English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zombie

Zombie traduction Portugais

1,350 traduction parallèle
Saygıdeğer Zombi'yle bataklığa geri döneceğim.
Vou voltar ao pântano com o reverendo Zombie.
Marybeth, Saygıdeğer Zombi'den uzak duracağına söz ver.
Marybeth, Por favor promete-me que te afastas do Reverendo Zombie.
Saygıdeğer Zombi'nin Büyü Evi'ne hoş geldin.
Bem-vindo a Casa de feitiçaria do Reverendo Zombie.
Ben Saygıdeğer Zombi.
Sou o Reverendo Zombie.
Sanırım Saygıdeğer Zombi bundan bahsediyordu.
Acho que foi sobre isso que o Reverendo Zombie falou.
Zombi'nin ödül teklif etmesinin tek nedeni, Victor Crowley'in var olmamasıdır.
E é a única razão porque o Zombie oferece essa recompensa,... porque não existe nenhum Victor Crowley.
Zombi'nin söylediğini düşünmüştüm.
Pensei que o Zombie te tinha dito.
Saygıdeğer Zombi'nin, yapmaya çalıştığı...
O Reverendo Zombie, ele está a tentar apanhar...
Zombi!
Zombie!
Zombi, beni bununla yalnız bırakamazsın!
Zombie, não podes deixar-me aqui com esta coisa!
Deniz Büyücü'sü zeytini zombiye dönüştürüyor.
A bruxa do mar transformou o Olive em um zombie.
Bir zombi mi?
Um Zombie?
Ben de "pekala, o şu an bulunduğun yerde zombi modunda çünkü sorumlu olduğu bazı tamamlanmamış işler var" mesela anneme bakmak gibi, diye düşündüm.
E pensei : Ele está num estado zombie, como quando se fica por aí porque há coisas inacabadas pelas quais se é responsável. Como cuidar da minha mãe.
- Zombi gibi olmuş.
- Ele parece um zombie.
Hayatımda mutlu olduğumu düşündüğüm tek anımda lanet bir zombiydim.
A única vez na vida em que achei que estava feliz, era um raio de uma zombie.
Pekâlâ, demek istediğim sakinleştiriciler, antipsikotikler bunların hepsi onu bir zombiye döndürdü ama yine de onu iyileştirmediler.
Os tranquilizantes e os antipsicóticos estavam a transformá-lo num zombie, mas ele não se sentia melhor.
... kendimi bu evde aptal bir zombi gibi hissediyorum. Evet, evet.
Queres tornar-me num zombie desmiolado.
Evet, aynı zamanda birimiz... MacArthur Ödülü'nü alırsa veya birimiz süper güçlere kavuşursa veya birimiz bir zombi tarafından ısırılırsa ne olacağını da koyduk.
Também pusemos o que acontece se um de nós ganhar a Bolsa MacArthur, ou se um de nós ganhar superpoderes ou se um de nós for mordido por um zombie!
Ben dönüşsem bile beni öldüremez!
Ele não me pode matar, mesmo que eu me torne zombie.
Bak Sheldon anlaşmadan olduğunu biliyorum ve bir zombiye dönüşürsen seni öldürmeyeceğime söz veriyorum.
Ouve, Sheldon, eu sei que está no acordo e, se te transformares em zombie, prometo que não te matarei.
Barbarlar da olabilir Glossnerlar da olabilir tamam mı?
Tornou-se num zombie.
Axl'ın yerini biraz daha büyük yapmıştım.
Fica aqui com a mãe zombie e o pai. - Vou levar o Brick à casa de banho.
Sayid bir zombi, Claire de deli.
O Sayid é um zombie e a Claire é maluca.
Sanırım çok fazla Rob Zombie filmi izliyorsun.
Acho que tens andado a ver muitos filmes do Rob Zombie.
Gulyabani, zombi, Şekil Değiştiren. Ya da binlerce başka şey.
Um ghoul, um zombie, um metamorfo ou uma dúzia de outras coisas.
Çünkü amigo zombi cesedi gibi görünüyorsun.
Porque pareces o cadáver zombie de uma líder de claque.
Beyinsiz zombiymişim gibi hissediyorum.
Sinto-me como um zombie estúpido.
Robot Aziz James bir zombiymiş.
O robô São Tiago é um zombie!
Zombi taklidi yap bakayım.
Claire, faz de zombie.
"Zombir botları" denen bir şey tasarlamış.
Especializou-se numa coisa chamada "zombie-bot".
- Zombi ne?
- Zombie, o quê?
Doğru, Zombi! Zekice.
Pois, um zombie... bem pensado.
Kalksana zombi. Hep uyuyorsun.
Levanta-te, zombie.
İşleri bana ve Tad'e bırak yoksa bütün bu Zombi 3 fantezini polislerle paylaşırım.
Deixa-me a mim e ao Tad à frente disto ou eu partilho a sua homenagem ao "Zombie 3" com a Polícia.
Belki akşam yemeğinin hepsini bitirirse paralı kanalda Zombie Dawn III'ü izleyebilir.
Bem, talvez se ele acabar de comer o jantar todo ele possa alugar o Zombie Dawn III no clube de video.
Hiç hortlak görmediniz mi?
Nunca viram um zombie?
Bazen kendimi zombi gibi hissediyorum.
Às vezes sinto-me um zombie.
Kendini zombi gibi hissettiğini söyledi bana.
Sabias que ele me disse que se sentia como um zombie?
Yani, zombi ölü bir insan sanki...
Um zombie é uma pessoa morta...
Zombi nedir bilirim.
Sei o que é um zombie.
Violet Young, tek referansı "Slumber Party Zombie" olan ateşli bir yıldız adayı.
Violet Youg, uma linda aspirante a estrela cuja única referência é "A Festa do Pijama Zumbi".
- Netflix'den Slumber Party Zombie'ye bakıyorum.
- A alugar este filme on-line.
ve olsa bile, zombi olmak kaydıyla bile geri getirmeyiz, tıpkı Scruffy gibi.
E mesmo assim, só se não o conseguirmos trazer de volta como um zombie, como o Scruffy.
Evet, "Zombi DNA İndeksleme Sistemi."
Sim, "Sistema de Índices de DNA Zombie".
Ayrıca zombi kanının normal insan kanından farklı olmadığını da söylememi istedi.
Ele também quer que saibam que o sangue zombie não é diferente do sangue humano normal.
Beyinsiz zombiler de Hodges ile aynı şeyi söyleyebilir.
Sabes, um zombie podia dizer o mesmo do Hodges.
Morgdaki zombiye ait not defterindeki terimlerin kombinasyonlarını araştırdım ve Savunma Bakanlığı'na ait bir program keşfettim. "Stonewall" ismiyle 70'lerin başlarında şehir üniversitesi kampüsünde başlatılmış.
Procurei relações nos termos do caderno do zombie da morgue, e descobri um programa do Departamento de Defesa chamado "Stonewall", que ficava no campus da WLVU nos anos 70.
Pekâla, morgdaki zombimiz Dr. Aden'in not defteriyle etrafta dolaşıyormuş.
Certo. Então, o nosso zombie da morgue está por aí com o caderno do Dr. Aden.
Morgdaki zombi için Motorlu Taşıtlar'ın yüz tanımlamasında bir eşleşme bulduk.
- O DETRAN identificou o zombie da morgue.
Annemle babamın aralarını açtım...
Porque ficaste a olhar para mim como um zombie?
Zombi 3.
"Zombie 3".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]