Zoar traduction Portugais
29 traduction parallèle
Bu adamı taciz etmek hakkını nereden buluyorsun sen?
O que te dá o direito de zoar com a cabeça desse cara?
Kardeşlerim benimle dalga geçiyordu. Tükürdüğümü yalayamadım.
Os meus irmãos estavam a zoar-me, e eu não pude aguentar.
Şerefsiz Oatmeal, adamım Bana dildo ve bok diye seslenmeye devam ediyor.
O Oatmeal, meu, Só sabe me zoar.
Selamın Aleyküm, Zoar.
Salam aleikhum, Zoar.
Mantıyı paketle, Zoar.
Dá-me o ravioli para levar, Zoar.
Zoar, yapma. Oğluyla nasıl bir sorunu olabilirdi ki?
Zoar, vamos, que tipo de problemas pode ele ter com os filhos?
Sen iyi bir adamsın, Zoar.
É um bom homem, Zoar.
Semerkant'ta yanıma Zoar adlı yaşlı bir adam yaklaştı.
Em Samarkand um velho aproximou-se de mim. Chamava-se Zoar.
Zoar orada ne arıyordu?
E que fazia o Zoar lá?
Vay Zoar vay, seni yaşlı tilki!
Oh Zoar, velho moleiro!
Zoar'da.
Zoar tem-no.
Zoar...
Zoar...
Zoar, tebeşir niye işe yaramadı?
Zoar, porque é que o Giz não funcionou?
Çocukların şekerci dükkanında oldukları gibi etrafta fink atmana izin veriyorum.
Não vou deixar-te zoar por aí... como uma criança numa loja de doces.
Başım zangırdıyor.
Já tenho a cabeça a zoar!
Diğer çocuklar benimle dalga geçeceklerdir!
Os outros garotos nunca vão parar de zoar comigo!
Saçmalık! O çocukla dalga geçme, ve kendisini dışlanmış hissettirme - hakkımızı elimizden alıyorsunuz!
Está nos privando dos nossos direitos infantis... de zoar com a criança e fazê-la sentir-se como um excluído.
Seninle dalga geçmek için onu ben uydurdum!
Eu inventei isso pra te zoar.
Benimle dalga mı geçeceksin..
- Vai zoar com a minha cara?
Birisi üzerime mi işedi?
Alguém me está a zoar.
Konu Noel Baba olunca benimle kafa bulamazsın, Brian!
Você não pode me zoar quando se trata do Papai Noel, Brian!
Kızıl Bahçeyle uğraşırsın, öyle mi?
Quer zoar o jardim vermelho, né?
Evet, sen dalga geç.
Tá, pode zoar.
Geçerim, sen de burada dinleyeceksin.
Vou zoar mesmo e você vai me ouvir.
Dostum, dur.
Pare de zoar.
Sana çoraplarımla dalga geçmek neymiş göstereceğim.
Vou te ensinar a zoar as minhas meias.
Düğmeye ip geçirip iki elimle Zulu dili gibi tuhaf sesler çıkarıyordum.
Enfiava um botão num cordel... e fazia-o zoar ou algo do género.
Zoar!
Zoar!