Üniversiteden traduction Portugais
455 traduction parallèle
İsteklerinin mantıksız olduğunu söyledim. O da üniversiteden yakışık almayan bir biçimde ayrıldı.
Eu disse-lhe que os pedidos dele eram irracionais, por isso ele deixou a universidade para trabalhar sem estorvo.
Bir sürü üniversiteden atıldım, hatırladınız mı?
- Não, Sr. Thatcher. Fui expulso de muitas universidades, lembra?
Sürüyle üniversiteden atıldı.
Ele foi expulso de muitas universidades.
Bronwyn ve Ivor'un nikahını yeni vaiz, Bay Gruffydd kıyacaktı. Cardiff'teki üniversiteden geliyordu.
A Bronwyn e o Ivor iam ser casados pelo novo pregador, o Sr. Gruffydd, que viera da universidade de Cardiff.
Örneğin, üniversiteden mezun olduğumda çıktığım Paris gezisiyle ilgili olanlar.
acerca da minha viagem de finalistas, a Paris.
Arkadaşlarımın çoğu üniversiteden mezun oldu bile.
A maioria dos meus amigos já terminou faculdade.
Dün üniversiteden geldiğimde, çok katı görünüyordun, yalnız gelmemem gerektiğini mi düşündün?
Ontem, quando cheguei da universidade, pôs uma expressão tão severa, e achou que eu não devia ter vindo sozinha.
Birlikte üniversiteden yürüyerek döneriz.
Depois, podemos voltar juntos da universidade.
Ne yazık ki üniversiteden Profesör Sanchez... bu temasımı fark etti.
Infelizmente, a minha abordagem foi vista... pelo Prof. Sanchez da universidade.
- Beyler, bu Bert Power, benim üniversiteden...
E este é o Bert Power, o meu... - Namorado no colégio.
O halde üniversiteden tamamen ayrılıyorsun.
Mas isso quer dizer que te vais afastar da universidade.
İşte üniversiteden ayrılma sözleşmeniz.
Tenho o seu contrato aqui.
Komik ama her seferinde sizlerin birbirinizi üniversiteden tanıdığınızı unutuyorum.
Sabe uma coisa? Estava a esquecer-me que vocês se conheceram na Faculdade, que foram amigos na Univ.
Sharpay'in babası birkaç vuruş yaptırdı ve üniversiteden arkadaşlarıyla yemeğe davet etti.
O pai da Sharpay deixou-me jogar alguns buracos e depois convidou-me para jantar com licenciados.
Onlar üniversiteden.
Essas pessoas são da Universidade.
Resimdeki iki adam Elliot Stevens'ın üniversiteden beri yakın arkadaşları... ve ona ihanet etmezler gibi görünüyor.
Os dois da imagem são amigos do Elliot Stevens desde a faculdade. E parece improvável que o traiam.
Aynı dosyada, bir duvara yazı yazdığım için üniversiteden atıldığımı da okumuşsundur.
Então no mesmo ficheiro consta que fui expulsa da universidade por... escrever numa parede.
Kardeşin uzaklaştırılmadan önce, üniversiteden.
Na universidade antes de ele ser deportado.
Duvarlara tırmanan kızgın pembe neonlar. Heyecanlı müzik. Ve kızlar, milyonlarca kız, çoğu üniversiteden.
Néon rosa-choque nas paredes... música viajante e milhões, milhões de universitárias.
Şunlara bakın! Bunlar resimlerimiz! Lise ve üniversiteden kalma.
São nossas fotos da secundaria e da universidade.
Siz üniversiteden daha önemlisiniz.
O senhor é mais importante que a faculdade.
O üniversiteden kabul mektubu geldiğini duydum.
Já sei que entraste na faculdade. A carta?
Ve bir zamanlar lisede maçta dört gol atan güçlü bir sporcu birçok üniversiteden teklif alan, hayatta bir şey almayı başarabilecek bir genç olan zavallı ayakkabıcı pes etmiş ve ölmüş.
E o humilde vendedor de sapatos que, em tempos, fora um grande atleta no liceu, e marcou 4 pontos num jogo e tinha muitas propostas de faculdades e podia ter sido alguém na vida... rendeu-se... e morreu.
Esasen kardeşimin üniversiteden arkadaşı. Arkadaşım sayılır ama.
