English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zosh

Zosh traduction Portugais

59 traduction parallèle
Zosh ağlamayı bırak.
Não chores mais, Zosch.
Zosh, dur sana bir bakayım.
Deixa-me olhar para ti.
Hayır, iyi görünüyorsun, Zosh.
- Não, estás muito bonita.
Yapma, Zosh. Her şey yoluna girecek.
Vamos Zosch, não te preocupes mais.
Tabii ki özledim, Zosh. Ne aptal bir soru öyle?
Claro que tinha saudades tuas, dizes coisas tão parvas.
Hemen geleceğim, Zosh.
Volto já.
Sence olmuş mu, Zosh?
Fica-me bem, Zosch?
İyi görünüyor mu öğrenmek istedim, Zosh.
Só perguntei se me ficava bem, Zosch.
Ayrıca adım Zosh değil Sophia.
Não me chamo Zosch, chamo-me Sofia.
Böyle yapma Zosh.
Não deves ser assim.
Zosh, randevum var. Benim için önemini biliyorsun.
Não posso faltar a este encontro, sabes como é importante para mim.
Bana şans dile, Zosh.
Deseja-me sorte, Zosch.
Zosh'a parayı ben göndermedim mi?
Não tenho estado a dar dinheiro a Zosch?
Molly... Uzaktayken epey düşündüm. Sen, ben ve Zosh hakkında.
Molly, eu... tenho pensado muito em ti enquanto estava fora... em ti, em mim, em Zosch.
Benimle burada evlendi, hastanenin şapelinde. Zosh!
Casámo-nos na capela do hospital.
Frankie, bak ne var? Bu köpeği Zosh'a getirdim.
Olha Frankie, arranjei um cão para Zosch.
Bateri çubuklarım nerede, Zosh?
Onde estarão as minhas baquetas?
Zosh, bunları buraya asla bırakmam ben.
Fui eu que as pus aí em cima.
Zosh!
Bêbado! - Zosch!
Bu ne için, Zosh?
- De quem é isto?
Egzersiz yapamadığında bira gaz yapar, Zosh.
A cerveja engorda quando não se pode fazer exercício.
Ne yapacağımı şaşırdım artık, Zosh.
Já não sei o que fazer, Zosch.
Ara sıra pratik yapmam lazım, Zosh.
Compreende que tenho que ensaiar.
Ne dediğini biliyor musun, Zosh? Neden bahsettiğinin farkında mısın?
Sabes o que estás a dizer?
Kes şunu, olur mu, Zosh. Kes şunu.
Cala-te Zosch, por favor, pára.
Yeterince para denkleştirdiğimde Zosh'u gerçekten iyi bir hastaneye yatırabilirim.
E quando tiver poupado dinheiro suficiente... levarei a Zosch a um bom hospital.
Zosh, bak. Müzisyenler Birliğine yazıldım.
Zosch olha, pertenço ao sindicato de músicos.
Unut şu harika işi (! ) Krupiyeliği bıraktım, Zosh.
Esquece-te essa maldita música.
- Sorun ne? Zosh!
- O que é que se passa?
Zosh, hiç paramız var mı?
Zosch, tens dinheiro?
Biraz paraya ihtiyacım var, Zosh.
Preciso de dinheiro.
Gelip nasıl olduğuna bakayım dedim, Zosh.
Vim ver como estavas.
Zosh, Bednar'a söylediklerin. Gazeteleri gördün. Söylediklerinin Frankie'yi ne kadar kötü gösterdiğini görüyorsun.
Li os jornais, o que disseste a Bednar... comprometeu Frankie, dás-te conta disso?
Hayır, Zosh. Yanlış anlamışsın.
- Não, enganas-te.
- Hayır Zosh. Ben yardım etmeye geldim.
Só quero ajudá-lo.
Zosh, lütfen.
- Zosch... - Vai-te embora daqui!
Zosh'la.
Com Zosch.
Merhaba, Zosh.
Olá, Zosch.
Orasını merak etme, Zosh. Korkmuyorum.
Não te preocupes com isso, não tenho medo.
Sana bir şey söylemek için geldim, Zosh.
Vim dizer-te uma coisa.
Senden ayrılmıyorum, Zosh. Sadece ayrılıyorum.
Não te abandono, mas vou-me embora.
Bu halinden benim sorumlu olduğumu biliyorum, Zosh.
Sei que sou responsável pelo que te aconteceu.
Hakikaten güzelmiş, Zosh.
Está muito bom.
Klinikten ne dediler, Zosh?
O que te dizem na clínica?
Şaka yapan kim, Zosh! ?
Ouve.
Köpeği Zosh'a götür.
Leva o cão a Zosch.
Birazcık ne, Zosh?
Um pouco do quê?
Zosh gürültüye dayanamıyor.
Zosch não aguenta.
Biraz para kazanıp Zosh'u iyileştireceğim.
Ganharei dinheiro e Zosch curar-se-á.
Selam, Zosh.
- Olá, Zosch.
Bırak inadı, Zosh.
Zosch, confessa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]