English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ö ] / Ölmekten korkmuyorum

Ölmekten korkmuyorum traduction Portugais

125 traduction parallèle
- Ölmekten korkmuyorum.
- Não tenho medo de morrer.
Ölmekten korkmuyorum.
Não me importo de morrer.
Yarın ölmekten korkmuyorum, sadece öldürülmekten korkuyorum.
Não tenho medo de morrer, só de ser morto.
Ölmekten korkmuyorum ve dayanmam için bir sebep de yoktu.
Não tenho medo de morrer e não tinha motivo para continuar vivendo.
Ölmekten korkmuyorum.
- Não tenho medo de morrer.
Ölmekten korkmuyorum... çünkü bu tekrar kocamla olacağım demek.
Eu não temo a morte, Porque isso significa que eu vou encontrar com o meu marido.
Ben ülkem için ölmekten korkmuyorum Frank.
Eu cá não tenho medo de morrer pelo meu país, Frank.
Ölmekten korkmuyorum.
Eu disse-te que não tinha medo de morrer.
Halkımın son temsilcisiyim ve ölürsem, ki ölmekten korkmuyorum, sıçan surat kutsal bir bağı koparmış olurum.
O último do meu povo. Se eu morrer... e eu não tenho medo de morrer. A aliança sagrada quebrar-se-á.
- Ben ölmekten korkmuyorum, ya sen?
- Não tenho medo de morrer. - E você, tem?
Johnny ölmekten korkmuyorum.
Johnny... eu morro. Tudo bem.
Ölmekten korkmuyorum ama bunu o adam yapmasın.
Olha, estou feliz por morrer, mas não pelas mãos daquele bando de cabras podres!
Ölmekten korkmuyorum ve asla ölümü düşünmüyorum.
Não receio morrer e é coisa em que nunca penso.
- Ölmekten korkmuyorum. Ve sen gidersen oğluna bunu kim öğretecek?
É que o que Lyla teria querido.
- Şey, ben ölmekten korkmuyorum, eğer endişelendiğin şey buysa.
Bem, eu não tenho medo de morrer, se é isso que te preocupa.
Ölmekten korkmuyorum.
A morte não me amedronta.
Ama ben ölmekten korkmuyorum.
Mas eu não tenho medo da morte.
Ölmekten korkmuyorum.
Não tenho medo de morrer.
Ölmekten korkmuyorum... bu can yalnızca bana ait değil.
Não temo a morte. Mas a minha vida não me pertence.
Ölmekten korkmuyorum ki.
Não tenho medo de morrer.
Faheen : "Ölmekten korkmuyorum."
Faheen : "Não tenho medo de morrer."
Ben ölmekten korkmuyorum, ancak korkarım ki insanlarım bundan bir şeyler öğrenmeyeceklerdir.
Nao tenho medo de morrer, mas tenho medo que o meu povo nao tenha aprendido com isto.
Ölmekten korkmuyorum, Nathan.
Não tenho medo de morrer, Nathan.
Ölmekten korkmuyorum.
Estávamos melhor mortos.
Ölmekten korkmuyorum Çünkü gitmen gerektiğinde gidersin.
Não tenho medo de morrer, porque será quando tiver que ser.
Ben ölmekten korkmuyorum.
Não tenho medo de morrer.
Ben ölmekten korkmuyorum.
Não receio a morte.
Ondan korkmuyordum... ve ölmekten korkmuyorum.
Eu não tinha medo dele. E não tenho medo de morrer.
- Ölmekten korkmuyorum.
Não tenho medo de morrer.
Fakat şehit olarak ölmekten korkmuyorum.
Porém, como mártir, não temo a morte.
Buna bu kadar kapılmasaydın bir şehit olmazdın ölmekten korkmuyorum.
Não seríamos mártires sem ultrapassarmos o medo... Não tenho medo de morrer.
Aztek rahipler, bunu kurbanlarının tam göğüs kafesinin altına saplarlarmış. Sonra da ellerini sokup, kurbanın hâlâ atan kalbini çekip çıkarırlarmış. - Ölmekten korkmuyorum.
O sacerdote asteca pressionava a faca embaixo da caixa toráxica da vítima... então enfiava a mão e puxava o coração ainda a bater.
Ölmekten korkmuyorum efendim.
Eu não tenho medo de morrer Senhor,
Ölmekten korkmuyorum.
Mas não pode deixar que outros morram por sua causa...
Biliyor musun, şu ölmekten korkmuyorum tavırların... Hepsi numara, anlayabiliyorum bunu.
Esta história toda de "rio-me na cara da morte" é uma treta.
Ben ölmekten korkmuyorum.
Eu não tenho medo de morrer.
Ölmekten korkmuyorum!
Não tenho medo de morrer!
Artık ölmekten korkmuyorum.
Agora já não tenho medo de morrer.
- Ölmekten korkmuyorum.
- Você poderia estar protegendo-o.
Ölmekten korkmuyorum, sadece onu öldürmek istiyorum.
Não tenho medo de morrer. Só o quero matar.
Ölmekten korkmuyorum.
- O que foi? - Não tenho medo de morrer.
Ölmekten korkmuyorum...
.. não é só ele parar você mas ele está matando você também. Não tenho medo de morrer..
- Ben ölmekten korkmuyorum.
- Eu não tenho medo de morrer.
Sana bir şey daha söyleyeyim. Artık ölmekten korkmuyorum.
Uma coisa digo : não tenho mais medo de morrer.
Ölmekten korkmuyorum.
- Eu não tenho medo de morrer.
Ölmekten korkmuyorum yaşayabileceğim kadar uzun yaşadım.
Não tenho medo de morrer, desde que morra forte.
Hayır, korkuyu bilirim ve korkarım da ama ölmekten korkmuyorum.
Não, eu... conheço o medo. E tenho medo. Mas não da morte.
Ölmekten korkmuyorum.
Eu não tenho medo de morrer.
- Ölmekten korkmuyorum.
- Não tenho medo disso.
Ölmekten pek de korkmuyorum.
De morrer, nem por isso.
Bak ölmekten korkmuyorum tamam mı?
Eu não tenho medo de morrer, está bem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]