zincirli topuz!
Clava e correntes para ele, também.
Beni zincirli tutabilesin diye mi?
Para me aprisionar?
Burada zincirli yaşamaktan iyidir.
É melhor que viver acorrentado a um remo!
Kaybedersek, küreğine zincirli olarak bu gemiyle batarsın.
Se não vencermos, morrerás acorrentado ao teu remo!
Buraya zincirli olarak getirilmiştim, efendim.
Arrastaram-me para aqui.
Bu yollarda gidip gelirken birbirine zincirli adam görmedin mi hiç?
Passavas por aqui e nunca viste trabalhos forçados?
Zincirli oldukları müddetçe, onları gezdirecek milyonlarca yer var.
Há milhões de sítios para passeá-Ios, desde que vão presos com trela.
Sifonuda... Bilirsin, kutu ve şu zincirli şeylerden varya...
A descarga é daquelas de corrente.
Bir sürü meclis üyesi zincirli olacak. Mal gibi oturuyo olacaklar.
Parecem Deuses sentados, nas suas magnificas máquinas.
# Britanya'daki savaş nihayet sona ermişti... #... ve Kral Caractacus, zincirli olarak Roma'ya getirilmişti.
A Guerra na Bretanha havia finalmente terminado e o Rei Caractacus foi levado a ferros para Roma.
Beni saatlerce oturtup ellerim zincirli taşıyacaksınız.
Vou ficar acorrentado a um assento durante horas
Sanora'ya vardığımızda bir hücreye tıkıp belki 90 yıl zincirli tutacaksınız.
Em Sonora fecham-me numa cela talvez durante 90 anos
Hala zincirli!
É fácil. Ainda tem os pés acorrentados.
Diğer dilleri konuşanlar, Wolof dilini Serere dilini, Fulani dilini zincirli olduğun adamla konuş.
Aqueles que falam outra lingua, a lingua dos Wolof dos Serere, dos Fulani..... falem com o homem acorrentado perto de vós.
Dinle Mandinka. Diğer dilleri konuşanlar Wolof dilini, Serere dilini, Fulani dilini zincirli olduğun adamla konuş.
Ouçam, Mandinka.Os que falarem outras linguas palavras dos Wolof, dos Serere, dos Fulani falem com o homem que está acorrentado perto de vós.
- Evet kaptan. - Sağlıklı ve silahlı adamlar eminim ki, zincirli ve halsiz adamları zaptedebilirler.
- De certeza que uns homens armados e saudáveis podem conter homens acorrentados e débeis.
Ama hala zincirli.
Mas continua com as correntes.
Dört aydan sonra hala zincirli mi?
Ainda tem as correntes, depois de quatro meses?
Maceralarınızda, bir uçuruma zincirli genç bir kızı kurtardınız.
Nas tuas aventuras, salvaste uma dama acorrentada a um penhasco escuro.
Zincirli ya da zincirsiz hepimizi atlatabilir gibi gözüküyor.
Tem cara de quem nos arrumava a todos, com ou sem correntes.
Arkadaşınız Driscoll içeride zincirli.
O vosso amigo Driscoll está lá dentro, algemado.
Korkmayın. Duvara zincirli.
Não tenham medo, está preso à parede.
- Niye? Zincirli.
- Está preso à parede.
- Neden olmasın? Zincirli.
- Está preso à parede.
Yani, kendi camımızdan bakıp zincirli çetelerin haylazlığını görmeyeceğimiz bir tatil.
Que raio de exemplo estás a dar-lhes? Bem, se somos um exemplo para os miúdos, o Bud crescerá e arranjará um emprego que o matará aos poucos.
"Kimin bu, boynunda altin zincirli olan kiz?"
Quem és tu, com um fio de ouro ao pescoço?
Bizim güvenliğimizin yanında, sizin ki içinde Roy'un zincirli olmasına şaşırdım.
Surpreende-me que o seu cão precise de estar acorrentado! A não ser que seja tanto para sua segurança, como para minha.
Hazırlık olarak Trump, Wall Street Journal ve "Zincirli Zengin Fıstıklar" adında bir dergi okudum.
Para nos prepararmos, li Trump, o The Wall Street Journal, e uma revista chamada Apanhar Miúdas Ricas.
Zincirli jiplerimiz hazır olacak. Esiri biz size getiririz, efendim. Tamam.
Nós vamos preparar os jipes com as correntes... e vamos levar o prisioneiro até você, senhor.
Miyelini yok eden uzun yağ zincirli yemeklerle mi?
Cheia das tais gorduras longas saturadas que destroem a mielina?
Yoğun, uzun zincirli büyük moleküllü bir polimer.
Um tipo de polímero denso, macromolecular.
Beni davet ettiğinde odamda. radyatöre zincirli oturmam gerektiğini anlamamıştım.
Desculpa. Quando mudei para cá não percebi que tinha que ficar no meu quarto acorrentado ao aquecedor.
Bir kamyondan elleri zincirli çıkabilirmiş.
E conseguia sair de um caixote, por baixo de água, acorrentado.
"Zincirli Kızlar" gibi filmler yapıyorum.
Eu faço filmes como "Chained Girls".
- Zincirli mi?
- Apertaste-o?
Ruhu âşkına öyle zincirli ki Desdemona ona ne istese yaptırır veya bozdurur ona duyduğu istek zayıf iradesini keyfince yönetir.
Sua alma está tão acorrentada ao amor de Desdemona que ela pode fazer, desfazer, agir como quiser enquanto o apetite comanda, qual deus, as fraquezas do mouro.
Laternasına zincirli bir maymunsun, o kadar.
Tu és um macaco que cumpre as ordens mais reles.
Şanssız bir adamın bileğine mi zincirli?
Está acorrentada a algum pulso?
Belki Zincirli Kasap " hariç.
Talvez "Lésbicas Acorrentadas"...
O gün yaşanan olaylar, Amerikan tarihi sayfalarındaki en tuhaf suçlardan birinin keşfine yol açtı ; Texas Zincirli Testere Katliamı'nın.
O MASSACRE NO TEXAS
Ama hepsi zincirli.
Mas estão todos presos.
Beethoven'ı, yıkıntıların arasında, kayalara zincirli olarak tasvir etmişti.
E algo que deve ser interessante para si,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]