Na verdade, a minha irmã fez a faculdade com ela... mas ela também é minha amiga.
Bu da benim üniversiteden ilk sevgilimdi.
Este foi o meu primeiro namorado na faculdade.
Sen hangi üniversiteden?
De que universidade és?
Sadece sordum. Çünkü büyük bir ihtimalle üniversiteden sonra Milli Lig'e giremezsin.
Só pergunto porque há uma forte possibilidade de não entrares na liga nacional depois da universidade.
Ben bu ortamı üniversiteden daha teşvik edici buluyorum.
O ambiente é mais estimulante aqui do que na universidade.
- Anne! Bu benim üniversiteden arkadaşım.
Esta é minha amiga da universidade.
Hafta sonu için üniversiteden, eve geldi.
Veio passar o fim-de-semana.
Bill 3 yıldan beri garson, üniversiteden sonra işe ihtiyacı vardı.
O Bill é criado há três anos, desde que acabou a universidade.
Biliyor musun, üniversiteden botanik hocasıyla hala görüşüyor.
O professor dele de botânica, na faculdade, ainda hoje se dá muito com ele.
Sadece 5 yıI futbol oynadıktan sonra üniversiteden mezun oldum.
Após somente cinco anos a jogar futebol, deram-me uma licenciatura.
Profesör önemli bir kitap yazıyor ve 1 yıl önce bir sekreter almayı gerekli buluyor, Bay Willoughby Smith, üniversiteden düzgün genç bir adam.
O Professor encontra-se a escrever uma obra teórica e viu-se na necessidade de, há cerca de um ano, contratar um secretário o Sr. Willoughby Smith, um jovem acabado de sair da universidade.
Bu aileler çocuklarının üniversiteden mezun olduğunu asla göremeyecekler.
Essas famílias nunca verão os filhos formarem-se na universidade.
Ben üniversiteden mezun olurken babam dans etti.
Quando me licenciei, o meu pai dançou.
- Evvet, üniversiteden beri.
- Desde a universidade.
Liseden yada, üniversiteden mezun olana kadar mı?
Até tirar um curso na escola secundária, curso superior?
Üstelik çok güzel kokuyor ve birinci sınıf bir üniversiteden mezun.
Seja como for, cheira bem, e estudou numa das melhores universidades.
En iyi atletlerimiz bu durumda, üniversiteden sonra yan gelip yatıyor ve Olimpiyatlara kadar unutuluyorlar.
Não temos acompanhamento médico nem instalações para treinar. Após a Universidade, os nossos melhores atletas amadores são esquecidos até aos Jogos Olímpicos.
Tamam, üniversiteden sonra bir reklamcılık ajansında çalışıyormuşuz.
Nós trabalhamos para uma agência de publicidade depois da faculdade.
Şimdiden üniversiteden ders almaya başlamıştı.
Até tinha disciplinas na faculdade.
İlk defa evlendiğimde onunla üniversiteden beri tanışıyordum.
Da primeira vez que eu me casei nós tínhamos estado juntos desde o liceu.
Ve üniversiteden döndükten sonra, şehrimizdeki erkekleri kendine layık bulmadığını açıkça belli etmişti.
"Desde que voltara da Universidade tornara bem claro que estava... " que estava... que estava muito acima de nós. "
Nina, üniversiteden arkadaşları ziyaret ettiğimi söyledi mi?
A Nina disse-vos que fui visitar uns amigos e bebi demais?
Beni üniversiteden hatırlar mısın bilmiyorum.
Meu Deus! Sim! Falámos sobre o que as mulheres...
İyi bir üniversiteden mezun olmuş her kişi gibi, konu açılmasa dahi üniversitesini doğrudan dile getiriyor.
Como a maioria dos licenciados conceituados ele fala da sua "alma mater" sem... que lhe seja perguntado nada.
Dr. Ikuma üniversiteden kovulunca ortadan kayboldu.
Dr. Ikuma desapareceu depois da universidade o ter despdedido.
Kızkardeşimin üniversiteden getirdiği arkadaşını biliyorsun?
Tu sabes aquela amiga que a minha irmã trouxe da faculdade?
Bu adamı üniversiteden beri tanırım.
Conheço este tipo desde a faculdade.
Hayır, o da bu üniversiteden. - Sahi mi?
Mal posso esperar por vos ver no campus.