Ölürse traduction Portugais
1,551 traduction parallèle
görmeden ölürse ; hiç de mutlu olmaz.
Se ela morre antes de te ver casada,
Eğer başka biri ölürse o ölmediği için bebeğim ve ailem için rahatlarım.
Se alguém morre sinto alívio pela minha filha, pela minha família, por não ter sido ele.
Sırların seninle birlikte ölürse yazık olur.
Seria uma pena se os seus segredos morressem consigo.
Ve bu geceki küçük burun tıkanıklığı sonrasında, Şimdi bir bonus yerinde. Başarılıp kız ölürse,
Depois da bagunça da noite, - agora há um bônus no lugar.
- Ölürse bu bizim hatamız olur!
- Ela pode morrer e a culpa é nossa...
O ölürse, biz de ölürüz.
E se morrer, nós morremos.
Trey ölürse bırakma noktasına kadar oksijenimiz yeter.
Se o Trey morrer teremos oxigénio para chegar ao ponto de lançamento.
Eğer ölürse bu senin hatandır!
Se ela morrer a culpa é tua!
Amanda bu yüzden ölürse aleyhinde düşünmeme gerek kalmaz.
Se a Amanda morrer por causa disto, não terei de o censurar.
Pam ölürse, kızımıza ne olacak? Hiçbir yasal hakkım yok. - Teşekkürler.
No dia que morrer, o que vai acontecer com a nossa filha, não temos direitos
O ölürse bana ne olacak?
Se ela morre, então e eu?
Düşündüm ki, ya eğer ölürse ve hiç bilemezse,
Eu pensei, se ele morre e nunca descobre
Ben emirleri Tallis'den alırım.0 ölürse amacım kalmaz ben de ölürüm 0rda neler oluyor?
Sou aproximadamente 4 vezes mais avançada que um polícia Drone normal e o mais próximo da inteligência artificial que você vai encontrar. Recebo minhas ordens da cápsula de olho de Tallis. Se ele morrer, não tenho propósito, então, consequentemente, também morro.
Oh, üzgünüm ölünceye kadar, eğer ölürse ne olacağını bilemedim. Zor zamanlar geçiriyorum.
Desculpa-me, mas não sabia como ia ser quando ele estivesse morto, até depois da sua morte.
Ayrıca, eğer ölürse, Allah ona rahmet eyler, biz de çiftliği alırız.
Além do mais, se ele morrer, Deus tenha piedade da sua alma, a quinta fica para nós.
Ölürse konuşamaz.
Ela não fala se estiver morta.
Bir maymun ölürse genlerin umurunda olmaz ki.
Por isso o macaco morre, de que os genes querem saber?
Eğer savaşarak ölürse bu anahtar onu cennete sokacakmış.
Disseram-lhe que se fosse combater e morresse, entraria no paraíso com esta chave.
Peki ya önce erkek kuğu ölürse?
E se o cisne macho for primeiro?
Bir şekilde ölürse tüm para benim oluyor...
Receberia todo o dinheiro no caso de sua - morte prematura.
Eğer o ölürse annem beni gebertir.
Se ela morrer minha mãe vai me matar.
Sevgilin ölürse, temizleyeceğim pislik azalır.
Se matarem o teu namorado, é menos um cagalhoto que tenho de apanhar.
Fakat, Tom ölürse..... o zaman servet ve önem, onu çok daha fazla hak eden birinin eline geçecek.
Contudo, se Tom morresse... a riqueza e importância cairiam nas mais merecedoras mãos.
Ya o da ölürse?
E se... ela morre?
Kim ölürse ölsün onlara dönüşüyor.
Não, quem morre volta como um deles.
Sana bir çok şey teklif edebilirim,... -... fakat, eğer rehinelerden biri ölürse...
Eu posso lhe oferecer muitas coisas, mas se um dos reféns morrer...
Birçok insan şunu bilmez. Ama evinizde biri ölürse ve pislik bırakırsa temizlemek ailenize düşer.
A maioria das pessoas não sabe isto, mas quando morre alguém em nossa casa e deixa uma confusão, cabe à família limpá-la.
Ölürse, bu benim belirlediğim şekilde olacak, onun değil.
Quando ele morrer, será do meu modo, não do dele.
O ölürse, sen de ölürsün!
Se ele morrer... Tu morres.
Eğer Kara orada ölürse yemin ederim ki seni kendim öldüreceğim.
Se a Kara morrer, juro pelos deuses, que te mato.
Eğer ölürse, müsaade ederim.
Se ela morrer, deixo-te matar-me.
Eğer ölürse sen de cinayetle suçlanırsın.
Se ele aparecer morto, vai ser acusado de homicídio.
Eğer ölürse, onu geri getir.
Se ele se for abaixo, reanime-o.
Eğer kollarımda ölürse şirin bir doktorla tanışabilirim.
Bem, se ele morrer nos meus braços posso vir a conhecer um belo paramédico.
Üçüncüsü, eğer bir hastam ölürse, "Ev Yenileme" programını izlemişim gibi ağlayabilirim.
Em 3º lugar : se eu perder um paciente, vou conseguir chorar como se tivesse recém visto Extreme Home Makeover.
- George'un babası ölürse...
- Se o pai do George morre...
Bayan Gibson. Olay yeri inceleme uzmanım ölürse cinayetle suçlanacaksınız.
Gibson, se o meu CSI morrer, será acusada de homicídio.
Eğer Başkan ölürse veya yaptığın şey yüzünden kalıcı bir hasara uğrarsa kıçını duvara çivilerim. Beni anlıyor musun?
Se o presidente morrer ou sofrer lesões, acabo consigo, entendeu?
Çin'in kırsal kesimlerindeki eski bir inanışa göre, evlenmemiş genç bir adam ölürse... ailesi onun kemiklerini, kadının kemikleriyle beraber yeniden gömer.
É uma crença antiga da China rural. Se um celibatário morre, a família enterra os seus ossos com os ossos de uma mulher.
Eğer ölürse, bu işten hiç bir kazancımız olmayacak!
se ela morrer, não ganhamos nada!
Çocuklar, yola çıkalım mı artık Cassie ölürse falan diye?
Podemos ir embora caso a Cassie esteja a morrer?
Ölürse ve bu olduğunda sen burada oturuyor olursan bundan geri dönemezsin.
Se ela morrer e tu estiveres aqui sentada quando isso acontecer, não vejo como conseguirás recuperar.
- Ölürse, Moses diğerlerine bir şey yapmayacak.
- o Moses deixa os outros dois safar-se.
Ancak onlar ölürse falan.
Isso no caso deles morrerem, ou assim.
Ölürse, bu senin suçundur.
Se ele morrer, será sua culpa.
Eğer çocuk ölürse, ya Foreman yanıldığı için ya da sen korkak olduğun için ölecek.
Se o miúdo morrer, será porque o Foreman se enganou e tu és um cobarde.
Evet ama ya ölürse?
Sim... mas e se ela... E se ela morrer?
Ya CJ ölürse?
E se o CJ morrer?
Eğer CJ hapishanede ölürse. annesi için olan sigorta parasını kız alacak.
Se o CJ morrer na prisão, o dinheiro do seguro da mãe dele vai todo para ela.
Ve biliyorum, biliyorum, sadece tümör konuşuyor ama ölürse onunla ilgili son anım bana güzel kıçlı demesi olacak.
E eu sei, sei que é o tumor a falar, mas se ele morrer, a minha última lembrança será dele a dizer que tenho um belo rabo.
Gray ölürse, Roger da ölür.
- Queres que salve o Gray Anderson?