English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ A ] / Acıktın mı

Acıktın mı traduction Russe

337 traduction parallèle
Acıktın mı Dicky?
Дики, ты голоден?
Acıktın mı?
Ты голодный?
Acıktın mı? !
Что вы будете есть?
Hey Roger, acıktın mı?
Привет, Роджер, я могу поесть?
Acıktın mı?
Ты голодна?
Acıktın mı? Ne oldu? Neden ağlıyorsun?
Ты можешь сказать своей Лизетте, почему ты плачешь?
Acıktın mı?
Ты голоден?
- Acıktın mı?
- Ты голодна?
Acıktın mı?
Ты хочешь есть?
Çorba ve ana yemek, acıktın mı?
Суп и вареники.
Gel, Jerry. Acıktın mı?
Ты голоден?
- Birden acıktın mı yani?
Внезапно вы проголодались?
Acıktın mı?
Есть хочешь?
Acıktın mı?
Проголодался?
Acıktın mı?
Tы голодна?
Acıktın mı, meleğim?
Ты голодная, мой ангелочек? Голодная?
- Raymond, acıktın mı? - Hayır.
- Рэймонд, ты голоден?
- Acıktın mı? - Ya sen acıktın mı?
Да ну?
Acıktın mı, Paul?
Проголодались, Пол?
Acıktın mı peki?
А, хм, ты голодный?
- Acıktın mı sen de?
Проголодался?
Mal beklemekten kıçımda çıban çıktı. İmperial'a gidip kendim satın alacağım. Hal açılınca gelsin paralar.
Еду в долину, беру там партию по дешевке а завтра,... как только откроется рынок, продам.
Dış geziye hiç çıktın mı Bill? Ufkun açılıyor.
Ты когда-нибудь был за границей?
Acıktın mı, hayatım?
Ты поел, дорогой?
Açıktın mı Rex?
Голодный, Рекс?
Umarım kızın durumundan yararlanılmayacağı yeterince açıktır.
Надеюсь, вы понимаете, что нельзя злоупотребить ее доверчивостью? Вы о чем?
Etmiyorsan, dükkânımın kapısı her zaman açıktır.
А если нет - дверь открыта в моей лавке.
Susadınız mı, acıktınız mı, yoksa sadece geçerken uğradınız mı?
Вас мучает жажда, голод или вы просто проезжали мимо?
Kapınız mı açıktı?
Дверь, значит, была открыта?
Aptal kitabın karnımı acıktırdı.
Из-за этой дурацкой книги мне захотелось есть.
Seyircilerimiz bu muhteşem eserin nasıl ortaya çıktığını merak ediyorlardır herhalde... bize bunu da açıklar mısınız bu yapıt nasıl ortaya çıktı?
Многих интересует,... как вам,... Маргарет Доннер, удалось выстрелить таким... шедевром с первого раза?
Ancak, siz her odadan çıktığınızda... fiziksel bir acı hissetmeye başladığım zaman... birden uyandım. Aşık olmuştum.
И только, когда я начинал испытывать физическую боль,... всякий раз, когда вы выходили из комнаты, я понял - я влюбился.
Rüzgârın yönüne dikkat etmeliydim. - Ben çok acıktım.
Придется поосторожнее в следующий раз.
Aklım karma karışıktı, ben de pencereden lambalarının açık olduğunu gördüm.
В моей голове был полный хаос... Я поднял глаза и увидел, что в твоем доме горит свет.
Kafamı kaldırıp baktım ve iki genç adamın Sac-o-Suds'tan koşarak çıktığını ve açılabilir beyaz tavanı olan yeşil bir arabaya atlayıp, şeytan gibi uzaklaştıklarını gördüm.
Я выглянула и увидела двух молодых людей, выбегающих из "Sac-o-Suds" они залезли в зелёную машину с белым верхом и умчались со всех ног.
Tamamını verebilir. Tanrım, acıktım.
Переведи им все.
Acıktınız mı?
Вы там все голодны?
- Acıktınız mı?
- Голоден?
Öyle acıktım ki Quark'ın yemeğini bile yiyebilirim.
О, я так хочу есть. Я бы съела даже Кваркову снедь.
Birkaç hafta sonra ilk kez gün güneş çıktı. Bu yüzden tüm hatlarımız açık. Lütfen arayın.
Поскольку сегодня первый солнечный день за несколько недель кажется все наши линии свободны.
Acımasızca yaptığın şakalardan bıktım.
С меня довольно твоих жестоких шуточек!
Acıktınız mı?
Что, ребята, проголодались?
Güvensizliklerinin acısını benden çıkartmalarından bıktım.
Мне надоело, что люди вымещают на мне свои комплексы.
Sanki annemin yeni modeliyle çıktım. Kendini bazı komplekslerinin olduğuna inandırmaya çalışacaksın ama bundan daha basit bir açıklaması olamaz mı? Frasier, seni tanıyorum.
Это был клон.
Dairesinin parka baktığını fark ettiğimde paniğe kapıldım. Benimkinden daha pahalı olduğu açıktı.
Меня на мгновение охватывает чувство жуткой паники... когда я осознаю, что окна в квартире Пола выходят на Центральный Парк,... а сама квартира в разы дороже моей.
Açık konuşmak gerekirse, adamın olmaktan bıktım.
Короче говоря, я просто устал быть твоим мальчиком.
Yolculuğu yarıladığımızda acıktığını söyle.
Представь, что на полпути... твой организм захочет избавиться от того, чем тебя там накормят.
- Açıktın mı?
- Ты голодный?
Acıktınız mı?
Ты голодна?
Bu konuyu daha önce parti başkanıyla görüştüm ve ona açıkladım, bir arkadaşla ava gitmiştik ve bir atın penisinin ucuna kaydım, ne yazık ki çiftleşme mevsimi olduğundan dolayı kalkıktı.
Я уже рассказал об этом инциденте председателю партийного комитета. Я рассказал ему, что отправился на охоту с другом, поскользнулся и упал, попав ртом на конский фаллос, который, к сожалению, в связи с брачным сезоном, находился в эрегированном состоянии.
- Bu gece Sophie'yle yatacak mısın? - Durum çok açıktı.
- Ты собирался переспать с Софи?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]