English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zion

Zion traduction Portugais

162 traduction parallèle
Bir kere Zion Hastanesi'nde iki kere de Stockton'da.
Uma vez no Hospital Mont Zion e duas vezes em Stockton.
Heather Evans'ın Mount Zion Hastanesi ve Stockton Hastanesi acil servislerindeki tıbbi kayıtlarını incelediniz mi?
A Sra. examinou os registos médicos da Heather Evans nas Urgências dos hospitais Mount Zion e Stockton?
# Zilo'nun isyoner vaftiz kilisesi #
Igreja Missionária Baptista de Zion, e eu digo :
Hipofiz bezindeki ağır hasara rağmen Marcus Duff, Zion Tıp Merkezi'nden bu sabah taburcu edilebildi.
Apesar dos grandes danos na glândula pituitária, Marcus Duff teve alta esta manhã do Centro Médico Mount Zion.
B'nai Zion Sinagogu Dr. Braun'un kişiliğine kefildir.
A Sinagoga de B'nai Zion atesta o carácter do Dr. Braun.
Ben Zion Mezarlığı, Brooklyn, New York
CEMITÉRIO BEN ZION BROOKLYN, NOVA IORQUE
Zion'un gerçek çocukları.
Descendentes genuínos de Zion.
- Zion mu?
- Zion?
- İki gün sonra savaş çıksa tüm eğlence Zion'da düzenlenirdi.
- Se a guerra acabasse amanhã a festa seria em Zion.
Uyarıyı Zion mu yolladı?
Foi Zion que mandou o aviso?
Zion anabilgisayarına giriş kodları.
Códigos de acesso ao computador principal de Zion.
Her geminin liderine, Zion'un ana bilgisayarının şifresi verilir.
O líder de cada nave tem códigos de acesso ao computador principal de Zion.
Zion senden, benden ve hatta Morpheus'dan daha önemli.
Zion é mais importante do que eu ou tu ou mesmo do que o Morpheus.
Zion yok edilince burada kalmama gerek kalmayacak.
Assim que Zion estiver destruída, não preciso de cá estar.
Zion'a girmeliyim. NasıI yapacağımı söylemelisin.
Tenho de entrar em Zion e tu tens de dizer-me como.
Ayrıca... Zion'a otobüs yok.
E de lá não há camioneta para Zion.
Zion Dağı'na kardeşim Lyle'ı görmeye gidiyorum dedim.
Disse que ia visitar o meu irmão Lyle, a Mount Zion.
Zion Dağı, Wisconsin'de mi?
Mount Zion, no Wisconsin? A seguir a Prairie du Chien?
Zion Dağı'nda ne var Alvin?
Que há em Mount Zion, Alvin?
Seni Zion Dağı'na götürmekten mutluluk duyarım. Güzel bir Pazar günü olabilir.
Não me importava nada de o levar o resto do caminho, era até um passeio para mim e para a Darla.
Biliyor musun Alvin, burası ve Zion arasında Clairmont'dan daha büyük dağlar var.
Há colinas muito maiores que Claremont entre aqui e Zion...
Zion'un tatlı aslanı aşkına, Profesörün gidişine bak! Dikkat et, doğruca ağaçlara gidiyoruz!
Pelo "Lion of Zion" olha só para o Professor! Cuidado! Estamos a ir em direcção às árvores!
Yüzeyden Zion'a doğru kazarak yaklaşıyorlar.
Estão a perfurar a superfície em direcção a Zion.
Zion'daki her insan için Birer adet gözcü makine.
Uma sentinela para cada homem, mulher e criança de Zion.
Yayın seviyesini terk edip Zion'a döneceğiz.
Evacuamos o nível de transmissão e regressamos a Zion.
Zion'a gidip yükleme yaparsak 36 saat sonra içeri girmiş oluruz. Yani makineler buraya ulaşmadan önce.
Se regressarmos agora para recarregar, estaremos de volta em 36 horas, muito antes que as Máquinas tenham atingido esta profundidade.
Zion'a döndüğün zaman komutan sizi hapse atarsa ne yapacağız?
E se chegas a Zion e o Comandante espetar contigo no presídio?
Nebuchadnezzar, burası Zion Kule.
Nebuchadnezzar, daqui Controlo de Zion.
Burası Zion Kule. 3. Kapıdaki silahları hareketsizleştirin.
Controlo de Zion pede desactivação de armas no Portão III.
Zion Kule, 3. Kapıyı kapatmaya hazır olun.
Controlo de Zion, preparar para fechar Portão III.
Zion'a dönmen için kesin emir almıştın.
Tinha ordens claras para regressar a Zion.
O ordu Zion'un kapılarına asla ulaşmayacak.
O exército nunca entrará em Zion.
Bütün gemiler Nebuchadnezzar'dan iki üç kez daha fazla geri döndü.
Todas as naves voltaram a Zion 2 ou mesmo 3 vezes mais que a Nebuchadnezzar.
Zion!
Zion!
Bu akşam onlara buranın Zion olduğunu ve korkmadığımızı hatırlatalım.
Esta noite façamo-los recordar-se... que isto é Zion e que não temos medo!
ıyi geceler Zion.
Boa noite, Zion.
O zaman Zion düşecek.
Então, Zion perecerá.
Kaynağa ulaşırsan Zion'u kurtarabilirsin. Bunun için Anahtarcı'ya ihtiyacın olacak.
Podes salvar Zion, se atingires a Origem, mas para tal, precisas do Criador de Chaves.
Demek Zion'a varmaları 9 saatten biraz fazla sürecek.
Então faltam-Ihes pouco mais de nove horas.
Bu Zion'la ilgili.
Está a falar de Zion.
Zion yok edilmek üzere olduğu için buradasın.
Estás aqui porque vamos destruir Zion.
Seçilmişin görevi şimdi kaynağa geri dönmek. Böylece taşıdığın şifre geçici olarak yayınlanıp ana programa yeniden girecek. Sonra Zion'u yeniden inşa etmek için 16 kadın 7 erkek, yani 23 kişi seçeceksin.
A função do Escolhido é regressar à Origem, permitindo uma disseminação temporária do código que tu transportas, reintroduzindo o programa principal, após o qual, te será pedido que escolhas 23 indivíduos na Matrix,
Bu uygulamaya karşı çıkarsan, sistem çökecek ve Matrix'e bağlı herkes ölecek. Buna Zion'un yok edilmesini de eklersek sonunda tüm insan ırkı ortadan kalkacak.
Se este processo for mal conduzido, terá como resultado uma falha de sistema cataclísmica, matando toda a gente relacionada com a Matrix, que, associado à exterminação de Zion, resultará em última análise na extinção de toda a raça humana.
Sağındaki kapı, kaynağa ve Zion'un kurtuluşuna açılıyor.
A porta à tua direita conduz à Origem e à salvação de Zion.
24 saat içinde bir şey yapmazsak, Zion yok olacak.
Se não fizermos nada nas próximas 24 horas, Zion será destruída.
Makinelerin Zion'a girip çıkan ana yollardan geleceğini tahmin etmişti.
Adivinhou que as Máquinas iam cortar os gasodutos que entram e saem de Zion.
- Yeniden başlamalıyız.
Voltamos para Zion?
Giriş noktası ve geçmiş hızlarına bakarak, 20 saatte Zion'a varacaklar.
Dado o ponto de entrada e a sua velocidade média, tudo indica que as Máquinas entrarão em Zion daqui a 20 horas.
Zion'dan ve benden öncekilerden?
De Zion e dos outros antes de mim?
- Zion Dağı'na.
- Para Mount Zion.
Zion Dağı.
Em Mount Zion.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]