Anımsamıyorum traduction Russe
62 traduction parallèle
- Anımsamıyorum.
- Я не помню.
- En son ne zaman günah çıkardınız? - Anımsamıyorum.
Когда ты в последний раз исповедовался?
Bir şey olduğunu anımsamıyorum.
Да ничего не было.
Slater diye birini anımsamıyorum.
Не помню никого с фамилией Слейтер.
Anımsamıyorum.
Я не помню.
Konuşmadan hayır gördüğüm tek bir durum bile anımsamıyorum.
Я не могу вспомнить, чтобы разговорами удалось решить хотя бы одну проблему. Разговоры заводят в тупик. Но ты начинай.
Bankanın adını anımsamıyorum.
Не помню, правда, название банка.
Ona sizin yanınızda böyle dediğimi anımsamıyorum.
Но я не помню, чтобы я называла его так за то время, что мы были с вами.
Ama uyandığımda, hepsini anımsamıyorum.
Но когда я просыпаюсь, я не всё могу вспомнить.
Hiç bunu anımsamıyorum.
У меня не сохранилось никаких воспоминаний об этом.
Tam olarak anımsamıyorum.
Я что-то не могу вспомнить.
Hayır anımsamıyorum.
Нет не могу.
Bundan sonrasını anımsamıyorum.
мама сказала "Мне плохо..." а я добавил - "и ты устала".
Morg kayıtlarını bir kontrol edelim, ama herhangi bir kulak kaybı olayı anımsamıyorum
Мы проверим отчеты морга, но я не припоминаю никого без уха.
Ama ne olduğunu anımsamıyorum.
Но я не помню, что это было.
Sana bunu yapmanı söylediğimi anımsamıyorum.
Не припомню, чтобы я просил тебя об этом.
Sorularıma verdiği yanıt "anımsamıyorum" oldu.
"Я не помню," - был ответ на мои вопросы.
Hayır, anımsamıyorum.
Нет, я боюсь, что я не помню ничего такого.
Anımsamıyorum.
Не могу вспомнить.
Anımsamıyorum.
Я даже не помню.
Ben öyle anımsamıyorum.
Чтo-тo нe пpипoминaю.
Budizm hakkında bir sürü şey okudum, ama hiçbirini anımsamıyorum.
Я читал много литературы по буддизму, но всё вылетело.
Çok kötü bir rüyaydı gerisini anımsamıyorum.
И внезапно оно всё тает... Жутко. Остальное не помню.
Biliyor musunuz, Dr. Blalock. 13 yıldır evimize geldiğinizi hiç anımsamıyorum.
Знаете, за последние 13 лет, Доктор Блэлок... я не припомню, что бы вы к нам заходили.
Ben de davet edildiğimi hiç anımsamıyorum.
Я не помню, чтобы меня приглашали.
Clark'ı sorduğumu anımsamıyorum.
Забавно, но я не помню, чтобы я спрашивала о Кларке.
Anımsamıyorum. Bu...
Я не помню, это было...
Dünden hiçbir şey anımsamıyorum.
Я не помню ничего из прошлого дня.
Tam anımsamıyorum.
Я не помню точно...
Çok şey anımsamıyorum
Я почти ничего не помню,
Aslında sizin asilzade diliniz, ağız kaleme hücum etmişti. Ben öyle anımsamıyorum.
Я пришел за тем, чтобы вы могли извиниться за то, что сказали, будто бы я пытался вас поцеловать хотя на самом деле, это ваш королевский язык пытался прорваться в мой замок рта
Başka kimseyle ilişiğin olduğunu anımsamıyorum. Dahası loncanın işaret fişeğinin anlamından bihabersin. Konuşarak paçayı kurtaramayacaksın.
кто ещё мог быть с тобой связан. то уже не выкрутишься.
Anımsamıyorum. Bunu bir intihar gibi mi göstermeye çalıştın?
Неважно, сколько это будет стоить.
Pek anımsamıyorum, üzgünüm.
Извини, не помню.
Anımsamıyorum.
Что-то не припоминаю.
Mitch Larsen'ın orada olduğunu anımsamıyorum.
чтобы там была и Митч Ларсен.
Bu fotoğrafın çekildiğini hiç anımsamıyorum.
Я просто не помню, чтобы нас снимали.
Matmazel Brewis'in biraz pasta koyduğunu anımsıyorum, fakat onun böyle bir şey yapmasını birinin istediğini anımsamıyorum.
Помню, мисс Брюэз брала какие-то пирожки, но я не помню, чтобы кто-нибудь её об этом просил.
Fakat sonra biri... anımsamıyorum, kim köşkte bulunmasında ısrar etti.
Но потом кто-то... Не могу вспомнить кто. Начал настаивать, что оно должно быть найдено в той причудливой беседке.
Ben onu anımsamıyorum bile, elbette, fakat onlar bir daha hiç konuşmadılar.
Я не помню этого, но они никогда больше на разговаривали.
Kimsenin otopsi sonuçlarını yayınladığını anımsamıyorum.
Не помню, чтобы я получал результаты вскрытия.
Evet, onu hiç anımsamıyorum.
Давайте-ка сменим тему.
Hiçbir şey anımsamıyorum.
Я ничего не помню.
Bunu söylediğini hiç anımsamıyorum.
Не помню, чтобы ты говорила такое.
Hayır, kusura bakmayın. Anımsamıyorum.
Нет, простите, не знаю.
Adının misafir listesinde olduğunu anımsamıyorum.
Я не помню, чтобы видел ваше имя в списке гостей.
Anımsamıyorum ama tanışmadığımızı varsayalım.
Не припоминаю. Будем считать, что не знакомы.
Odama geldiğini hiç anımsamıyorum.
Не припоминаю, чтобы ты вообще бывал в моей спальне.
Adını, yaşını söylediği için anımsamıyorum.
но теперь уже четыре ".
Şanlı belgede bütün normal insanlar eşit yaratıldı diye bir şey yazdığını anımsamıyorum.
Эmom дoкyмeнm глacum uмeннo :
Bunu sana öğrettiğimi anımsamıyorum.
Я не помню, чтобы когда-нибудь тебе об этом рассказывал.