English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ş ] / Şem

Şem traduction Portugais

161,680 traduction parallèle
Bensiz mutlu olacağını düşünmemiştim.
Eu nunca imaginei que ele estivesse, tipo, feliz sem mim.
İstediğin kadar bekleyebiliriz.
Sem pressa.
Acele etme.
Tudo bem. Sem pressa.
" Benim hikayem bir nakış... Birçok başlangıcı var ve sonu yok.
" A minha história é um bordado como muitos começos e sem fim.
O numara olmadan davayla ilgili hiçbir şey bulamıyorum.
Não posso aceder a nada sem esse número.
Bu iş çok yanlış sonlanmış olur.
Demissão sem justa causa.
Yoksa eve gidince sürekli merak edeceğim.
Não queria ir para casa sem saber, percebe?
Size bir tavsiyede bulunacağım Dr. Karev. Avukatınız burada olmadan konuşmanız pek akıllıca olmaz.
Devo aconselhá-lo, Dr. Karev, falar sem a sua advogada não é...
Tomografiye göre taş yok ama duvar kalınlaşması var.
TC sem pedras, mas com espessamento da parede.
Hayati değerleri, tansiyon 90 / 60, kalp hızı 120. Olay yerinde bilinci açık değildi.
Pressão 90 / 60, taquicardia a 120, sem resposta no local.
Richard'ı hiçbir neden olmadan dışlıyorsun.
Está a remover o Richard sem razão alguma.
- Bensiz tanıştı.
Ela conheceu-te sem mim.
İhtiyacın olamayan bir estetik ameliyat yaptırmak için habersiz çıkageliyorsun.
Apareces aqui sem avisar para uma cirurgia plástica de que não precisas.
Meredith'le ben gelmeden konuştun.
- Falaste com a Meredith sem mim. Com o Richard.
Öylece gelip bana sormadan bir şeyleri değiştiremezsin.
Não podes chegar e mudar tudo sem me perguntar.
Arkasında bıraktıklarını ve incittiklerini düşünmeden sabun yapmak için Hawaii'ye taşınan kim?
Quem se mudou para o Havai para fazer sabão sem pensar em quem abandonava ou magoava.
Fakat hiçbir şey söylemeden davetsiz misafir gibi gelmesine ne demeli?
Mas vir cá sem avisar?
Bunu yaptığına ben de inanamıyorum.
- Sem ofensa. - Não consigo acreditar - que ela faria isto.
Bütün ameliyatı yardım almadan yapmana izin verecek mi gerçekten?
Ela vai mesmo deixar-te operar sem ajuda nenhuma?
El tutma, destek tekerleği, emniyet kemeri, tampon olmadan.
Sem segurar as mãos, sem rodinhas, sem cinto de segurança, sem protecções.
Kanama yok.
Sem hemorragia.
Hemostaz sağlandı ve hasta komplikasyon yaşanmadan ameliyattan çıktı.
Hemostase foi estabelecida, paciente foi para pós-operatório sem complicações.
Bütün ameliyatı yardım almadan yapmasına izin verecek mi gerçekten?
- Ela vai deixar-te operar - sem ajuda?
Hayır, yardım falan yok.
- Posso ajudar? - Não, sem ajuda.
- Bilmem.
- Sem ajuda.
Bensiz bir sürü şey yapmana izin verdim.
- Deixo-te fazer muita coisa sem mim.
Kimliği belirsiz. Üstünden kimlik çıkmadı. Zaman ve mekan konusunda kafası karışık.
Desconhecida, sem identidade, está confusa e desorientada no tempo e espaço.
Evsizlerle ilgilenme konusunda neden daha iyi olamıyoruz?
Por que não somos melhores nos cuidados com os sem-abrigo?
- Kural kitabi da yok o zaman.
- Sem regras.
Çocuğa vermezsek hiç şansı kalmaz.
Se o fecharmos sem rim, está lixado.
Hiç şüphesiz çocuğa verilmeli.
Sem dúvidas. Dêem-no ao miúdo.
Gideli birkaç hafta olmuştu. Aramaları birden kesildi.
Ficámos duas semanas sem notícias dela.
Asistanlar böbreği sorunsuz almış gibi görünüyor.
Parece que os residentes estão a ir bem, sem problemas.
Dünya Sağlık Enstitüsü'nü saymadık bile.
Sem falar na iniciativa de saúde mundial.
Sol bacağı yer yer soyulmuş.
Perna esquerda quase sem pele.
Sorunsuz girdim ve çıktım.
Entrei, saí. Sem problema.
Hazır olduğunda. Seni yargılamıyorum.
Quando estiveres pronta, sem julgamentos.
Yaşasın! Bensiz Hamilton'a mı gideceksin?
Vais ver o Hamilton sem mim?
- Başında kask yokmuş.
- Sem capacete.
- Diş ipi. Diş ipi olmadan uyuyamam.
Não consigo dormir sem isso.
Önemli değil.
Sem problemas.
Asistanlar dipsiz bir soru kuyusu gibiler.
Os residentes são poços sem fundo cheios de perguntas.
Bana söylemeden mi?
- Sem me dizer?
Ailesinin iznini almadan mı?
Sem o consentimento dos pais?
Artık iğneleyici sözler, espriler yok.
- Não, não. Sem brincadeiras. Sem sarcasmo.
Araya giren geçmiş yoktu.
Sem passado entre nós. Pois não.
Sorun değil çocuk.
Sem problema, miúda.
- Hayır ve bu motor çalışmazsa donmayacak da, kanaması durmayacak!
- Não. E sem o motor, não vai conseguir, vai sagrar até morrer.
- Hortum olmadan olmaz, yapamam!
- Não sem uma mangueira!
- Bakın, kendisi soyunmadan tüm eğlenceyi görmek isteyen sapıklardan her türlü yalanı duydum ben.
- Já ouvi cada história de pervertidos a querer dar uma espreitadela sem tirarem as roupas.
Zehir olmadan 25 dereceye gelmesine izin veremezdik şimdi de o kaplıca dumanı olmadan 36 olmasına izin veremeyiz.
Não podias deixá-lo chegar a 25 graus sem o veneno e agora não podemos deixá-lo chegar aos 36 sem o enxofre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]