Alıyorum traduction Russe
9,356 traduction parallèle
Silahını alıyorum.
Я возьму твою пушку.
Ben bir suikastçıyım. Dedenden silahlar alıyorum.
Я убийца, покупаю оружие у твоего деда.
Alıyorum bunu valla, hiç karışmam.
И знаете что? Я это забираю.
Sanırım İngiliz mutfağı hakkında söylediklerimi geri alıyorum.
Похоже мне надо забрать свои слова о британском кузине.
Afedersiniz, yeni bir haber alıyorum.
Простите, только что сообщили новость.
Hala Bayan Fayad'ın telefonundan sinyal alıyorum, 10 adım önünüzde.
Я всё ещё получаю сигнал от сотового мисс Файад, в десяти футах впереди.
Bunun sorumluluğunu bizzat ben alıyorum.
Я несу личную ответственность за это.
Bu riski göze alıyorum.
Я готов пойти на риск.
Tüm kıyafetlerimi gözlerden ıraktaki bebek mağazalarından alıyorum.
Я всю свою одежду покупаю в затрапезных детских магазинах. О!
- İnanmayacaksın ama zaten alıyorum.
Вы не поверите, но я хожу на них.
Lois, ben kanuni yetkisi olmayan bir huzur sağlayıcıyım ve işimi çok ciddiye alıyorum.
Лоис, я — самозванный блюститель порядка и я очень серьёзно отношусь к своей работе.
Gördüğün gibi bir plazma örneği alıyorum ve...
Как видите, я взял образец плазмы. иииииии...
Tanrım, lafımı geri alıyorum.
Беру свои слова обратно.
Ben de bunu elinden alıyorum.
Это я у тебя и отниму.
Alıyorum.
Я его заберу.
Ben bu yüzden bir mola alıyorum, benim öldürülen karısı görüyorum.
Я вижу свою мертвую жену, так что я взял перерыв
Meg'i, Sıska'yı, Sıcak Çikolata'yı ve Otobüs'ü alıyorum.
Мег, Тощего, Горячий шоколад и Автобус.
İsmimi babam Maxwell Patrick'den alıyorum. Kendimden bu kadar bahsettiğim yeter.
Меня назвали в честь отца, Максвелла Патрика.
Veterinerden ilaç alıyorum.
Я пью таблетки, которые мне даёт ветеринар.
Benzin alıyorum şimdi. 405'e çıkacağız.
Я только что заправился, выезжаем на 405.
Diğer deyişle yıkanamadan. - İsteğimi geri alıyorum.
Я снимаю свою просьбу.
Diğer deyişle yıkanmadan. - İsteğimi geri alıyorum.
Я отзываю свое требование.
Amerikan bayrağını tam buraya, okulunuzun ortasına dikiyorum ve bu harika fikri kendimize alıyorum.
Я установлю у вас в школе американский флаг и увезу вашу отличную идею в Штаты.
Resim yapıyorum, onun yanında resim dersleri alıyorum.
Я рисую, а еще изучаю живопись.
Kokusunu alıyorum.
Вот она.
Son dört yıldır her sabah alıyorum.
Я принимаю их каждое утро последние четыре года.
Yaradaki ölü dokuyu alıyorum.
Сейчас я занимаюсь очисткой раны.
Evet ve sen okulda bile değilsin ve tüm derslerden A alıyorum.
Ты не ходишь в школу. А у меня одни пятерки.
Doğru, Harvey, Mustang'leri ben alıyorum.
Да, Харви. Я покупаю "Мустанг".
Ağzımdan nefes alıyorum.
Я - хирург, дышащий ртом.
Ş u anda test için numune alıyorum.
Ничего. Я достану тебе образец для сравнения.
Evet... Kurbandan hücre örnekleri alıyorum.
Вообще-то, я обрабатываю телефон жертвы.
- Tamam, alıyorum.
- Ладно, согласен.
Tanrım, kurumsal casusluktan zevk alıyorum. Sanırım bu biraz fazla oldu.
Чёрт, я чересчур сильно наслаждаюсь корпоративным шпионажем.
Ve bunun içinde tüm sorumluluğu üstüme alıyorum.
И я... беру полную ответственность за случившееся.
Her dersten yalnızca % 50 alıyorum.
Я могу только сохранить 50 % от каждого класса.
Tehditkar mektuplar ve e-mailler alıyorum.
Я получал письма с угрозами.
- Tahmin etmen gerekirse dernek çocukları hakkında dediğim her şeyi geri alıyorum.
Догадайся. Я беру назад всё, что я говорила о парнях из братства.
Oh. Bunu evet olarak alıyorum.
Расценю это как да.
Ama NZT'nin etkisi geçiyor bu yüzden siberden destek alıyorum tüm gece olasılıklar üzerinde çalışacaklar.
У меня кончается НЗТ, так что остаток работы проделает Кибер, будет проверять совпадения всю ночь.
Hoparlöre alıyorum.
Ты в порядке?
Her gün çantama biraz para alıp ön kapıdan çıkıyorum.
Я выношу каждый день понемногу в чемодане... через парадный вход.
Alınma ama polislerin onu koruyabileceğini sanmıyorum.
Без обид, но не думаю, что полиция сможет защитить её.
Sadece senin yazdığın iç tüzükten alıntı yapıyorum.
Я лишь цитирую написанный тобой устав.
Tanrım, bir kere maaşımı alıp burda çalışmayı bırakmak için beklemeye dayanamıyorum...
И ноги моей здесь не будет, как только я ее оплачу.
Ve şimdi de aynı kokuyu alıyorum.
И сейчас я его тоже чую.
Yemek kokusu alıyorum.
Пахнет едой.
Normalde böyle durumlarda damar yolu açarım ve oradan kan alırım ama senin için iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Обычно в таких обстоятельствах я бы поставила центральный катетер и набрала бы кровь там, но вам это не подойдёт.
Nedense alışveriş listesinden bahsettiğini sanmıyorum.
И почему мне кажется, что это не список покупок?
Alınma ama Steve, o kızın seninle ilgilendiğini sanmıyorum.
Не в обиду Стиву, но не думаю, что она именно в нем заинтересована.
Sadece kayboldum, neler olduğunu anlamaya alışıyorum.
Я немного растеряна, и мне нужно немного побыть одной, чтобы во всем разобраться.