Öpen traduction Portugais
414 traduction parallèle
Bir kadının elini öpen adam hiç tekin biri olmasa gerek.
Suspeito de qualquer que beija a mão de uma garota.
Seni öpen onca erkek arasından bir teki bile mi?
Com todos os homens que te beijaram?
Sizi öpen adam mübaşir miydi?
- Meu marido é segurança aqui..
"Onu öpen ve dürtükleyen kadın " Lou olarak bilinen hanımdı. "
"a mulher que o beijou e que lhe foi á carteira foi a senhora conhecida por Lou."
Seni öpen dudaklarının sesini duyabiliyordum.
Conseguia ouvir uns lábios húmidos a beijar-te.
Gölde tam sana benzeyen ve bir beyni öpen bir adam vardı.
Havia um homem lá fora, parecido contigo, a beijar um cérebro.
Seni öpen erkeklerden hiç biri mi?
Entre todos os homens que te beijaram?
Belki de onu öpen tek kişi olmak istemendendir.
Talvez seja porque gostasse de ser você a beijá-la. Talvez.
Kıç yalayan, uzun alet, iyi emen, - yumuşak dirsek, muz nefesi, bokböceği, böcek boku, bok surat kıç öpen, kızarmış burun, maço, sönmüş alet!
Cu de chumbo, pila fina, beijinho, pulso mole, boca de banana, caguinchas, merda de galinha, cara de merda, lambe-botas, machão, maricas, pila mole!
Bu dudakları öpen ilk erkek o muydu?
E foi ele que primeira vez beijou esses lábios?
O halde, dönmedolapta... o küçücük oğlanı öpen çok yaşlı bir kadın vardı. Değil mi?
Então, na roda Ferris, foi do tipo, mulher muito velha a beijar um rapazinho.
Polis kıçı öpen heriften değil!
Não de um gajo que beija o cu à puliça!
Anne-öpen.
"Beija-mães".
Annemi öpen sendin.
Beijaste a minha mãe!
Bu kuzuyla beni öpen kuzu arasındaki fark nedir ki?
Qual a diferença entre este borrego e o que me beijou?
Hey, dostum şurdaki aptal adamı öpen dashiki olamaz değil mi?
Ei pá. Não é a Dashiki ali aos beijos com aquele toné?
İşte geldik,... Feserley Vadisi'ne kadar,... olan topraklar, yıllardır Box H'e ait idi. Hemen hemen 400 millik bir alandı. Bir de şimdi bir bak.
Olhe ali, o Box H era a divisão do Canyon Feserley até a mais ou menos 400 milhas de Open Range até a alguns anos atrás.
TvRip black _ milk Nisan 2008
Best watched using Open Subtitles MKV Player
BUGÜN $ 25.000 MIAMI AÇIK TURNUVA PLAYOFFLARI
HOJE, FINAL DO OPEN DE MIAMI
Tekrar, ben 18. yeşilden Barney Shank, sizlere 25.000 dolarlık Açık Turnuvanın finalini sunuyorum, kalan iki finalist Jack Keller ve Dr Cary Middlecoff.
Mais uma vez, Barney Shank, no "green" do buraco 18, trazendo-lhe os últimos minutos deste emocionante Open, com os finalistas Jack Keller e o Dr. Cary Middlecoff.
1921'de Bayanlar Açık Engelli turnuvasını kazandığımı bilmelisin.
Saiba que venci o Open Handicap Feminino em 1921,
Open that rock!
Abram a rocha! Abram a rocha!
- Açık Uç programına mı çıkmıştı?
- Ele não foi ao Open End? - Isso mesmo.
- Açık Uç programına çıkmıştı.
- Foi ao Open End.
- Libra Open'da Riverside'da... - ay sonunda yarışıyorsun, değil mi?
- Vai correr na Libra Open... em Riverside, no final do mês, correcto?
Güzel bir anlaşma, değil mi?
- E é. - Este tipo ganhou o Akron Open.
Bu adam Akron Open'ı kazandı, Vincent.
- Não sejas parvo. - Tal coisa não existe.
Akron Open'a benzer başka bir şey yok.
- Onde é que ouviu isso?
Fignon'a açık bir fırsat verdi.
He's giving Fignon an open challenge.
Tanrım, dudaklarımı aç ve ağzımı...
Oh Lord, open Thou my lips And my mouth
"Karanlığın İçinden Hikâyeler" Çeviri : ghost _ rider _ 96
Tradução : Daniel "Case" Aquino. Best watched using Open Subtitles MKV Player
Bunun adı "Açıl Susam, Açıl", salak.
É Open Sesame, idiota.
Başgardiyan geldi! Açın kapıyı!
The warden's back, open the gate!
Kapıyı açın la!
Open the gate!
Gözünü açık tutman gerekiyodu, demek ki zaten işe yaramıyolarmış.
If you don't open your eyes, what use are they?
Tarzan hindistan cevizi kırıyo elleriyle.
Warden, Tarzan used to open coconuts this way.
Haşhaşı ne skime yaktın lan amına kodumun piçi?
You lit the fire to lure me into the open. What did you have in mind?
Beni ilk öpen erkeğin sen olmasını istiyorum.
Serias o primeiro rapaz a beijar-me?
Visiontext alt yazılar : Ali Hikmet Best watched using Open Subtitles MKV Player
Legendas de Visiontext :
Tamam mı, anne-öpen?
Entendido, beija-mães?
- Beni ilk önce öpen sendin.
Foste tu quem me beijou primeiro.
Yarın Waterburry de oynamalısın.
Devia jogar amanhã no Waterbury Open.
Yarınki turnuvayı kazanırsan profesyonel turdasın.
Ganhas o Open amanhã e entras no circuito profissional.
Waterbury Open a hos geldiniz.
Bem-vindos ao Waterbury Open.
Dallas Open'dan telefon aldım.
Ligaram do Open de Dallas.
ABD Açık Turnuvası'nı kazanabilirsin, bu onu etkiler.
Podias ganhar o Open E.U.A. Isso é que a impressionava.
Turnuva diyorum.
Ganha o Open.
ABD Açık Turnuvası, ha?
O Open E.U. A?
Turnuvaya katılana kadar ona ders veremeyeceğini söylersin o halde.
Não há-de ser difícil dizer-lhe que só podes ensiná-la depois do Open.
Turnuvaya katılman, senin hakkındaki fikrini nasıl değiştirecek?
Participar no Open vai fazê-la mudar a opinião que tem de ti?
Hayır, Turnuvaya girip kazanman için izin vermeyeceğim sana.
Não, não te dispenso para ires ganhar o Open.