Ürünler traduction Portugais
434 traduction parallèle
Uzak doğu bölgelerindeki ürünler de dahil mi?
Inclui produtos das províncias de leste?
"Kutsal av alanları, verimli ürünler için pulluklarla ezilmeyecek."
Porque o sagrados terrenos da caça. Não foram ainda entregues ao homem branco.
Açıkçası hanımefendi, bu fiyata bulabileceğimiz ürünler gerçekten sınırlı.
Francamente, minha senhora, por esse preço, a variedade de artigos é um pouco limitada.
Kum bazı ürünler için mükemmel olmalı.
Talvez haja cultivo especiais... que cresçam na areia.
Zamandan tasarruf etmek için denenmiş ürünler olmasını istedim.
De forma a poupar tempo, eu queria um produto já provado.
Plastik ürünler nasıl?
Então e os plásticos?
Bu noktada, sizin açık yüreklilikle bu ürünler hakkındaki görüşünüzü alayım.
Neste ponto, peço-lhe agora que formule uma avaliação sobre estes produtos... É horrível!
World Enterprises'tan birçok iyi ve değerli ürünler geliyor.
Tantos produtos bons e úteis da World Entreprises.
Yüksek kazançlı ürünler geliştirmek için hastalıklara dirençli tahıllar yetiştirmeliyiz.
Temos de desenvolver novas espécies de cereais resistentes e produtivos.
Bu ilk kimyasal ürünler okyanuslarda daha kompleks yapılar meydana getirmek üzere çözünerek, bir çeşit organik bir çorba oluşturdular.
Os produtos desta química primitiva, dissolviam-se nos oceanos, formando uma espécie de caldo orgânico, de complexidade cada vez maior.
Sana hemen daha iyi ürünler gönderiyorum.
Fazemos assim. Mando-te por correio expresso umas coisas boas.
Şimdi, ürünler nelerdir?
De que género de mercadorias?
Sonra, başka ürünler de var...
Mas há outras mercadorias, como sumo de laranja congelado.
Bir markette çalışırdım, ya da çeşitli ürünler satan... bir pazarlamacı olurdum.
Acho que trabalharia nalguma loja... ou por conta própria, vendendo... algum tipo de produto, tás a ver.
Ama bizim için en değerli ürünler, hala yok.
Mas não possui outros artigos que são valiosos para nós.
- Kozmetik ürünler satarak mı?
Ao vender cosméticos?
- Willie bu ürünler kendi kendilerini satıyorlar.
Willie, estes produtos vendem-se por eles.
- Willie sen bize satmak zorunda değilsin, ürünler kendi kendilerini satıyorlar.
Querido, você não precisa de vendê-los, eles vendem-se por eles próprios.
- Bayanlar, Alf'in size bu ürünler hakkında ne dediğini bilmiyorum ama...
Escutem minhas senhoras eu não sei o que é que o Alf disse sobre estes cosméticos...
Kırmızı bölge sadece magnesium ve silikarbür... geri dönüştürülebilir ürünler içindir.
A zona vermelha é para as coisas recicláveis feitas de magnésio e silocarbono.
- Biz bu tarz ürünler satmıyoruz.
- Não vendemos objectos estranhos.
Elledikleri yan ürünler çok aşındırıcıdır.
Como sabe, é um produto altamente corrosivo.
Geçen hafta, British Council'in Moskova'daki sesli ürünler....... fuarını ziyaret etmiş.
Ela visitou a Feira de Áudio do British Council, em Moscovo, - há, precisamente, uma semana.
Sesli ürünler mi?
- Feira de Áudio?
Pahalı ürünler, müşteriyle ilişki.
Itens caros, relações com clientes.
Hepimizin güvendiği ve yıllardır kendini kanıtlamış ürünler.
Tenho também uma selecção completa das suas antigas preferências, aqueles produtos testados de que todas dependemos com o passar dos anos.
