Çiftçiler traduction Portugais
420 traduction parallèle
" Çiftçiler onu hastaneye götürdüler, dün.
" Uns camponeses trouxeram-no ontem.
O günlerde çiftçiler fakirdi.
Os agricultores eram pobres naquele tempo.
Çiftçiler. İyi insanlar.
Muito boa gente.
Denizin dibindeki ürünleri toplayan, avcılar ve çiftçiler vardı.
Os caçadores faziam a sua colheita no fundo do mar.
Çiftçiler...
Camponeses.
İğrenç çiftçiler...
Camponeses sujos!
16. yüzyılın başlarında, Japonya iç savaş yüzünden sancılar içindeydi ve tüm çiftçiler, zalim haydutların demir yumrukları altında acımasızca eziliyorlardı.
No início do século XVI, o Japão... estava na agonia da guerra civil, e... os lavradores eram aterrorizados em todo o lado... pelas as mãos de ferro, de cruéis bandidos.
Çiftçiler acı çekmek için doğar.
É melhor matar e ser morto, do que nos sentirmos assim. Os lavradores nascem para sofrer.
Çiftçiler her zaman endişelenecek bir kaç şey bulur.
Os lavradores estão sempre preocupados com qualquer coisa.
Çiftçiler cimri, üçkâğıtçı, sulugöz, kaba, aptal ve haindirler!
O lavradores são... mesquinhos, astutos, avarentos e chorões,... estúpidos e assassinos!
Peki ya çiftçiler ne yapacaktı?
E o que deveriam os lavradores fazer?
Çiftçiler.
Esta aldeia.
Çiftçiler.
Lavradores.
Aynı eski sorun. Sürü sahipleri ile çiftçiler arasındaki.
É o mesmo problema de sempre entre os colonos e rancheiros.
Benim güneyimdeki çiftçiler de aynı şekilde baskı altındalar.
O Delegado Magruder deixou o assassino ir porque trabalha para o Wilkinson.
Ama bazı çiftçiler, hayvan yetiştirenlerle... sorun yaşadıkları için buna katılmayacaktır.
Mas conheço lavradores que não acham, devido a problemas que tiveram com ganadeiros.
Diğer çiftçiler adına konuşamam.
Não posso falar pelos outros lavradores.
Çiftçiler çatışmak için yanımızda olmalı.
Os lavradores têm de lutar conosco.
Çiftçiler.
Agricultores.
Neden çiftçiler için endişeleniyorsunuz?
Por que é que se preocupam com os agricultores?
Babam ve diğer çiftçiler dün gece buluştu.
O pai e os outros rancheiros fizeram uma reunião ontem à noite.
Çiftçiler gübre ve kadınlardan başka bir şey konuşmaz.
Eles só falam de fertilizantes e mulheres.
Çiftçiler...
Lavradores...
Yalnızca çiftçiler kazandı.
Só os lavradores ganharam.
Yalnızca çiftçiler kazandı.
Apenas os lavradores ganharam.
Çiftçiler arasıra kartalları vurması için Guido'yu tutarlar.
De vez em quando os rancheiros contratam o Guido para disparar contra as águias.
Büyük çiftçiler için kiralık silahşör topluyor.
Ele anda a recrutar pistoleiros para os grandes rancheiros.
Dinleyin toprak çiftçileri, zorlu çiftçiler.
Ouçam, seus cavadores, seus campónios miseráveis!
Çiftçiler hayvanlar gibidir.
Quanto mais der, mais eles querem.
Buhrandan en çok çiftçiler etkilendi.
A depressão atingiu-os com mais força.
Sonra, bir yerlerden sopalarıyla çiftçiler çıkageldi ve bize vurmaya başladılar.
Rapidamente os fazendeiros apareceram com paus e bateram-nos!
Tüm çiftçiler açlıktan ölüyorlar.
Todos os fazendeiros passam fome
Çiftçiler dağlarda.
Os fazendeiros estão nas montanhas
Evet, YaşIı çiftçiler ve depoculardan oluşan silahlı bir grup ve onlarla ne yapacaklarını kendileri bile bilmiyordur.
- Vai! Armas para um grupo de velhos fazendeiros, e comerciante, eles nem sabem o que fazer com elas.
Sersem çiftçiler!
Estúpidos camponeses!
Sen ona inanabilirsin. Ama bu çiftçiler, aynısını yapabilir mi?
Acreditem se quiserem, mas podem outros camponeses fazer o mesmo?
8 köydeki tüm çiftçiler, merakla sonucu bekliyorlar.
Os camponeses de 8 povos observam com atenção o resultado. Isto pode levar a uma rebelião.
Bu çiftçiler çok cesur davrandılar.
Os camponeses atuaram corajosamente.
O entrikacı çiftçiler ölmeli.
Esses camponeses confabuladores devem morrer.
ÇiFTÇiLER EYALET BANKASI SERMAYE 70.000 DOLAR
BANCO ESTATAL DOS AGRICULTORES CAPITAL DE $ 70.000
Biliyor musun, geçen yil Duncanville'de... yoksul çiftçiler siz polisleri silahlariyla bizden uzak tuttular.
Em Duncanville, no ano passado... os agricultores pobres mantiveram-vos longe de nós com caçadeiras.
Acemi dükkancılar, muhallebi çocuğu çiftçiler, hayatları boyunca ahırdan daha büyük bir yerde uyumamış, ve gideceği istakemeti bulmak için ağacın yosun tutmuş tarafına bakmayı bile bilmeyen insanlar.
Comerciantes inexperientes, agricultores da cidade, gente que nunca dormiu em nada mais grande que um celeiro, nem viu a geada junto a uma árvore para saber que caminho tomar. Não.
Ancak bu öküzler ve arabalar, çiftçiler, şehir hayatına alışık insanlar için... çok riskli.
Mas com bois e carroças com agricultores e populares é... Há poucas chances.
Sizi kokuşmuş pis çiftçiler.
São uns agricultores pobres.
Onlar gibi çiftçiler için de yeterli su yoktu.
Não existia água suficiente. O poço estava completamente seco.
"ÇİFTÇİLER! Eğer evini satıp şehre taşınacaksan... Sana nakit öderiz!"
AGRICULTORES Se você quiser vender a sua casa e se mudar para a cidade... Nós pagar em dinheiro
ÇİFTÇİLER, KORUYUCULARINI KURTARMAK İÇİN AYAKLANDI
AGRICULTORES REVOLTADOS COM PROCESSO CONTRA BENFEITOR
"Küçük çiftçiler"
Pequenos ranchos.
Evet, tüm ciftçiler cimridir.
Todos os camponeses são iguais.
- Ya çiftçiler?
E os agricultores?
Bütün çiftçiler açlıktan kırılıyor.
Os camponeses estão morrendo.