English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ü ] / Üniforma

Üniforma traduction Portugais

768 traduction parallèle
"Ayrıca gündüz gözüyle üniforma giyiyorsun!"
"E você de uniforme, também... Durante o dia!"
Ödeme gücü olanlar, müşterilerin acımasını kazanacak üniforma almaya hak sahibidir.
Os que puderem pagar, têm direito a um uniforme que melhor garanta a piedade dos seus clientes.
Nereye tükürsen yeşil üniforma.
Anda tudo louco, só pensam neste assassino.
Limana varmadan bu adamları öyle yapacağım ki üniforma görünce titreyecekler.
Em breve, saltaräo ao ver o casaco de um aspirante, nem que esteja pendurado a secar.
İpek hafifliğinde mermi geçirmez üniforma ürettik.
Um uniforme pára-balas, tão ligeiro quanto a seda.
Koşmakta ve gülmekte özgürler zorla üniforma giymeden... zorla uygun adım yürütülüp... savaş şarkıları söylemeden.
Livres para correr e rir sem serem forçadas a usar fardas, sem serem forçadas a marchar pelas ruas a cantar canções de combate!
Eğer üniforma giymek ve selam verme zorunda kalmazsam askerlikle ilgili fikrimi değiştirebilirim.
Sobre o juntar-me ao Exército. Calculo que possa mudar de ideias... ... se não tiver de vestir calças.
Giydiğiniz giysiler bana üniforma gibi gözükmüyor.
Pois, isso que usam não parecem uniformes.
Çadırım yandı ve yeni üniforma sipariş ettim.
A minha tenda ardeu e tive de encomendar fardas novas.
Eğer susarsan, nasıl üniforma alınacağını bulurum.
Se te calares, penso como pode arranjà-la.
Bir üniforma edinmelisin.
Estava pensando : devia usar algo por cima da roupa.
Alev aldı, üniforma yandı, hemen çıkardım.
Estou em chamas, o uniforme a arder, atiram-me água.
Şık bir üniforma ve tüm göğsü şeritlerle dolu.
Um uniforme todo janota com umas belas medalhas no peito.
Bunlarda bayrak, üniforma yada uçak yoktur.
E isso não tem nada a ver com a bandeira, a farda ou os aviões.
İki ay içinde Delmonico New York'da, kollarımda Olivia'yla! Ve üzerimde mavi üniforma da olmayacak!
No Delmonico, em Nova Iorque, daqui a dois meses, com a OIívia no meus braços, e sem esta farda azul!
Şu anda kendimi, yüz adamın önünde, yepyeni bir üniforma ve siyah parlak çizmelerle at sürerken görebiliyorum.
Vejo-me no comando de 100 homens, com um uniforme cinza e botas pretas brilhando.
Bunca yılımı, bir beyaz üniforma, koca bir ay ve zencefil çiçekleriyle aceleye getirilmek için harcamadım.
Não cheguei aqui para casar com um homem fardado à luz da lua, com flores.
Askerler üniforma, bayanlar balo elbiseleriyle.
Soldados de uniforme, damas de vestido de gala.
Bir Apaçiyi üniforma içinde göreceğime kör olsaydım keşke.
Prefiro ser cego do que ver um Apache de uniforme.
O günlerde, her yerde daha fazla üniforma görüyordunuz.
Aonde quer que fôssemos, víamos cada vez mais e mais fardas.
Biliyor musun Wellman, bu üniforma benim için en önemli şey oldu, tabii Jean dışında.
Sabe, Wellman... esse uniforme é a única coisa realmente importante para mim. Além da Jean.
- Neden üniforma giymediğimi mi?
- Porque não ando fardado?
Siyah üniforma... beyaz nişanlı.
O uniforme preto... com as plumas brancas.
Sadece askerler üniforma giyer.
So os soldados é que usam farda.
Sizin gibi bir kadina sahip olmak için, insanin böyle süslü bir... üniforma giymesi gerekiyor herhalde.
Acho que é preciso usar uma farda tao bonita como esta... para se ter uma mulher como voce.
Çünkü bir asker, mavi bir üniforma giymekten baºka ºeyler de yapar.
Porque um soldado faz mais do que vestir uma farda azul.
Bir üniforma giymeye layik degilsin ve hiç olmayacaksin.
Nao está apto a usar uma farda, nem nunca estará.
Ve her ikisinin de bedelini bu üniforma ile ödedim.
E eu comprei e paguei ambos com este uniforme.
Ve üniforma içinde seyahat etmek göze çarpar.
Viajar de uniforme fá-lo notar.
Ayrılma emri iptal edildi, yerine çizme ve üniforma verildi.
Todas as licenças canceladas Voltar a ferrar todos os cavalos outra vez e algumas das ferraduras ainda não estão nem prontas
Ne yapıyorsun burada bu üniforma ile?
O que fazes aqui, vestido assim?
Artık biliyorsun, üniforma giyip nasıl yapıldığını öğrenince, birini öldürmek zor değil.
Ficou a saber que, para um militar treinado não é difícil matar.
- Bu nasıl bir üniforma?
- Que raio de uniforme é esse?
Üzerinizdekini çıkarın ve üniforma giyin.
Dispa-o e vista uma farda.
Nasıl bir üniforma bu üzerindeki?
Que nome dá a esse fato?
Ne güzel bir üniforma.
Que lindo uniforme.
Mavi bir üniforma beyaz adamı bir asker yapmaya yeter.
É preciso um casaco azul para fazer de um branco um soldado.
Biz hazırız. Bu üniforma ile mi gidiyoruz?
Os homens ja estao prontos, uniformizados.
Her zamanki üniforma ile mi?
Com os uniformes de sempre?
Sanırım üniforma işe yarayabilir.
Acho que o uniforme talvez seja útil.
Ve belki onlara birkaç yeni üniforma alırsınız.
E arranje-lhes uns uniformes lavados.
Sabunumuzu ve usturalarımızı aldı, duşları kapattı, bize ne üniforma ne de Kızılhaç paketi verdi ve bizi yarım tayına talim ettirdi.
Retirou-nos o sabão e as lâminas, cortou-nos a água dos chuveiros, não nos deu uniformes nem pacotes da Cruz Vermelha, e pôs-nos a meia-ração.
Ha, üniforma.
O meu uniforme.
Vay be, bu yeni üniforma sana çok yakışmış.
Sem dúvida que ficas muito elegante nesse novo uniforme.
Bize bak, üniforma giymiyoruz.
As ordens são para ir para a prefeitura.
Tarihi data aktaran bilgisayarı üniforma bölümüne getir.
Seleccione a secção de fardas no computador.
Sadece iki üniforma kullanacağız, Guillaume. Biliyorum, Madam Mathilde.
- Só vamos usar duas fardas.
Jean-François buradayken, üç üniforma istedin.
Quando tinha o Jean-François, pediu três fardas.
İşte mermi geçirmez üniforma.
Um uniforme pára-balas.
Tabi, sen üniforma giyiyorsun.
- E então?
Bu bir çeşit askeri üniforma mı?
É um uniforme de algum tipo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]