Alırım traduction Russe
11,216 traduction parallèle
O zaman onu bulur ve onun chi'sini de alırım.
Тогда я найду его и заберу его ци.
Belki bir tane alırım.
Съем один.
- Patatesten alırım.
- Да, картошки.
Alırım.
Я ее беру.
İIk nöbeti ben alırım.
Я буду дежурить первым.
Ben alırım.
Я схожу.
O öğrenene kadar üç tane ehliyet alırım ben.
Когда узнает, у меня уже будет три штуки этих прав.
Saçlarım mükemmel olur fakat hep şaşkın bakarım asla aklımdan geçeni söylemem delicesine Pilates yaparım bir köpek ya da at satın alırım ve ardından binicilik hocasına vurulurum ve kocamın 40 yaşına geldiğinde koşuya başladığını
И иметь идеальную причёску, зато лицо начнёт сморщиваться от того, что никогда не говоришь начистоту. И пристраститься к пилатесу, завести собаку или лошадь, и запасть на своего инструктора по верховой езде. И наблюдать, как муж к сорока годам начнёт бегать трусцой и купит "Харлей".
- Olur, alırım.
- Ага, конечно.
İçkimi alırım, müziğimi açarım
Я тянусь к бутылке и поднимаю её
" Sizi Çarşamba günü öğlen alırım.
ЗАХРА : " Я заеду за тобой в среду в полдень.
Belki bir ev alırım.
Купить.. купить дом знаешь!
Peki tatlım, sana da kar küresi alırım.
Кое-что из Нью-Йорка. Вы забыли, когда мы были детьми?
Beyzbol sopası alırım.
А мне бейсбольную биту.
- Bir bira daha alırım. - Başka yok.
ну я бы выпил еще пива тебе хватит!
Sabah alırım.
Схожу, куплю утром.
- Şey, satarsam ne kadar alırım... - Arkadaşını mı?
Сколько я получу, если заложишь друга?
Sadece iyi çalışanları alırım.
Только для тех, кто упорно трудится.
Sizi saat 8 : 00'de burdan alırım.
Я подберу вас здесь в 8 вечера.
Bir saat satın alırım.
- Куплю себе часы
- Caz kulübüne yakın olayım diye 8 km ötedeki dükkândan kahve alırım.
Я езжу за кофе в другой конец города только что бы побыть возле джаз клуба.
İşin parçası olarak alırım.
Я понимаю, это нормально, это часть работы.
800 milyonu ayarlamak biraz daha fazla zamanımı alır dostum.
800 миллионов достать немного сложнее, приятель.
Kendi fonundan parayı alıp buraya yatırım yaptın.
Вы взяли деньги компании и вложили сюда.
- Onu ben alırım.
Я помогу вам.
Wilkins, şu sarı saçlı anaokulu bebesini gözümün önünden alır mısın lütfen?
Вилкинс, убери этот... Желтоволосый детский сад.
Oradayken bana da bir şeyler alır mısın?
Мне возьми чего-то,
Evet, bununla ihtiyacımız olanı alırız.
Да, уже наберём нужную сумму.
Sinyal alıcılarını, model güçlendirici olarak kullanıp sinyali dışarı çıkarırım.
я установлю ма € ки. ¬ ыведу сигнал за пределы кратера.
Çatıyı mı yaptırırdın, TV mu alırdın?
Починил бы крышу или купил телевизор?
Tavuk alır mısın, aşkım?
Курицы, дорогой?
Pat, biraz daha tavuk alır mısın?
Пат, давай я тебе положу ещё курицы?
Ben de bir uğrayıp eşyalarımı alırım diye düşündüm.
- Привет.
Terri, başkası seni mezun olur olmaz işe alır mıydı?
Пэм скончалась четыре месяца назад.
Hesabı ben alırım.
Мы празднуем.
Bu arada Google'dan hapis cezalarını araştırıyordum, silahlı olmadığımızdan en düşük hapis cezasını alırız.
Это хорошая причина? Тебя за это наградят.
- O zaman alır mısın?
- Тогда бы ты заказал её?
- Alice, su alır mısın?
- Элис, хочешь пить?
İnsan düğün öncesi hayatında ilk defa ekstazi alır mı hiç?
Зачем ты впервые приняла экстази вечером перед свадьбой?
Sanırım birileri yırtıcıları hedef alıyor ve vahşileşmelerine neden oluyor.
Думаю, кто-то специально даёт их хищникам, чтобы они одичали!
İhtiyacımız olanı alır yaparız.
Мы купим то, что нам нужно, и всё сделаем.
- Biraz çay alır mısın?
Чашечку чая?
Bu topraklar kadar yaşlıyım ben, seni alır...
Я так же стар, как эта земля, И я буду...
Al işte, sanırım ateşim çıkıyor.
А теперь у меня, кажется, жар.
Eğer sevmeseydim sana gümüş küpe alır mı -
Думаешь я купил бы тебе бриллиантовые серь...
Sanırım ikimiz de kameralara alışık değiliz.
Смотрю не только я привык быть в центре внимания.
Ben seni yol boyunca takip ediyorum sürekli arkandayım, sonra bir de önden plan alırız. Güzel.
— Ага.
Biraz daha şarap alır mısın?
Еще вина?
Evet mi hayır mı, sonra içkiyi alırsın.
- Да или нет, тогда получишь.
- Top şeker alır mısın?
– Угощайся.
Benim için bir tane alır mısın?
Можно возьмёте с собой?