English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ş ] / Şırınga

Şırınga traduction Portugais

447 traduction parallèle
Bir şırınga bulun.
Traga-me uma agulha hipodérmica.
- Şırınga, lütfen.
- Seringa, por favor.
Bunlar damara şırınga edilir.
É injectado directamente na veia.
Operasyondan sonra toplardamar sistemi yoluyla döneceğiz enseye doğru ulaşıp, tam burada dışarıya çıkarılacağız. Şırınga yardımıyla.
Após a operação, retornaremos pelo sistema venoso até alcançarmos a base do pescoço, onde seremos removidos, exatamente aqui.
- Şırınga işlemine hazır olun.
- Fiquem prontos para injeção.
- Şırınga.
- Uma hipo.
Şırınga kazasının tekrar olmamasını sağlayalım.
Evitar o acidente da hipo.
Herkese şırınga edildi ama Jarvis ve sen?
Todos receberam a dose, excepto você e o Jarvis?
Doktor. Kendine şırınga yap.
Tome uma dose, Doutor.
Richter'in sağ tarafında içinde şırınga ve dosya olan bir tepsi var, Anna.
Anna, do lado direito de Richter está uma agulha hipodérmica e umas notas.
Yanına bir şırınga ve David için de biraz antibiyotik almanı istiyorum.
Quero que pegues numa seringa e em antibiótico para o David.
Hemşire, daha çok şırınga gerekiyor!
Precisamos de mais agulhas! Estes homens precisam de injecções!
Şırınga fışkırtmaları!
Seus idiotas!
Hiç damarına şırınga yapmış mıydın?
Já injetou alguma vez?
Sanırım ona 20 cc zehir şırınga edebilirim.
Penso poder injectar-lhe 20cc de nitrato de estricnina.
Sodyum Pentothal'le ikna edeceğim, şırınga ve serum verin.
Vou induzir com sódio Pentothal, por uma intravenosa.
- Şırınga ampulü.
- Na lapela.
Şimdi, Şırınga iğnenizi alıp, Doktor her neredeyse onu bulup bana getireceksiniz!
Tome suas seringas, doutor, e seu conteudo, e saia daqui!
Annesinden gelen yaz bakım paketini aldı. İçinde tek taraflı şırınga torbası gizli.
Ele recebeu o pacote habitual da mãe, mas o sacana escondeu-o.
Annemin eski şırınga çantasına baktığımı düşünmüştüm, ama o Ohio'da.
Achava que era para o saco de água da mamã, mas esse está em Ohio.
O şırınga bize lazım.
Precisamos daquela seringa.
Bahse girerim koluna bir milyon dolarlık mal şırınga etmiştir.
Aposto como chutou um milhão de dólares na veia.
Bir şırınga çıkardı ve plastik torbanın içindekileri kadına enjekte etti... bardağı barın üzerine bıraktı... kapıları ve pencereleri açık bıraktı... ve evine gitti.
Com uma seringa, injecta o conteúdo do saco de plástico, deixa o copo no bar, abre a porta e as janelas, e vai para casa.
Bir şişe insülin, şırınga ve iğne.
Um frasco de insulina, uma seringa e agulhas.
İğne, şırınga, beyaz toz güzel çeşit haplar, Demerol...
Agulhas, seringas, pó branco, uma selecção de comprimidos, Demerol...
Mutfakta, bizim insülin ve şırınga takımımız.
Na cozinha, a nossa equipa "insulina-na-agulha".
Beş tana şırınga hazırlaması için bir doktor bulun.
Arranja um médico para preparar cinco agulhas.
İlk kanıtımız kabuk bağlamış şırınga.
A primeira questão é a agulha incrustada.
- İlk olarak, kabuk bağlayan şırınga.
- Primeiro, a agulha incrustada.
Olay yerinde şırınga bulduk mu?
Encontraram as seringas na cena do crime?
- Şırınga iyi olmuş ama.
- A seringa até está bem.
Bu şırınga iki hafta önce Lamar Ortaokulu'nun bahçesinde bulundu.
Este seringa surgiu há 2 semanas no pátio de um ginásio.
Yatağımda bir şırınga buldum.
Encontrei uma seringa na minha cama.
Boş bir şırınga ile yönetiyorsun.
Está no comando com uma seringa vazia?
Şırınga.
Seringa.
Ön koltuğun altında bir şırınga bulunmuş.
Uma seringa de plástico foi encontrada junto ao banco da frente.
Ve arabanın arkasındaki şu şırınga.
E a seringa de plástico no carro?
Okulda ilk günün mü, şırınga?
- É o teu primeiro dia aqui, aio?
Ama Mickey'yle şırınga paylaşırken hiç umursamıyorsun.
Nem pensas duas vezes quando partilhas coisas com o Mickey.
Burada şırınga yok ufaklık.
Não temos aqui agulhas nenhumas, miúda.
Şırınga falan.
agulhas e outras coisas.
Şırınga olması gerekiyor mu?
Não é suposto termos agulhas, pois não?
Burada şırınga var da. Acaba standart mı diye soracaktım.
Nós temos agulhas aqui, e eu estava a pensar se elas vêm com o quarto ou não.
Burada şırınga falan yok.
Não temos aqui agulhas nenhumas, miúda.
- 14 çaplı bir şırınga...
- Uma agulha de 14...
On altı ölçülük şırınga.
Agulha de 1 6.
- Yeni bir kateter uçlu şırınga. - İşte.
- Preciso de outra seringa.
"uygulayarak, şırınga ederek ya da vücut içinde gelişme suretiyle bedene zarar veren bir zehir."
"... absorção,... " "... aplicação,... " "... injeção,... "
Ama varsa bir şırınga morfin alırım.
Não.
- Şırınga bile gerekmiyor, adamım.
Quero mais.
Birbirimizi tanımıyoruz, ama sizin odada şırınga var mı?
Olá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]