Çılgınlık traduction Portugais
2,289 traduction parallèle
Bu çılgınlık.
- Isto é de doidos.
Aidan, bu çılgınlık.
Aidan, isto é uma loucura. Eu sei.
Bu, çılgınlık Hiroshi.
Isso é uma loucura, Hiroshi. A tua própria família.
Bu çılgınlık. Hayır, yok. Ondan, seninde ettiğin gibi nefret ederler.
Não é aliado, eles odeiam tanto quanto a ti.
- Çılgınlık bu.
Isto é uma loucura.
Phil, bu çılgınlık.
Phil, estás louco.
- Bu çılgınlık.
- É uma loucura.
biliyorsun, bu çılgınlık, Charlotte.
- Isto é de doidos, Charlotte.
- Bu çılgınlık.
Isto é de loucos.
Bu çılgınlık.
Isto é uma loucura, isto é uma loucura.
Ne? Bu çılgınlık.
Que loucura.
İşte hepsi 0'dan 100'e, hepsi çılgınlık, ve kötü adamlar, haydi, haydiler, saçların yanar.
Ouçam, o gangue de Alcolera tem três pontos fortes. Vamos dividir-nos e cobrir todos. O chefe quer-nos em grupos de cinco.
Bu çılgınlık hâli çok sürmüyor.
O festim é curto.
- Görme bozukluğu, halüsinasyon, çılgınlık yok.
Nada de visões, nem alucinações. Nada de loucuras.
Çılgınlık bu.
Isto é de loucos.
Hırslı olduğunu duydum ama bu kadarı düpedüz çılgınlık.
Já ouvi falar de ambição, mas isso é uma loucura.
Bunun neresi çılgınlık.
Que mal tem isso?
Bu çılgınlık.
É de doidos.
Çılgınlık bu!
Que louco!
Ne çılgınlık bu, ne kanlı bir oyun bu!
Oh, que ato mais louco e sangrento!
Çılgınlık falan yok söylediklerimde. Sor bana, anlatayım her şeyi olduğu gibi. Bir deli unutur gider bunları.
Fazei um teste, e repetirei, palavra por palavra diante do que a loucura fugiria aos pulos.
- Öldürdüğü insanı başka yere götürmeye, çılgınlık içinde bile yüreği temiz ne de olsa.
- Foi retirar o corpo que matou. E sua demência chora o que acaba de fazer.
Hamlet bir çılgınlık anında Polonius'u öldürmüş, Annesinin odasından alıp bir yere götürmüş.
Hamlet, atacado de loucura, matou Polônio, e arrastou-o para fora do gabinete de sua mãe.
Kim böyle bir yerde çalışabilir ki? Bu çılgınlık.
Quem consegue trabalhar assim?
Atlayış çılgınlık gibi görünebilir ama kutlamanın kökenide ciddi bir yön var.
Os saltos parecem atos de loucura, mas as origens do festival tem um lado sério.
Bu çılgınlık, adamım, ama onu takip edebiliyoruz.
É de doidos, meu, mas podemos segui-lo.
Bu çılgınlık, Stacy.
Isso é de loucos, Stacy.
Bu şekilde konuşmak çılgınlık.
Bem, sim, eu sei que é uma loucura falar assim.
Sorun sanki senin benim çılgınlık seviyemi ölçme kabiliyetinde sanırım.
O problema, é que és incapaz, de medir o meu nível de loucura.
- Ne? Bu çılgınlık.
- Se você pensa que...
Çılgınlık bu!
Isto é uma loucura.
Çılgınlık, kargaşa...
Loucura, agressão.
İpleri gevşetmek, biraz da çılgınlık yapmak.
Para nos soltarmos e fazermos algumas loucuras.
Bu çılgınlık.
É de loucos.
Ama güzel bir çılgınlık.
Mas é um bom tipo de loucura.
Bu çılgınlık.
Isto é uma loucura!
Bu çılgınlık sona erdi, seni serseri.
Esta loucura termina agora, miserável.
Sen ve çılgınlık ayrı şeyler.
Bem, é louco. Não preciso dizer mais nada.
Hamileydim. Tam bir çılgınlık.
Estava grávida e era uma loucura.
Generaller bunun çılgınlık olduğunu düşündü.
"A guerra é como abrir as portas de uma câmara escura,"
Tabi bunda şöhret arzusunun da payı olmadığını söylemek çılgınlık olur.
Claro, estaria a mentir se disse-se que não tinha um pouco de ambição
Bu çılgınlık!
É de doidos!
Bu çılgınlık.
Isto é de malucos.
Bu çılgınlık!
Isto é uma loucura!
Kalbinizi kıracak, şerefinize dokunacak bir şey yapmışsam eğer bilin ki çılgınlığımdan yapmışımdır yalnız.
Aquilo que fiz, que pudesse irritar vosso bom natural, vossa honra, vossa distinção, aqui declaro, foi ato de loucura.
Çılgınlık.
É uma loucura.
Michael'a evet diyeceksin. Bu çılgınlık.
- Dizes "Sim" ao Miguel.
Çılgınlık bu.
Isto é uma loucura.
Kış Çılgınlığı İndirimi, yarım saat sonra başlıyor.
As promoções de Inverno começam dentro de meia hora.
Her bahar, binlerce kırmızı benekli yılan burada eş bulma çılgınlığına ortak olmaktadır.
Na Primavera, dezenas de milhares de cobras-garter participam neste frenesi de acasalamento.
Batı Atlantik'in kumkuşu nüfusunun büyük bir kısmı da bu yeme çılgınlığına katılıyor.
Grande parte da população de maçaricos do Atlântico Ocidental junta-se a este frenesi alimentar.