English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Ziyaretine

Ziyaretine traduction Portugais

537 traduction parallèle
Beni nikaha mı bekliyor, hafta sonu ziyaretine mi?
Sabes como são as esposas. Não, não sei.
Ziyaretine sık sık geleceğim James.
Hei-de vir com frequencia, James.
Rufe kardeş ziyaretine geldi.
O irmão do Rufe veio fazer uma pequena visita.
Kimse ziyaretine gelmiyor.
Ninguém o visita.
Çok yakında ziyaretine geleceğim, ve sana sık sık yazacağım.
Voltarei para vê-la logo, e vou escrever com freqüência.
Seni okula kendi arabamla götürürüm. Yarın ziyaretine gelirim.
E se te levasse no meu carro, e que amanhã te viesse visitar?
Yarın ziyaretine geleceğim.
Sim. Eu venho ver-te amanhã.
Ben onu sadece bütün dünyadakü en iyi arkadaşımı ziyaretine geldiğinde görürüm.
Só o vejo quando ele vem visitar a minha melhor amiga.
Ziyaretine geleyim dedim.
Pensei em fazer-te uma visita.
Peki. Her gün ziyaretine gideceğim.
Está bem, visitá-lo-ei todos os dias.
O çit, senin bir sonraki ziyaretine kadar gidiyor.
Ela só dura de uma visita sua para outra.
Karısı ne zaman ziyaretine gelse, arkasına düşüyor.
Cada vez que a mulher dele o ia ver, ele perdia a corrida.
Ya da yoktur ziyaretine gideceğimiz bir ailemiz.
Só nos resta uma madrinha Algures em Lorraine
Bay Jena'nın yarınki ziyaretine hazırlanıyorlarmış.
Estão nos preparativos para a visita de Jena amanhã.
Neden tuvalet ziyareti tıpkı mezarlık ziyaretine benzer?
Por que ir ao banheiro é como ir ao cemitério?
Londra'da dilediğince dolaşırsın, Fransa'da ise kışlarını geçirirsin Richard her yerde insanları öldürürken ziyaretine gelirsin.
À solta em Londres, os Invernos na Provença, uma visita a Richard,
Richard ya da kraliçe ziyaretine geldi mi?
Richard ou a rainha vieram ver-te? Isso que interessa?
Ziyaretine bile gelmediniz.
Nunca veio vê-lo.
Bana, senin ziyaretine kadar farkında olmadığım şeyleri gösterdin.
E, enquanto você estava perto, eu não tinha percebido.
Nazik Mr Spock'ın bir ziyaretine izin var mı?
Será permitida uma visita, por parte do simpático Sr. Spock?
- En kısa zamanda, ziyaretine gitmeliyiz.
- Pobre Fougasse! - Temos de visitá-lo quanto antes.
Belki bir ziyaretine gitmelisin.
Leva as crianças.
Arayanların, ziyaretine gelenlerin listesini çıkarın.
Telefone para quem o visitou. Tudo que encontrar, rapidamente.
Ailemin ziyaretine de izin verilmişti.
Permitiram que a minha família me visitasse.
Daveti için teşekkür ettiğimizi söyle. Bir gün ziyaretine gideriz. Hayır.
Diz-lhe que agradecemos o convite e que aparecemos um destes dias.
Seni bulan çocuk ziyaretine,... geldi mi?
O rapaz já te fez uma visita, o que te encontrou?
Olmazsan mı? Seni çırılçıplak bir odaya kilitlerim ve günde üç-dört kez ziyaretine gelirim.
- Se não vos portardes bem, trancar-vos-ei num quarto, nua, e visitar-vos-ei três ou quatro vezes por dia.
Oxford'da ziyaretine gittiğim güne kadar onu uzunca bir süre görmeyecektim.
Não voltei a vê-la durante muito tempo, até a ir visitar, a Oxford.
Oh evet, son ziyaretine ait tüm anılar engellenmiş olmalı değil mi?
É verdade. Apagaram a recordação da tua última visita, não foi?
Akraba ziyaretine.
Um meu parente mandou-me um postal ;
Ben de aynı sorunu yaşayınca, iki hafta önce ziyaretine gittim.
Eu tenho o mesmo problema. Portanto fui vê-la há duas semanas.
Bu gece üç ruh ziyaretine gelecek.
Hoje à noite será visitado por três espíritos.
Biliyorum. Geçen hafta ziyaretine gittim.
Eu sei, fui visitá-la na semana passada.
İyi olduğumu ve ilk fırsatta ziyaretine geleceğimi söyle.
Diga-lhe que eu estou bem e que irei visitá-la, mal possa.
Kızının ziyaretine karşı sahtekar politikacıların listesi.
Uma visita à sua filha pela lista de politicos corruptos.
- Ziyaretine gideceğim, sonraki aile.
A próxima família como irá ficar.
1933'te, açık havada ateş yakmanın, bu "doğal" ormanı tehlikeye atacağı endişesiyle yasaklandığını haber veren şaşkınlıktan afallamış bir korucu ziyaretine geldi.
Em 1933, recebeu a visita de um guarda florestal, espantado. O guarda intimou-lhe a ordem de não atear fogo, para não colocar em perigo o crescimento da floresta natural.
Dünya barışı olayına öyle sardırdın ki eş dost ziyaretine vaktin yok.
Como estás muito envolvido na paz mundial não tens tempo para visitas sociais.
Hastaneye ziyaretine gelmediğimiz için sana bir özür borçluyuz.
Não, devemos-te um pedido de desculpas por não termos ido ao hospital.
İnsan, nadiren böylesine mütemayiz konukların Noel ziyaretine maruz kalır.
Não costumamos receber visitas natalícias de convidados tão ilustres.
Kraliçe'nin ziyaretine hazırlık yapmakla meşgulüm fakat asistanımın size gerekli olanları vermesini sağlayacağım.
Estou muito ocupado a preparar a visita real, mas vou mandar a minha assistente dar-lhe tudo o que precisar.
daha sonra ziyaretine gelecekmiş.
Ele disse que te queria visitar mais logo.
Arada bir ziyaretine gelsem olur mu?
Posso vir visitar-te de vez em quando?
- Ziyaretine gelirim.
Hei-de visitar-te.
Evet. Belki Hooch'la ziyaretine geliriz.
Talvez... eu e o Hooch te possamos visitar.
İlham ziyaretine gelmiş.
A música está aqui.
Biliyorsun UFO Dergisi uzaylı ziyaretine dair somut kanıt getirenlere bir milyon dolar ödül vaat etti.
Sabes, o U FO Digest promete pagar um milhão de dólares a quem tenha provas de visitas de extraterrestres.
İki saat önce bir kadın ziyaretine gelmiş, korkarım ki.
Infelizmente, foi contactado por uma mulher há duas horas.
"Kusura bakma ziyaretine gelemedim canım."
Lamento não ter aparecido para te visitar, querido.
Geceleri ziyaretine gideceğim...
Virei buscá-la à noite
Arkadaş ziyaretine mi geldin?
Estás de visita a amigos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]