Ünüm traduction Portugais
94 traduction parallèle
Biz ilerlerken, ünüm benden önce yayıldı. Mısırlıların bilmediği uzak diyarlara kadar.. artık ünlü bir doktordum.
Conforme nos mudávamos, a minha fama seguia-nos, para terras distantes, onde nunca tinham visto um egípcio antes, nem um médico preparado.
Böyle bir ünüm olsun istemezdim.
Agora, ele saberá quem foi o sujeito que o trouxe preso.
Benim ünüm hataya izin vermez.
A minha reputação não permite erros.
Sana bir şey ifade etmeyebilir, ama bu kasabada bir ünüm var...
Não significa nada para ti, mas eu tenho uma reputação nesta cidade...
Bir ünüm var benim.
Tenho de pensar na reputação.
Burada ünüm var.
Tenho uma certa reputação.
Dikkate değer bir ünüm var.
Não se preocupe, tenho de pensar na minha reputação.
Bu iyi g.ünüm bile değil.
Apanhaste-me num dia mau.
Benim düşünmem gereken bir ünüm var.
Tenho a minha reputação a defender.
Belki biliyorsunuzdur, çok kötü bir ünüm var.
Tenho uma terrível reputação, como deveis saber.
Kötü bir ünüm var!
É como se fazem reputações.
Benim öz-saygım ve ünüm tehlikede, bu tek çıkar yol.
A minha dignidade e reputação estão em jogo. É a única maneira.
Sadece ünüm içindi.
It era..... só meu rep. Y'saiba?
Bu serseriler yüzünden ünüm lekelendi. Umut ediyorum ki keşişlere yardım edersiniz.
Arruinaram a nossa reputação.
Benim bir ünüm mü var?
Eu tenho uma reputação?
Bay White, çalıştırmak zorunda olduğunuz bir gazeteniz olduğunu biliyorum ama benim de korumam gereken bir ünüm var.
Sei que tem um jornal para gerir, mas tenho uma reputação a manter.
Gençliğim, enerjim, ünüm... ölçülemeyecek zenginliğim vardı.
Tinha juventude, vigor, fama uma riqueza incalculável.
Düşündüğünün aksine tüccarlar arasında ünüm benden önde gidiyor.
Tudo isso sem impostos, certo?
Ama sürdürmem gereken bir ünüm var.
Desculpe, Hércules.
Tanrım, Horatio, anlasana ne berbat bir ünüm kalır dünyada benim her şeyi anlatacak kimse olmasa geride.
Bom Horácio, que nome magoado. Terei de deixar segredos ao partir.
Korumam gereken bir ünüm var.
Tenho que manter a minha reputação.
Evet. Bir ünüm vardır.
Sim, eu tenho essa reputação.
Benim bir ünüm var!
A minha reputação...
Bu konuda şehir çapında bir ünüm var.
- Claro. Fui campeão de atletismo.
Gördüğünüz gibi, şundan dolayı... Onu gösterişsiz tutmayı denesem de, şu şekilde bir ünüm var....
É assim... apesar de tentar ficar calado, tenho uma reputação...
- Huh? Hırsızların Kralı olan ünüm tekrar eski haline gelmeyecek... eğer sen şu chakramını etrafta fırlatır ve insanları kılıçlarla dürtersen.
A minha reputação como Rei dos Ladrões não será restaurada... se andares por aí a atirar o chakram e a picar pessoas com espadas.
Yer yüzündeki en zengin adamlara ve kadınlara satış yapıyorum... bu yüzden beni affedin ama eğer benim ünüm sadece en iyi malzemeleri pazarladığımdan ötürüyse, bir hırsızın sözüyle risk almak çok fazla olur.
Não confia em mim? Vendo aos homens e mulheres mais ricos da Terra, por isso desculpa se a minha reputação para lidar apenas com materiais de qualidade... tenha demasiado valor para arriscar pela promessa de um ladrão.
Powers adım, Powers ünüm.
Sou Powers de nome e poderoso de reputação.
Shagwell adım shag-very-well ünüm.
NaKama de nome e Excelente na Cama de reputação.
Sorun ünüm mü?
Por causa da minha reputação?
Nerede şan ve ünüm?
HOSPITAL DE SPRINGFIELD Onde está o meu prestígio?
Eğer T-shirt'ünüm üzerindeki yazıyı tahmin edeceksen "Bu seni ilgilendirmez" yazıyor.
Agora se adivinhar o meu peso recebe uma t-shirt a dizer, "Não tens nada a ver com isso".
İyi ki böyle bir ünüm varmış.
É bom ter uma reputação.
Sosyeteye girdikten sonra öyle görünüyor ki benim ünüm sosyal bir güvensizlik halini aldı.
Mal se viu na sociedade achou que a minha reputação tinha passado a comprometê-la.
Korumam gereken bir ünüm var.
Tenho uma reputação a proteger.
Böyle bir ünüm var.
A modos que tenho esse vício.
Bazen ünüm benden önce geliyor.
A minha reputação persegue-me.
Tamam, bak, o lanet makaleyi okudum, fakat kimseye söyleme çünkü okuduğum duyulursa, ünüm cehenneme gider.
Pronto, olha, eu li o maldito artigo mas não digas a ninguém... porque se chega aos ouvidos do pessoal a minha reputação... vai para o diabo.
Korumam gereken bir ünüm var.
O que eu sei é que tenho uma reputação para proteger.
- Korumam gereken bir ünüm var.
- Tenho uma reputação a manter.
Bizi buraya davet ettiren o ünüm.
Minha reputação nos trouxe aqui.
Benim bir ünüm var.
Eu tenho uma reputação.
Sanırım yukarıda tutmam gereken bir ünüm olduğunu düşündüm ve beni daha az düşünürsün sandım.
Acho que pensei que tinha de manter uma reputação e que não me ligasses tanto. - Não.
Biliyorsun Smallville'deki ünüm benim için önemli değil ama seninki bu senin geçim kaynağın şerif.
Sabe a minha reputação em Smallville não me interessa minimamente mas a sua é o sangue que lhe corre nas veias, xerife.
Takım elbiseli biriyle gezdiğim için bütün ünüm mahvolacak.
Isto vai arruinar a minha reputação ser visto com um tipo de fato.
Mükemmel bir ünüm var.
Nunca fui apanhado.
Kesinlikle vermez. İşçi partisindeki ünüm tek başına gösteriyor.
A minha experiência nessa área fala por si.
Evet, ünüm beni aşıyor.
Minha fama me precede!
Dinle, bazen ünüm beni aşıyor. Ama senin hiç ünün yok.
Minha reputação geralmente me precede e você não tem nenhuma.
Karım... ünüm... hatta Jennifer.
A minha esposa... a minha reputação... até a Jennifer.
Böyle bir ünüm olmadığını biliyorum, ama öyleyim.
Sei que não tenho tal reputação, mas sou.