Üçünüz traduction Portugais
521 traduction parallèle
Eminim ki üçünüz batıdaki hayatınızda çok mutlu olacaksınız.
Estou certo de que os três serão muito felizes onde o Oeste começa.
Bu büyüklükte bir odada sadece üçünüz mü kalıyorsunuz?
Só três pessoas num quarto deste tamanho?
Siz üçünüz kahvaltıyı hazırlayın.
Muito bem, façam as três um pequeno-almoço.
Bana sorarsanız, üçünüz de değerinizin iki katını alıyorsunuz.
Mas se me perguntarem, vocês três recebem o dobro do que valem.
Dışarı çıktı. Eminim üçünüz papağanı yakalayabilirsiniz.
Não conseguem apanhar um papagaio?
Üç küçücük odada, siz üçünüz ve minicik bir bebek.
Vocês três e um bebé numa casa de três quartos.
Siz üçünüz çok iyi birer istisnasınız.
Vocês os três säo três belas excepçöes.
Siz üçünüz bizimle geleceksiniz.
Vocês três virão connosco naquela carroça.
Siz üçünüz olduğunuz yerde kalın.
Não se movam, vocês os três.
Unutmayın, hala benim yasal sorumluluğum altındasınız, üçünüz de.
Vocês três ainda estão sob a minha jurisdição!
O harika yatta yalnız üçünüz olacaksınız.
Só os três naquele barco enorme.
Siz üçünüz birkaç gün daha burada bekleyip sonra dönün.
Vocês os três esperem aqui mais dois dias, depois voltem.
- Sadece siz üçünüz mü?
- Todos os três?
Seni kıskandım üçünüz de kaplıcalara mı gidiyorsunuz?
Eu invejo-te... Vocês três vão para os banhos quentes?
Siz üçünüz, üniformalarınızı çıkartın, çabuk olun.
Voces tres, tirem os uniformes, depressa.
Siz üçünüz benimle gelin.
Voces tres venham comigo.
- Ama yalnızca üçünüz varsınız.
- Mas vocês são só três.
Ey Tanrım, evlatlarım üçünüz birden kral olamazsınız ki.
Não podeis os três ser rei!
Tamam, üçünüz. Hemen donun.
OK, vocês os três, parados como uma pedra.
Siz üçünüz, inin oradan, yoksa ben geliyorum yanınıza.
Vocês os três, desçam, antes que eu vá aí e os faça descer.
Siz üçünüz, devam edin.
Vocês os três, continuem.
Umarım üçünüz kararsız olmaz...
Espero que vocês os três não estejam indecisos...
Demek üçünüz de splanç diyorsunuz?
Então, pensam os três sinãvez?
Şimdi siz üçünüz aranızda konuşmak istersiniz. Ben de güneş batmadan bahçede biraz yürüyüş yapayım.
Agora vão querer falar, vocês os três, e eu vou dar um passeio no jardim antes do sol se pôr.
- Siz üçünüz iyi misiniz?
- Vocês os três estão bem?
Hayatta istediğim her şeyi satın aldım, üçünüz dahil.
Comprei tudo o que desejava na vida. Incluindo vocês três.
Hey, oradaki üçünüz!
Ei, vocês os três aí em baixo!
Biz yağmayla dikkat çekerken..... siz üçünüz İngiliz Büyük Elçisi'ni kaçıracaksınız.
Enquanto fazemos um ataque como distracção, vocês três irão raptar o embaixador inglês.
Siz üçünüz şu bayırın ardına gidin.
Vocês três, vão para trás daquela rampa.
Siz üçünüz buraya.
Vocês os três ali para dentro.
Eğer üçünüz yalnız, korunmasız bir kıza oyun oynamayı planlıyorsanız...
Se os três estão a pregar uma partida numa miúda indefesa e solitária...
Siz üçünüz otostop yapın.
Vocês podem ir à boleia.
Siz üçünüz o odaya geri dönün!
Vocês três, outra vez lá para dentro!
ve sonra üçünüz derhal dezenfekte olun.
Depressa coloquem-no na câmara de descompressão e depois vocês os três vão para a descontaminação imediatamente.
şimdi siz üçünüz toz olun.
Agora... vocês os três... vão embora.
Siz üçünüz insansınız. Ben Cylonum.
Você três são humanos Eu sou Cylon
- Siz üçünüz okulda birlikteydiniz...
- Vocês os três estudaram juntos, não é verdade?
Eğer Marinaro ve Mayo'yu ikna edebilirsen, belki sonra üçünüz birlikte, Levy'i de ikna edebilirsiniz.
Se convencer o Marinaro e o Mayo, talvez os três consigam convencer o Levy a falar.
Siz üçünüz bu geziye iki mil daha eklediniz... herkes için.
Acrescentaram mais 3 kms à corrida... para todos!
İşte, bu üçünüz için.
Tomem. É para os três.
İlk olarak,... siz üçünüz Güney Afrika'da karşılaştınız.
Em primeiro lugar, vocês os três vieram juntos da Africa do Sul...
Eminim siz üçünüz kimyasal sorgulamanın yeterince yararlarını göreceksiniz.
Tenho a certeza que vocês os três vão beneficiar muito com um interrogatório químico.
Siz üçünüz, öldürün onları!
Vocês os três, matem-no!
Pekâlâ, siz üçünüz arkada Badula ve rahmetli kardeşiyle... gideceksiniz.
Muito bem, vocês os três vão atrás com o Badula... e o seu falecido irmão.
Hele siz üçünüz etraftayken, hiç.
Com vocês as três por perto, näo é.
Belki üçünüz benim gücümü geçebilirsiniz.
Os três juntos podiam ter-me derrotado... apenas com a perda de um.
- Üzgünüm millet, fakat üçünüz için sadece iki adet kekim kaldı.
Desculpem todos, mas já só tenho dois queques e vocês são três.
Sizden onlara yardım etmenizi istiyorum. Siz üçünüz, oraya gidin ve herkesi dışarı çıkarın.
Tu, o que fazes aqui?
Demek üçünüz, huh.
- Somos três.
Ölürse, bebekle beraber üçünüz iş çevirirsiniz.
Tirem-no daqui!
Ama siz üçünüz şanslı olacaksiniz. Ne komik.
Tem piada.