Arén traduction Russe
51 traduction parallèle
"hem kötek yedi köpek hem kepek yedi köpek"
But Moses, he knowses his toеses aren't roses as Moses supposes his tоeses to be.
Yalnız olmadıklarına sevinmişler midir?
And are they relieved to find they aren't? ( в ступоре )
Bizim kağıtlarımızdan bahsediyorsunuz, değil mi, Dr. Kane?
Вы "re говорящий о наших бумагах ( газетах ), aren" t Вы, доктор Кан?
Sen de sevilen dizi Hayatımızın Günleri'nin bir yıldızı değil misin?
Aren't you one of the stars of the popular daytime soap Days of our Lives?
İki eski düşmanın en üst düzeyde bir araya gelip geçmişte olanları tartıştıkları pek örnek yok.
Не так-уж много примеров... There aren't many examples в которых вы можете взять двух бывших врагов... ... in which you bring two former enemies together что находились на высшем уровне, и дать им возможность обсудить, что могло-бы быть.
Mantıklı olmadığımızdan değil.
Это не значит что мы неразумны. Мы разумны. It isn't that we aren't rational.
- Bu hoşuna gidiyor, değil mi?
- You're enjoying this, aren't you?
Onlarla birliktesin değil mi?
You're in league with them, aren't you?
Yüzde yüz çalışmayan bataryaları iptal et kalan enerjiyi diğerlerine ayır.
Bypass any batteries that aren't a hundred percent, devote the remaining power to the rest.
Gecenin ortasında telefonları açmayan dostlarınız için arama ekibi mi yollayayım?
What do you want me to do, выслал поисковую группу, send out a search party потому что ваши друзья не берут трубку because your pals aren't answering their cell phones среди ночи? For all I know, they could be пропускать по паре рюмок горячительного со льдом. Насколько я их знаю, они могут сейчас in the middle of the night?
Hackerlar fiziksel güçleriyle tanınan kişiler değillerdir.
Hackers aren't known for their physical prowess.
Niye ön tarafta durmuyorsun?
Why aren't you out front?
Eğer eğlenmeyeceksek ne diye sana ödeme yapıyorlar?
Well, if we aren't gonna have any fun, then what are they paying you for?
Hadi ama... Bu adamlar senin arkadaşın falan değil.
Those guys aren't your friends.
Üste çıkmayı seviyorsun, değil mi?
You're good at having fun on top, aren't you?
Bazen... Nasıl düşlersek, dünya öyle olur.
Sometimes... what we imagine and the world aren't different things.
Aren't you happy?
Ты несчастлив?
Liam'la Frank Sheila'da değilmiş.
Liam and Frank aren't at Sheila's.
Randy, aile yemeğine katılmayacak mısın?
Randy, aren't you going to come join your family for dinner?
Ama labaratuvara çocuk getiremiyoruz.
But we aren't allowed to have our children in the lab.
O yaştayken gözümüzde çok kıymetli oluyorlar, değil mi?
They're so precious at that age, aren't they?
Bu neden "Nebula-9" kıyafetini giymediğini açıklıyor why you aren't wearing your "Nebula-9" outfit.
Что ж, это объясняет, почему ты не костюме команды "Небула-9".
- Yani O'nu pek de evindeymiş gibi hissettirmiyorsun.
Well, you aren't exactly making her feel welcome.
Züppe cadının tekisin... ve Lavon'un aşık olduğu tek kişi de değilsin!
You are a snobby witch, and you aren't the only person that Lavon ever loved!
- Neden ikiniz de giyinmediniz acaba?
Why aren't either of you is dressed?
Will, grafiklerin tam ekran olmayacak.
Will, your graphics aren't gonna be full screen.
- Daha ucuz değiller mi?
- Aren't they cheaper?
Ne oldu, yoksa bunlar... - Şey değil miydik?
What- - is this- aren't we- -?
- Why aren't you in the mood?
Почему у тебя нет настроения?
- Çok şanslı değil miyiz?
Aren't we fortunate?
Bay Barrow ile aranızda ne var bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Fakat doğru şeyleri yapmanızı engellememeli ve sizi üzmesine izin veremezsiniz.
I don't knowwhat Mr Barrow's got over you и не хочу знать but he mustn't make you do thingsthat aren't right and you can't let him bully you.
Doğrudan eve gitmediğin için mutlu musun?
Aren't you glad you didn't go straight home?
Öyle değil mi? Dr. Brennan!
Aren't they?
Well, aren't you superman?
Ты просто супермен.
Hey, Ne kadar da harik...
Hey, aren't you gor...
Neden bu kasvetli cehennem çukurundaki diğer hamamböcekleri gibi sende sınavlara çalışmıyorsun?
Why aren't you studying for midterms like all the other cockroaches in this godforsaken hellhole?
Aileniz için çok koruyucusunuz, değil mi Bayan Pavel?
You're very protective of your family, aren't you, Mrs. Pavel?
Bu tür riskler alıp, diğer dizilerin yapamadıklarını yapabilmemiz.
in doing things that other shows aren't doing.
Ben hiçbir şeye hayran olmayan insanlardan biriyim.
I'm very wary of people that aren't fans of something.
- Siz rol yapma oyunu oynuyorsunuz değil mi?
You guys are larping, aren't you? Excuse me.
"Aren't Rights" mı?
"Ант Райтс"?
Biz Ain't Rights'ız ya da Aren't Rights.
Мы - группа "Эйнт Райтс"... или "Ант Райтс".
Neighbors aren't gonna be able to tell us... söyleyemezler.
– Соседи не расскажут то, что нам нужно.
- Bu kişilerin de araçlarını çektiğimizde... -... pek memnun olmuyorlar.
And folks aren't that excited when we take their cars away.
Ama bir kelime oyunu da var. "Linda'nın değiller" de olabilir.
Но это игра слов, которая так же значит they aren't Linda's. ( они не принадлежат Линде ).
Aren't your parents divorced?
Разве твои родители не в разводе?
Öyle değil mi Daniel?
Aren't you, Daniel?
You're an incurable romantic, aren't you?
Ты неизлечимо романтичен, да?
Sizin şu anda orada olmanız gerekmiyor mu?
Aren't you guys already supposed to be there?
Neden mutlu değilsin?
Why aren't you happy?
Oradayken, ifade verirken kadın seçimimin kötü olduğunu söyledim. My habit of falling for people who aren't what they appear to be. What I make them out to be
Меня записывали, пока я рассказывал, насколько я ужасен в выборе девушек, о моей привычке влюбляться в людей, которые притворяются другими, какими я их себе представляю.