Üzülecek bir şey yok traduction Portugais
19 traduction parallèle
Bunda üzülecek bir şey yok Katie, tatlım.
Não há porque entristecer-se, Katie.
Hadi tatlım, bunda üzülecek bir şey yok.
Querida, não há porque chorar.
Saçmalama. Bunda üzülecek bir şey yok.
Ora, nao tem do que se desculpar.
Bunda üzülecek bir şey yok canım.
Isso não é motivo para ficares triste, querido.
Bu o parfüm. Bakın kızlar, gerçekten üzülecek bir şey yok.
Oiçam miúdas, não há razão para se aborrecerem.
- Bunda üzülecek bir şey yok.
- Não há vergonha nisso.
- Bunda üzülecek bir şey yok.
- Não tem de pedir desculpa.
Ölümde üzülecek bir şey yok.
A morte não é triste.
Sakin, üzülecek bir şey yok.
Relaxa, não tens com o que te preocupar.
Bence çok da üzülecek bir şey yok.
Tudo... bem.
Bunda üzülecek bir şey yok.
Não há nada para lamentar.
Ama üzülecek bir şey yok
Griffin vai deixar o poço amanhã com Terra.
- Hayır, üzülecek bir şey yok.
- Não tens que pedir desculpa.
Ama seni temin ederim ki üzülecek bir şey yok.
mas asseguro-te que não há nada para te preocupares.
Üzülme çünkü henüz ortada üzülecek bir şey yok.
Não lamentes, ainda não há porquê.
Bak üzülecek bir şey yok.
Shanti.
Bir yil önce bitti. Ama üzülecek bir sey yok.
Acabou há um ano atrás, e não há nada para lamentar.
Bak, daha önce de söylediğim gibi, bunda üzülecek fazla bir şey yok.
Ouça, apesar do que eu estava a dizer, não é algo por que se deva preocupar muito.
O zaman üzülecek bir şey yok değil mi?
- Sim.