Daha önceden sadece hayal edebildiğiniz ürünler
Produtos que antes você só poderia imaginar.
- Merhaba Bay Silvio. Oh, Antonietta! Bana yeni ürünler için modellik yapabilir misin?
Desculpa, Antonietta chegaram alguns artigos novos.
Artık kâr etmek önemli. Kanıtlanmış ürünler, peşin satışlar önemli.
O que interessa agora é o nome e a garantia de vendas.
Elektronik ürünler magazasi.
"Ninguém bate o WIZ" Loja de eletrónica, grossista.
Lateks satışı ve lateks ile ilgili ürünler.
Para a venda de látex e de produtos relacionados com o látex.
- Üstelik yan ürünler de... - Donald.
E há os artigos para venda...
Yalnız en modern donanımın kullanıldığı DEF'in... son derece yetenekli ve tecrübeli... zanaatçı ve ustalardan oluşan personeli... eşsiz bir kaliteye sahip ürünler yaratmakta... ve bana mutlak bir güven ve gururla... rakiplerimin hiçbir alanda erişemeyeceği bir... komple sahra ve mutfak eşyaları portföyü sunma imkânı sağlamaktadır.
Utilizando o mais moderno equipamento... pessoal DEF altamente qualificado e experiente... artesãos e operários... conseguem um produto de qualidade sem paralelo... que me permite oferecer, com absoluta confiança e orgulho... uma linha completa de trens de cozinha e de campanha... absolutamente sem competição.
Farklı yerlerde farklı ürünler oluyor.
Lugares diferentes têm coisas diferentes.
- Ve diğer ürünler?
- E inclui todos os produtos?
Eskiden hayaliyle yaşadığınız ürünler.
Produtos que dantes só podia imaginar.
Bu şirketi, önemli ürünler yarattığı için satın alıyoruz.
Queremos comprar esta empresa porque cria coisas.
Elektronik ürünler. Tayland'dan Rusya'ya.
Equipamento tailandês para a Rússia.
Bence "Goodfellas", "The Roaring Twenties" ve "Scarface" gibi olağanüstü ürünler veren bu gelenekten doğdu.
Foi a inspiração para um dos meus filmes de escola, It's Not Just You Murray.
Yani Brooklyn Puro Şirketi, sağlıklı ürünler dükkanı mı olacak?
A Companhia de Tabaco de Brooklyn vai se converter numa loja de comida dietética?
Tick, umudunu kırmak istemem... ama bu tür ürünler almıyorum. Bunu sen de biliyorsun.
Não quero ser desmancha-prazeres, mas isto não é mercadoria para mim.
Gelecek yıl bu zamanlar, boton, moreka ve salam otu üretiyor olacağız. Hepsi de ihracat için değerli ürünler.
Por esta altura no próximo ano, podemos estar a produzir boton, moreka e saiam grass, tudo mercadorias com valor de exportação.
Bu kelime mallar demek, ürünler.
Esta palavra, significa bens, mercadorias.
Üzgünüm, sadece ilk ürünler ücretsizdi.
Sinto muito, só a primeira amostra é gratuita.
Telefon üzerinden, kimsenin almak istemediği ürünler satıyordu.
A vender produtos que ninguém quer, pelo telefone.
- Endüstriyel ürünler. Kimyasallar.
- Produtos industriais, químicos.
Şu acayip ucuz fiyatlara bak, hem de markalı ürünler.
Olhem estes preços tão baixos em electrodomésticos de marca.
Ne zaman ve ne kadar yanmış ürünler?
A que horas e quão esfoladas?
Şarkıyı bulana kadar bekleyin. Ondan sonra şarkı, imaj, ticari ürünler de bulursun. Bilirsiniz.
Vamos ter a música-tema, as imagens, o merchandising, é só o começo.
Çorap ve onunla ilgili ürünler.
- Pois. Gosto dessa.
" Bahçeden taze ürünler...
" Coisas boas do jardim