Öcü traduction Portugais
259 traduction parallèle
Bekle, biraz bekle, az sonra öcü bıçağıyla gelecek.
Espera aí, já falta pouco O homem de preto, já está a chegar Com a faca, feito louco
Söyle bakalım, nasıl bir öcü gördün?
Bem, que espécie de espantalho viste?
Dostumuz Rommel'in kuvvetlerimizin gözünde bir sihirbaz, bir öcü gibi... görünmesi giderek büyük bir tehlike haline dönüşmeye başladı. Onu gözümüzde çok fazla büyütüyoruz.
"Parece que o nosso amigo Rommel está se tornando um tipo de mago ou assombração às tropas, que estão falando demais sobre ele,"
- Karın öcü gibi mi? - Hayır.
- A sua mulher é algum fantasma?
Hangisi seni daha çok ilgilendiriyor? yabancı bir kız mı yoksa Ragnar'ın öcü mü?
O que é mais importante para si, uma pega estrangeira ou vingar Ragnar?
Bir Yakuza'ya saldırmanın öcü alınmalı.
Uma ofensa a um Yakuza deve ser vingada.
" Öcü olup çıkarsın İngilizceyi doğru kullandın mı
" Usa um inglês correcto e és considerado excêntrico
Öcü diye bir şey yoktur, varsa da bu onu uzak tutmaz.
Não há mais maus espíritos. E se houvesse, isso não os afugentaria.
Avcı uçağı öcü gibiydi.
O piloto do caça era o papão.
- Öcü geliyor!
O papão vem aí.
- Öcü, öcü, öcü...
O papão! O papão!
Laurie öcü nedir?
Laurie, o que é o papão?
- Laurie... dışarıda. - Bekle. Laurie, öcü dışarıda.
O papão está lá fora.
Öcü sadece Cadılar Bayramı'nda gelebilir, değil mi? Doğru.
- O papão só vem no Halloween, não é?
- Dediğimi yap! Hemen! - Bu öcü, değil mi?
Rápido!
O öcü müydü?
Era o papão?
Kocaman kıllı bir öcü mü?
Um macacão peludo?
"Yeşil Öcü" nasıl?
E se for "Diabo Verde"?
Öcü adamdı.
Era o "Boogeyman"
Gerçek bir öcü gibi...
Parece mesmo o papão...
Gece yarısı. Beyzbol sopası ve bir öcü.
Meia-noie, bastões de basebol e papões...
Sadece bir öcü olduğunu hatırlıyorum.
Só me consigo lembrar que há um monstro nele.
Öcü mü?
Um monstro?
Biliyorsun, Amanda, öcü diye bir şey yok.
Sabes, Amanda, não há monstros de verdade.
Duvarımdaki öcü öldürdü onu.
O monstro da minha parede matou a Polly.
Ateş kızılı saçlarıyla öfkeli bir savaşçıydı. Adaletin öcü adına
NO REINO HIBORIANO A SUA PROCURA DE JUSTIÇA E VINGANÇA TORNARAM-NA EM LENDA
Adaletin öcü ve dürüstlük adına vereceğin mücadelede kimsede eşi benzeri olmayan bir güce sahip olmalısın.
Mas na tua demanda por justiça e vingança... vais precisar de uma força imensa... para o teu braço que irá manejar a espada como nenhum outro.
Doğru. Bir grup saplantısı paylaşıyorlar bir öcü, daha iyi bir kelime bulamıyorum.
Eles sofrem uma ilusão em grupo... um papão, na falta de melhor palavra.
Han'ım, Shahzaman'ın öcü için beraber savaşacağız.
Meu Khan, lutaremos ao seu lado para vingar Shahzaman.
- Çünkü dayın öcü. Öcü.
- O teu tio é um monstro!
Jamie'nin dayısı öcü.
- Ele é um monstro!
Teşekkürler, Öcü.
Obrigada, ursinho.
Bana gel, Öcü.
Venha comigo, ursinho.
Ya, ondan sonra dışarıda hep beraber öcü palyaçolarca öldürülürüz.
Sim, depois podemos ser todos assassinados pelos palhaços papões que andam por aí.
- Öcü.
O papão.
Onu bütün bu öcü saçmalığıyla korkutan sensin.
Tas mesmo com uma sensação estranha por causa daquela miúda e as tretas do papão
Öcü?
Papão?
Öcü falan mı?
É como o papão?
" Onlar sanıldığı gibi öcü değil.
Não são os papões que fazem deles.
Babamın öcü alınıncaya kadar bana huzur yok!
Não descanso enquanto não vingar o meu pai.
Kim o, Frankenstein mı Öcü Adam mı?
Não, não ouvi. Quem é? Frankenstein?
Kardeşimin öcü alınacak!
A morte do meu irmão será vingada.
Herkes öcü görmüş gibi korkmuştu.
Era como se o bicho papão estivesse após a esquina.
- Öcü dışarıda.
Nem posso olhar para ele.
Peki ya öcü?
E o papão?
- Öcü orada!
É o papão!
Bak, öcü dışarıda! - Sorun ne?
- Que se passa?
Öcü yok.
O papão não existe.
Öcü müydü?
Era o papão?
'Öcü'kız.
E uma mulher moderna.
Öcü.
- Monstro, Monstro!